“İktidarın” yaktığı zam ateşi…

“İktidarın” yaktığı zam ateşi…

ABONE OL
15 Kasım 2021 16:55
“İktidarın” yaktığı zam ateşi…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“İktidar”, üretim olmadan ekonomik darboğazdan çıkışın olanaksızlığını anlayabilmiş değil!

Bunca yaşanana karşın, kurdaki yükselmenin/ temel gereksinmelere yansımasının nedeni olarak “dayanaksız” etkenleri öne çıkarmayı sürdürmekte!

“Başkaları bize nasıl bakıyor” sorusundan önce, “biz neler yapıyoruz” sorusuna yanıt aramayı denemiyor!

Ortaya koydukları beceriksizliğin sorumlusunu yanı başlarında/ içlerinde aramak yerine, başka alanları suçlayarak sonuca ulaşacaklarını sanıyor!

Bir oldurmazlık, bir inanmazlık, bir oldu/ bittiye getirme çabası…

Bir umarsızlık, bir aldırmazlık, bir aklı karıklıkla iç içeler…

***

Yükselen kuru, kurun yaşama etkisini, yurttaşları sürüklediği yoksulluğu, açlık korkusunu daha anlayabilmiş/ kanıksayabilmiş değil!

“İktidarın” anlattığı yurttaşın arabası, evindeki buzdolabı, elindeki cep telefonu, montaj sanayinin dışsatım büyümesi, bir avuç insanın rahatça geçtiği asfalt yollar, çok kazananın edindiği betondan yapılar, doğayı bozarak yapılan santraller, yabancıya çeyrek milyon dolara verilen yurttaşlık…

Bunların hepsi yaşamları olsun!

Üretici bir avuç buğday, mısır, pancar, bakliyat ekebilmek için yaşadığı çıkmazdan kurtulmanın yolunu arıyor!

“Hakkınız” denilerek ellerine tutuşturulan/ daha kapıdan çıkmadan bir bölümü çalınan maaşla geçinmeye zorlanan yurttaşların durumunu hiç düşünüyorlar mı; sanmıyorum!

İşlerin iyi gittiğini söyleyen yurttaş değil!

Çiftçinin zarar etmediğini söyleyen üretici değil!

Maaşın yeteceğini söyleyen emekli değil/ emekçi değil!

Bunca zammı/ yoksulluğu/ temel besinlere ulaşılmazlığı “abartan” bu ülkede yaşamını sürdüren insanlar değil!

“Haziranda her şey iyi olacak” diyen, yurtsever/ insansever ekonomistler değil!

Kurun bu denli yükseleceğini öngöremeyen/ zamları bilemeyen/ açlığın egemen olacağını düşünemeyen bu ülkenin akademisyeni/ bileni değil!

Ne bugün yaşananları gören, ne de yarın yaşanacakları bilebilecek olan bu “iktidar” değil!

***

Bilmiyorum, gördüler mi/ duydular mı/ etkilendiler mi?

Doların kuru on lirayı geçti…

Merkez Bankası’nın yılsonu için öngördüğü kur, bugünün altında!

Belli ki, “iktidar” bunun ne anlama geldiği, yurttaşa nasıl bir etki yaptığı, temel gereksinmeler üzerinde nasıl bir değişime neden olabileceği konusunda ne bir bildiği var, ne de böyle bir olgunun açacağı yaralar konusunda çalışması…

“İktidar” yanlısı isimlerin, “abartıyorsunuz” biçiminde yaptıkları açıklama tam bir insan bilmezlik!

Kendimi o denli zorluyorum ki anlayabilmek için, “haklı” olabileceklerini düşünmek için; kıyısından, köşesinden kırpıyorum yaşananların, olmuyor!

Bu yurdun bereketli topraklarında yetişebilen, bu yurdun yurttaşların gereksinmesi için kullanılabilen, dışarıya döviz ödemek zorunda bırakmayan ürünlerden “neden” kopuldu?

Tarımla uğraşanlar, sistemin banlarına neden peşkeş çekildi, toprakları/ ekim araçları ellerinden neden aldırıldı?

Neden üreticilerin girdi fiyatları üç/ dört kata çıkarken taban fiyatı ile devlet destekleri “küçük dilim” olarak sunuldu!

Üretici neden toprağını ekmek istemiyor, neden zarar ettiriliyor, neden gelecekleri karartılıyor?

Sanırım tüm bunların yanıtını Tarım Bakanı “çiftçimiz zarar etmiyor, gereken desteklemeyi yapacağız” sözleriyle veriyor!

***

Dolar kuru bugün için on lira, yarın ne olacağı belli bile değil, önceki gün bir konuşmacı “önümüzdeki günlerde merkez bankası yine faiz indirimine giderse, yılsonunda onbir lirayı görmek kaçınılmaz” dedi!

Bunun ne demek olduğunu “iktidar” bilmiyor/ görmüyor/ duymuyor/ etkilenmiyor olsa da, bu yurdun yarısından çoğunun geçimi “asgari ücret” olunca yurttaş çok iyi biliyor!

Hayvan yetiştiricilerinin olmazsa/ olmazı saman bu kurdan etkilenecek, bu etki; kırmızı et, beyaz et, yumurta, süt, peynir gibi birçok hayvansal besinlerin fiyatını artıracak!

“Alış- verişinizi kısın, çocuklarınızı markete götürmeyin, eksiklerinizin dışında almayın, ayağınızı yorganınıza göre uzatın” demişlerdi değil mi?

Et, süt, yumurta, peynir almadınız!

Üretici bir daha üretir mi sanıyorsunuz?

Şu an buğday, mısır, şeker pancarı üreticisi zarar ettiğinden dolayı toprağını sürmek/ ekmek/ girdileriyle çarpışmak istemiyor!

İlerleyen süreçte havyan yetiştiriciliği, et/ süt/ peynir üreticiliği durma noktasına gelirse şaşmayın!

Etin, samanın, pirincin, bakliyatların dışalımla ülkemize geldiğini, başka ürünlerin de geleceğinin güvencesi olmadığını bilelim!

Her eksilen “üretim”, dolar kurunun sağındaki rakamları büyütür!

***

“İktidarın” yapmak istediğini anlayan “yalnız” yandaşları…

Yandaşların eğitim gördükleri okul, okudukları kitap, günü gördükleri pencere “bu” yurdun insanıyla aynı değil!

Dolar on lira olunca ekmeğe gelecek zam zorunlulaştı, ardından pastalar/ tatlılar geliyor!

LPG’ye de zam geliyor! Pazar esnafının aracı, dolmuşçu, servis ücreti… Artık akla ne geliyorsa zamlanacak!

Sırada daha neler yok ki…

Yurttaşın, kış aylarında ısınmak için zorlanacağı dillendiriliyordu, “iktidarın” yaktığı zam ateşiyle yanıyor; haberiniz var mı?

131121

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP