Telekom Babacan

Telekom Babacan

ABONE OL
4 Ekim 2021 14:04
Telekom Babacan
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Seçimle göreve gelip de, Türk Milletinin parasını, Anayasa ve Yasalarımızın verdiği yetkileri kullanan bir siyasetçi, eğer ahlaklı, namuslu, dürüst biriyse (müruru zaman-zaman aşımı olmadan) her ortamda hesabını verebilmelidir. Vermiyor, veremiyorsa veya yetkilerini başkalarına kullandırdıysa, o kişi benim için yok hükmündedir. Kimsenin böyle biri ile devlet yönetimini yeniden ve tekrar paylaşmaması gerekir.

Bugün 2002-2019 yılları arasında Başbakan Yardımcılığı-Devlet Bakanlığı-Dışişleri Bakanlığı görevlerinde bulunan Babacan’a Türk Milleti adına bazı sorular sorup, açıklama isteyeceğim. Verecek yanıtları varsa ve verirse, sizlerle aynen paylaşırım. Türk Milleti olarak sizler de, gerçekleri, görüp ona göre karar verirsiniz. Takdir ve karar her zaman sizindir!

Sayın Babacan;
Türk Telekom’u, 59’ncu Hükümet döneminde 2005 yılında özelleştirdiniz. Telekom’un %55 hissesini Öger Telekominasyon AŞ’ye 6 Milyar 550 Milyon Dolara devrettiniz. Hem de bir kuruş almadan, kasasındaki Milyarlarca lira ve çok değerli arsalarıyla birlikte!
Siz Devlet Bakanı idiniz. Merkez Bankası-Hazine Müsteşarlığı-Ziraat Bankası ve Halk Bankası size bağlı idi. Tüm görüşmelerde ve özelleştirme safhasında bulundunuz.

Sonunda Hariri Telekom, Türk Telekom’un kasasını patlattı ve milyarlarla dolarla (Türk Milletinin-bizlerin parasıyla) elini kolunu sallayarak gitti.

Şimdi Erdoğan, yönetimi yıllardır AKP’li eski Bakan ve Milletvekillerinin yönetimde olduğu Telekom’u, Türkiye Varlık Fonuna satın aldıracak!
Varlık Fonu kimin? Türk Milletinin! Aynı varlık fonu, bankalara olan 6 Milyar Dolar borcu kapatarak, Telekom’u yeniden alacak!

Arkadaş; Mal zaten bizimdi, sattınız paraları alamadınız veya almadınız.
Bizim olan malımızı tekrar almak için bir 6 Milyar Dolar daha ödeyeceğiz!
Hem mal gitti hem arsa ve binalar, hem de paralarımız!
Bizlere yani Türk Milletine, dönemin en önemli siyasi sorumlusu olarak nasıl dolandırıldığımızı lütfen anlatır mısınız?

Sayın Babacan;
Reza Zarrab-Halkbank-Rüşvet olayları patladığında Başbakan Yardımcısı idiniz ve Halkbank size bağlı idi. İstifa ettirilen Bakan arkadaşlarınızın Halkbank’ı kullanmalarından haberiniz mi olmadı?
Yoksa siz mi hırsız Bakanlara (Erdoğan Bayraktar böyle diyor) yol verdiniz?
Veya biri “sen karışma mı” dedi?
Türkiye’nin başına bela olan ve önümüzdeki günlerde, yargılaması ABD’de devam eden davada milyarlarca dolar ceza ödeyeceğimiz bu olayın gerçeğini bizlere yani Türk Milletine anlatır mısınız?

Bu iki olayı ve Cumhuriyetin tüm eserlerini iki-üç yıllık kiraları karşılığında nasıl ve neden sattığınızı, neden engel olmadığınızı, engel olamadığınız takdirde neden Abdüllatif Şener gibi istifa etmediğinizi açıklar mısınız?
Lütfen bunları Türk Milletine anlatınız. Ama öncelikle Millet İttifakının önderleri, Kılıçdaroğlu’na ve Akşener’e anlatınız.
Sayın Genel Başkanlar da kiminle yürüyecekleri kararını öyle versinler..

Aziz Türk Milleti;
Siyaset dürüstlük, millet malına ve kul hakkına el sürmemek ve hesap verebilmek şartıyla yapılır. Bunlar işin doğasıdır, olmazsa olmazıdır.
Niyetim sizlere gerçekleri göstermek ve bilinçli seçmenler olarak sizlerle deneyimlerimi paylaşmaktır. Yoksa birilerini karalamak değildir.
Bahsi geçen kişiler bizim ne normal yaşamımızda ne de siyasi yaşamımızda
zaten yanımızda olamazlar.

Son sözlerimizi söyleyip yazıyı bağlayalım;
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, dünün yobazından gerçek bir Müslüman çıkaramazsınız.
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, hırsızlığı engellemeyen birinden dürüst birini çıkaramazsınız.
Ve ne kadar uğraşırsanız uğraşın, yamuk ağaçtan düz baston çıkaramazsınız.
O zaman, seçerken çok dikkat edeceğiz! Sonra ağlamanın kimseye faydası olmaz…

Not; Yarın vakit bulabilirsek, Davutoğlu’na da soralım mı?

03 Ekim 2021

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP