“Sizlerin haklarını sormak için Tüik’e gittim”

“Sizlerin haklarını sormak için Tüik’e gittim”

ABONE OL
4 Aralık 2021 14:09
“Sizlerin haklarını sormak için Tüik’e gittim”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP’nin Mersin mitingi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kürsüye çıkarken katılımcıların “hükümet istifa, erken seçim” sloganıyla başladı.

Milletin Sesi mitinginde ilk olarak Naile Uyanık kaygılarını dile getirdi.

Ardından PDR mezunu Ebru Akyürek, iki yıldır işsiz olduğunu, atanamayanın sesi olduğunu,

Esnaf Mesut Kır, içinde bulunduğu koşulları, çocuklarına gereken ilgiyi gösteremediğini, 250 liraya tüp aldığını, söyledi.

İki üniversite biter Cennet Yönlü, zor koşullarda çalışarak diplomalarını aldığını, ancak iş bulamadığını anlattı. umudunun yarı yolda kaldığını dile getirdi. “Erkenden kalkmak, çalışmak, emek harcamak istiyorum, çok şey mi istedim” diye sordu.

Çiftçi Elif Yıldırım, “eşimle birlikte şeker hastasıyız, pahalılıktan yaşayamıyoruz” dedi.

Kalabalıktan gelen sloganların ardından Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı, eşiyle birlikte yurttaşları selamdı,  konuşmasında şunları söyledi:

Biz bütün gerçekleri halkımıza anlatmak zorundayız. Dün TÜİK’e gittim. Enflasyon açıkladılar. Bunlar devletin memuru mu, sarayın memuru mu? Siz evinize alışveriş yapmıyor musunuz? Günlük harcamaları kontrol etmiyor mu? Faturalara bakmıyor mu, deterjan alırken görmüyor mu bunlar? Talimat gelmiş ‘İndireceksin’ diye. TÜİK’in rakamları üzerinden emekli aylığını, asgari ücreti belirliyorlar, memurun aylığını belirliyorlar. Milyonlarca kişinin aylığını düşük rakamlar üzerinden belirlemeye çalışıyorlar. TÜİK yüzde 3 belirliyor, akademisyenler yüzde 9 belirliyor. Hocalar yıllık yüzde 21 değil yüzde 58 diyor. Hangisi doğru? Bir yerden talimat almayanlar doğru rakamları söylüyorlar. Ben, TÜİK’e sizin hakkınızı korumak için gittim. Oradakilere soracaktım siz hangi araştırmaları yaparak bu sonuçları buldunuz diye. Kapı duvar. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önümüze duvar ördüler. Sanıyorlar ki o duvarı aşmayacağız, sizin duvarlarınız vız gelir bize. Sarayın emirine giren memurlar devlet memurları değildir artık.

Mersinlilerin huzurunda söz veriyorum Türkiye’yi her türlü vesayetten kurtaracağım. Saray’ın vesayetinden de Türkiye’yi kurtaracağız. Dostlarımızla birlikte kurtaracağız.

Az önce çiftçi iki annemiz konuştu. Dertlerini anlattılar. Limonun dalda kaldığını, satılmadığını söylediler. Bir çiftçi niye zarar eder? Alın teri döken bir insan niye zarar eder? Bu ülkenin bereketli toprakları var, bereketli havamız var, imkanlarımız var. Çalışkan insanlarımız var. Neden kendi çiftçimizi değil de dışarıdan nohutu, buğdayı, mercimeği, fasulyeyi neden getiririz? Gümrük vergisini neden sıfırlarız? Herkesin kazanması için beraber gideceğiz sandığa ve bir dikta yönetimini sandıkta al aşağı edeceğiz. İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor Türkiye’de.

Mersinli bir çiftçi, ‘Sayın Cumhurbaşkanı ülkede ekonomide kurtuluş savaşı olduğunu söyleyip çiftçileri savaşa davet ediyor. Çiftçinin silahı gübre, mermisi mazot, savaş uçağı tohum, tankı enerji. Mühimmat olmadan çiftçi nasıl savaşacağını bilmiyor’ diye mesaj atmış. Senin bütün hedefin sarayımda nasıl otururum. Sizlerin desteğiyle iktidar olacağız. İlk bir hafta içinde çiftçinin bankalara olan, tarım kredi kooperatiflerine olan borçların faizlerini sıfırlayacağız. Söz veriyorum, çiftçinin gerçekten de bu milletin efendisi yapmak benim boynumun borcu olacaktır.

Esnaf kardeşimiz de konuştu. Aynı şeyi esnaflar içinde yapacağız. Bankalardan ya da kooperatiflerden alınan kredilerin faizlerini sıfırlayacağız. ‘Faizlere karşıyım’ diyor ya bunların faizini niye silmiyorsun? Allahın izniyle iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden biri Esnaf Bakanlığı kurmaktır. Halk Bankası’nı gerçekten bir esnaf bankası yapacağız.

Ahtım var bu memlekete barışı, huzuru, sevgiyi, adaleti, demokrasiyi getireceğim. Söz veriyorum. Mafyayla, uyuşturucu baronlarıyla işbirliği yapılan düzeni değiştireceğim. Gencecik evlatlarımızın zehirlenmesine asla izin vermeyeceğim. Siyaseti kirlilikten arındıracağım. Adamına göre iş bul, adamına göre kredi aç, rüşvet al, cebini doldur, zengin ol… Siyaseti tümüyle kirlilikten arındıracağım. Hiçbir rüşvetçiyi, yolsuzluk yapanı devlet kadroları içinde barındırmayacağım. Onların uçaklarına binenleri, paralarını alanları devletin kadrolarında barındırmayacağım. Harcadığımız her kuruşun hesabını milletimize vereceğiz. Size hesap vermek benim namus borcum olacaktır.

Söz veriyorum. 84 milyonu Londra’daki tefecilere mahkum ettiler. Vergilerin büyük kısmı oraya gönderiliyor. Üreten, alın teri döken, bu memleket için çalışan herkesin hakkını, hukukunu koruyacağım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını Londra’daki bir avuç tefeciye hizmet etmekten kurtaracağım. Söz veriyorum, bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Yoksulluğu tarihe gömeceğim, bu ülkede yoksulluk olmayacak. Milyonlarca gencimiz işsizken, 4 yerden 5 yerden 6 yerden maaş alan düzeni bitireceğim. Hakça bir düzen gelecek.

Gençlerimiz, KPSS’den 80-85-90 puan alıyorlar. Sözlüye gelince torpilleri yok eleniyorlar. Bu düzeni değiştirmek Kemal kardeşinizin boynunun borcudur. 20 yıldır iktidardalar yurt sorununu çözemediler. 1 yıl içinde Türkiye’deki yurt sorununu çözeceğim.

Atama bekleyen öğretmenler, engelliler, EYT’liler, sağlık çalışanları hiç meraklanmayım. Bu kardeşiniz kendisini halka vakfetmesini bilen bir kardeşinizdir. Parayla pulla, saraylarla bizim işimiz yok. Bizim işimiz vatandaşın mutfağıyla. Bunu beraber yapacağız ve bütün dünya bunu görecek.

Kadına yönelik şiddet 21. yüzyılda olur mu? Her gün kadın cinayetleriyle karşılaşıyoruz. Cinayet işliyor, hapse giriyor, takım elbise, hakime saygılı… İyi halden az ceza veriliyor. Bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum bu düzeni değiştireceğiz. İstanbul Sözleşmesini bir hafta için tekrar yürürlüğe koyacağız.

Merkez Türkiye projemizi büyütüyoruz. Yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Samandağ’dan başlayıp Mersin’e kadar bu güzel hilali bütün Akdeniz’in en güçlü ekonomik bölgesi haline getireceğiz. İşsizlik kesinlikle olmayacak, yatırımlara boğulacak bu bölge. Göreceksiniz, Akdeniz üzerinde yükselen Mersin’i bütün dünyaya tanıtacağız. Burayı bir üretim üssü haline getireceğiz.

Herkesin şunu bilmesini isterim. Dönem kavga, çekişme dönemi değil. Birleşme, beraber olma dönemidir. Sorun memleket, vatan, bayrak, millet sorunudur. Beraber olmak, birlikte olmak zorundayız. Biz sosyal demokratız. Bizler Atatürkçüyüz, bağımsızlık savaşının ne olduğunu biliriz. Bizler emekten, alın terinden yanayız. Hiç kimsenin inancını, yaşam tarzını, kimliğini siyasete malzeme etmeyiz.

Kucaklaşmaktan yanayız. Türkiye’nin bütünlüğü, kalkınması, geleceği, hiç kimseye boyun eğmeden yürümesinin yolu beraber olmaktır ve saraydan kaçınmaktır. Biz dünyada Yurtta Sulh, Cihanda Sulh diyenleriz. Biz kendi ülkemizde de dünyada da barıştan yanayız. İktidar olduğumuz Suriye ile Mısır ile İsrail ile Libya ile barışacağız. Göreceksiniz o zaman Mersin’deki sanayici Orta Doğu’ya nasıl çalışıyor. Sanayici rahatlıkla üretim yapacak ve önünü görecek.

Türk Lirasını pul yaptılar. Türk Lirası bu ülkenin şerefi, namusudur. Türk Lirasını yeniden hak ettiği yere getirmek bizim boynumuzun borcudur. Bu iktidarın izledikleri politika milleti fakirleştirmek. Buna izin vermeyeceğiz.

Sevgili gençler, Demokrat Amcanız olarak söylüyorum. Sizin hayalleriniz benim hedeflerim olacaktır. Hiçbir hayalinizi yere düşürmeyeceğim. Umutsuzluğa kapılmayın görün Türkiye nasıl şaha kalkıyor.

(Patates Soğan güle güle Erdoğan sloganı) Göndereceğiz, göndereceğiz. Değişim rüzgarları esiyor Türkiye’de. Hangi duvarı örerlerse örsünler halk varsa bitmiştir. Hiç meraklanmayın. Erzurum’dan Hakkari’den Kars’tan Rize’den Trabzon’dan göreceksiniz. Göreceksiniz halkın şaha kalktığını göreceksiniz. Halkın adalet, kucaklaşma istediğini göreceksiniz. Herkese söylüyorum. Ey Saray duy diyeceğiz. Geliyor gelmekte olan diyeceğiz.

Mersin’den Hakkari’ye İzmir’e Trabzon’a Çankırı’ya Çorum’a Yozgat’a Uşak’a Denizli’ye Hamburg’a Paris’e Almanya’ya Fransa’ya selam olsun. Geliyor gelmekte olan.

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP