0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

VARAN-1 

Dün akşam Haluk Levent ve Rus Kızıl Korosu konserine gittik.
Konser, zaten o rezilliği çekmemize değecek kadar güzeldi
Organizasyon…
İşte bunu yazayım siz karar verin…
Konsere gelen kitle belli, bizim gibi orta yaş ve üzeri kelli felli ağabey ablalardan ibaretti anlayacağınız kendini bilen insanlar…
Güvenlik kapısında çanta kontrolleri, gayet doğal..

Pandemi şartları, maskenin dışında zaten yerle yeksan… Atlı polisler en karizmatik şekilde sıralanmış bekliyor… (öfkemden fotoğraflarını bile çekemedim)

Neyse gelelim çanta karıştırmaya…

Haliyle işten çıkmışım, içi çarşı pazarı gibi,

Görevli kız el yordamıyla karıştırıyor. Önce sigara paketimi aldı çakmağı verdi, sonra bisküvimi, suyumu ve naneli şekerimi, ben anlamaya çalışıyorum…

“Bunlar yasak çıkışta alırsınız, parfüm falan var mı?” diye de tekrar sordu…

Ben hala anlamaya çalışıyorum…

Sigarayı aldınız çakmağı verdiniz, işten geldim açım bisküvimi aldınız, nane şekerimi de aldınız, pardon bunlar nasıl bir tehlike oluşturabilirim, diyerek sakince itiraz ettim.

Kızın “emir böyle” demesiyle bende ki sakinlik uçtu gitti…

Bana bakın, asıl tehlikeyi bana geri verdiniz, diyerek çakmağı yakmaya başladım. Borumu suyumu, şekerimi üzerine birde sigara paketimi almışlar…

Atlı polislere soruyorum, ne oluyor böyle diye, onların verdiği de güzel bir cevap “abla özel güvenliğe karışmıyoruz” bön bön olayları seyretmeye devam ediyorlar galiba birbirimizi dövmeye başladığımızda müdahale edeceklerdi.

O arada biz haklı mücadeleyi verip, yetkili kardeşi beklerden arkamdaki sesler de yükselmeye başladı. Anaaam, meğer beni bekliyorlarmış. Herkes bir ağızdan bu davranışın yanlış olduğunu haykırmaya başladılar.

Bu kargaşa sırasında adamcağızın birinin eşinin alerji ilacını almışlardı ve adam sakin sakin almamaları gerektiğini anlatmaya çalışırken, bizim sakin ağabey de benim gibi kükremeye başladı. Adam haklı, yahu siz kimsiniz de insanların sürekli kullandığı ilacını alırsınız, kaldı ki adamla kadıncağızın duruşundan belirli işi gücü olan insanlar oldukları belli. Adam bu kargaşaya daha fazla dayanamadı ve iki büklüm, oldukça mahcup olan eşini de alarak konser girişini terk etti.

Biz ısrarla organizasyon yetkilisini bekliyoruz. Yedirir miyiz? 125 lira kişi başına para vermişim, birde haklıyken çekip gitmek… Ben de beter olan Can’oma desem de (kendileri eşim olur)  tövbe hakkını aramadan zaten gitmez.

Neyse ben artık cazgırlığı Can’a satınca o adamlarla görüşüp bisküvimi, sigaramı, naneli şekerimi ve suyumu kurtardı.

Gerekçelerine gelince uyuşturucu, içki neyimi engellemek içinmiş.

Neyse biz ilk kapıdan içeri girince bütün olayların güvenlik olmadığını anlamış olduk. Zira sigara olmak üzere içki miçki her bir şeyin satışı varmış.

Daha bitmedi bize 19.00 başlayacak konser denildiği için yarım saate önce oradaydık. Ağzımızı ayırdık karnımızı doyurduk lakin konser başlamıyor, sonra 20.30 dediler ee ne yapalım geldik madem onu da bekleriz derken saatimiz geldi ayırdıkları bölüme girdik. İkimizde Haluk levent’i de Rus Korosunu da severiz. Yazık benim adam iyi görelim diye 3.Sıra sanarak C den bilet almış. Bizi oturttular mı, en sondan bir önceki sıraya güler misin ağlar mısın? Ben takılıyorum, ayakta deseydin hazırlardım kendimi, keşke bizde birer sandalye getirseydik, arkada biletsizler gibi seyrederdik konseri. Zira onlar ne görüyorsa bizde aynısını görüp üzerine bir de 250 lira verince insan kendini enayi gibi görüyor.

Hoş… Biletliden çok biletsiz ve beleşçiler konserin keyfini çıkardılar.

Uleen sizin yaptığınız işe….

Neyse ki muhteşem sahnelenmiş bir konseri  izledik.

Şimdi organizasyon hakkında ne düşündüğümü anlatmış oldum.

VARAN-2

1994 yılından bu yana bu devlete ve belediyeye habire ödemeye yapmaya çalışan bir mükellefim. Kimi zaman gecikmeli kimi zaman yapılandırmayla ödemek için cıvınır dururum.

Seyhan Belediyesine diyeceğim tek laf sizin SSK, vergi dairesi kadar mı Allah’ınız yok…

Bunca yıldır ödeme yapamadıysam çok çok mallarıma tedbir konulur ve satmamam engellenirdi.

Ancak hem yapılandırma yapıp, hem de mallarıma haciz koymakta neyin nesi? Milyarlık borçlarda bile bunu yapmayan devlet varken, siz yapılandırılmış bir borca karşılık ki bu miktar 5 bini geçmez, benim tapularıma nasıl haciz işlemi uygularsınız?

Yapmış olduğum görüşmeler de “yapılandırma yapan bütün mükelleflere bunu uyguladık” ne demek…

Siz ne hakla benim ticari sicilimi bozarsınız?

Zaten borcunu ödemek için yapılandırmaya giden insanların malına nasıl bu işlemi yaparsınız?

Hiç mi vicdanınız, Allah’ınız yok, bu hacizlerin banka işlemlerinde görüleceğini ve insanların ticaretini sıkıntıya sokacağınızı hiç mi düşünmediniz?

Ve ayrıca madem böyle bir halt yeniyor, oto poka mesaj çekensiz, mükelleflerinizi önceden böyle bir olayı nasıl bildirmezsiniz?

Merak etmeyin bütün bu soruları CİMER’e de sordum. Yetkililerden cevabını bekliyorum.

Bu arada siz cami duvarına işemeye devam edin olur mu?

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!