Peker, çok şeker anlatıyor, teker teker

ABONE OL
23 Mayıs 2021 10:28
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bilindiği gibi 12 Eylül 1980 sonrası; Türkiye, kesinlikle Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki gibi olmadı, olamadı. Çok değişti; Küreselleşme Çağı’nda, açıldıkça dışa, ama düşe-kalka, ama bata-çıka uymaya kalktı vahşi kapitalizmin kurallarına… Değerler manzumesi sıralamasında; köşe dönmek, iş bitiricilik, hayali ihracat, bankercilik, banka batırmacılık, yakınımızdır hamil-i tarikat, kuralım aydınlığın önüne barikat eylemleri, söylemleri öncelikle yer aldı. Ve daha önceleri “kabadayı” olarak tanımlanan, sonra İtalyan Babaları gibi olmaya özenen Mafia örgütleri siyasal, ekonomik ve toplumsal pek çok olayın gerçekleşmesi aşamasında “güç “verdi, destek verdi, doğal olarak da pay aldı.

Ve bu düzende…

Paparazziler yalnızca artiz kısmısının peşine düşmez oldu; siyasetçileri adım, adım gözler, dikizler, röntgenler oldu. Çiçek sulayanları da yakalar, Kızılcahamam kazazedesi first lady ile sefire hanımı gazete sayfalarına da basar oldu. Gerçi taa ezelden beri;  Cumbabanın hanımefendisinin ayakkabıcısını, berberini tutar kulağından tutup astığı… Ve Menderes ile Operacı Aydan hanımefendiden beri siyasetçilerin aşk öykülerinin dilden dile gezdiği bilinirdi “ki Anayasa Mahkemeleri’ne bile düşmüştü en özel anlar, anılar”…

Hasan Fehmi Güneş’le güreş tutan Aynur Aydan; “bakan düşüren kadın” unvanıyla tarihe geçmişti. Deniz Baykal’ın yaşadığı “İklim” değişikliği; tahtını sarsıp, koltuğu da Kılıçdaroğlu kapmıştı anımsanacağı gibi…  Gerçi Sosyal Demokratlar çarşafa dolanır da, MHP’liler onlardan geri mi kalırdı? Orada da at izi, it izine karışmıştı bir zamanlar… Ve çarşaflar da çokça buruşmuştu. Kurt mu, koç mu, damızlık aygır mı? Yoksa koca delikli kevgir mi? Sapır, sapır dökülmüştü kalantor adamlar; yataklarında madamlar… Gerçi yadırgamamalı; “at, avrat, silah” ülküsüyle yola çıkmadı mı bunlar? Üstelik kimileri ortaya dökülen skandal kasetler için; yok montaj, yok şantaj dedikçe… Nedir bu koparılan yaygara? İşte bunlar da milliyetçi zampara deyip geçiştirmişti halk o yaşananları da…

Ve günümüzde; internet çağındayız, yaşadığımız gelişmenin adı da ileri teknolojik devrim. Ama insanlık geçirdi mi evrim?

Yok, canım; herkes eski tas, eski hamam. İkbal söz konusu olduğunda gelen ağam, giden paşam. Ama çıkarlar çatışınca da ne fısıltı gazetesi, ne ulusal gazeteler, ne de gizli kameralarla çekilen kasetler ?… Şimdi “ifşaatlar” en gerçek, en hakiki birinci elden, kaynağından, sahibinden ki internet ortamında yayınlanan videolar aracılığıyla…

Dolayısıyla bundan böyle artık işsiz kalacak Paparazziler…

Yıllardır 7/24 magazin yayınlarıyla beyinleri dumura uğratılmaya çalışılan halk artık umursamıyor artiz, ayaktopçu, şarkıcı takımının kiminle ne yaptığını, acaba eşcinsel mi, biseksüel mi yoksa düz cinsel mi diye merak etmiyor kiminle yattığını? Onların hepsi OUT,  bugünlerde IN Organize Suç Örgütü Reisi diye tanımlanan kişinin ifşaatları/itirafları ya da iftiraları…

İşte o “Reis” dedikleri Peker; kimilerine göre çok Şeker ve anlatıyor teker, teker…

Halkın büyük çoğunluğu, her gün heyecanla o açıklamaları bekler oldu.  Ülkenin yakın geçmişinde, kapalı kapılar ardında ya da halktan gizli, saklı neler oldu; onları öğrenmek istiyor, kendince anlatılanları yorumluyor, sorguluyor, birilerini yargılıyor, buna karşın Yüce Yargı’dan henüz bir “tık” yok.

Ama…

Bu ifşaatçı reisin açıklamalarının da muhalefet partilerinin ekmeğine; bal, kaymak sürdüğü bir gerçek…

Bu açıklamalar nedeniyle; iktidar değişikliğinin bile yaşanabileceğine inananlar da çok…

Bana sorarsanız; yeni bir sorun ortaya çıkana kadar, bu reisin videoları iş yapar, izlenme oranıyla…

Ve yakın bir gelecekte de o da karışır unutulanlar arasına… Dolayısıyla boş yere umutlanmayın; baksanıza 2023 yetmedi, 2053’e kadar buradayız diyorlar.

Didim, 22 Mayıs 2021

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP