0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hayır, “hatun kapatma” meselesinden bahsetmeyeceğim; hiç işim olmaz, siyasi parti kapatmadan, bahsedeceğim…

Siz son zamanlardaki konuşmalara bakarak “HDP’ nin” kapatılacağını sanıyorsunuz değil mi?

Değil…

CHP kapatılmak isteniyor! Evet, Cumhuriyet Halk Partisi…

Kapatılabilir mi?

Tartışması bile olmaz; tek adam verilen bu güç bu yetkiyle “kapatılabilir…”

Tarihte örneği var…

***

Çok uzun uzadıya yazmayacağım, dün öğleden sonra yazdığım bir yazıda kısmen de olsa bahsetmiştim…

Yıl 1953

27 yıldır iktidarda olan CHP, 14 Mayıs 1950 seçimlerini kaybetmiş, yeni yeni bir muhalefet partisi olmaya çalışmaktadır.

Bir süre sonra, iktidar partisi Demokrat Parti  tarafından T.B.M. Meclisine bir yasa teklifi verilir.

Yasanın adı;

“Halk Evlerinin Kapatılması ve Cumhuriyet Halk Partisinin mallarına el konulması…”

Yasa görüşülür.

Ve bu tuhaf yasa DP’ nin oy fazlasıyla kabul edilir ve Cumhuriyet Halk Partisi’ nin, il ve ilçelerindeki tüm mallarına el konulur…

Öyle ki; süpürge faraşlar dahi alınıp götürülür…

***

“Devri Sabık” yaratmayacağız diye iktidara gelenler, Kurtuluş Savaşının, önde gelen liderleri dahil olmak üzere, tüm Cumhuriyet kurucularının üzerine büyük bir hışımla giderler.

Adnan Menderes ve Demokrat Parti iktidarı, feodalizm ve feodal ideolojinin verdiği güç ile laikliğe saldırır…

Parti mal varlığının büyük bir bölümünü bir gecede kaybeder…

Bir gece yarsı Millet Partisi kapatılır.

CHP genel başkanı İsmet İnönü bunun üzerine bir açıklama yapar;

“Memleket baştan başa huzursuzluk içindedir.

Siyasi emniyetimiz pervasız ve apaçık tehdit altındadır. Ordudan tapu memuruna kadar, bütün devlet teşkilatında, memurlar yataklarını toplamışlar, kimin bir iftirası ile ne muamele göreceklerini beklemektedir” der…

***

1953 sonuna doğru, Demokrat Partinin bazı yolsuzluk ve usulsüzlükleri ortaya çıkmaya başlar.

(Tıpkı bugünün “AKMHP” koalisyonunun yolsuzluklarının çıkması gibi)

Hızla erimekte olan Demokrat Parti iktidarı, ana muhalefetin büyümesinden paniğe kapılıp CHP’nin seçim dışı yollarla iktidara gelmek için hücre örgütü kurup silahlandığı iddiasıyla soruşturma başlatır.

Meclis’ te kurulan “Soruşturma Komisyonu”

15 DP’ li milletvekillinden oluşacak, basını ve muhalefeti yargılayacak, cezalandıracak, üstelik verdiği kararlara itiraz edilemeyecekti…

Bu, CHP’nin idam kararıydı ve bardağı taşıran damla olmuştu.

CHP Lideri İsmet İnönü’nün tarihe geçen konuşması, bu karar üzerine yapılmıştır: “Şartlar tamam olduğunda milletler için ihtilal, meşru bir haktır” demişti İsmet Paşa: “Bu yolda devam ederseniz, sizi ben de kurtaramam…”

***

Bu süreçte tıpkı günümüzün “128 milyar doları nerede” türünde sorular da sorulmaktadır.

Tabi kabul edersiniz ki rakamlar günün şartlarına göredir ve bugünün rakamlarından çok, çok daha küçüktür…

Üstelik dolar karşılığı belli değildir.

Çünkü o dönemde dolar katı “Kambiyo rejimine” tabi olduğundan “dolar” üzerinden yolsuzluk yapılması neredeyse imkansızdır…

Neyse, çok uzatmayayım;

Tarih Nisan 1960

Bir ay sonra Demokrat Parti, bir askeri darbeyle devrildi. Ve onları, İsmet Paşa bile kurtaramadı…

***

Altmış yıl sonra ve yine Nisan ayında;

“CHP” il, ilçe binaları “tomalarla” özel harekat birimleriyle basılıyor ve “afişleri” asıldıkları yerlerinden sökülüyor…

Ertesi gün de CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması istemiyle hazırlanan tezkereler meclise gönderiliyor…

Şimdi bu gerçekler ışığında; CHP kapatılır mı kapatılmaz mı siz karar verin…

***

Yalnız benim aydınlara, mangalda kül bırakmayan tarihçilere, Saray’a yamanan sözüm ona sanatçılara söyleyecek bir çift lafım var;

“İktidardaki bu siyasetçileri, siyasal İslamın laiklikle savaşını “adam gibi” dikkate almazsanız “bir sabah uyandığınızda” neyle karşılaşacağınızı tahmin bile edemezsiniz…

***

İstediğiniz kadar “dümen sularına” gidin, istediğiniz kadar “tuzunuz kuru” olsun…

Benden söylemesi…

***

Ama bizler, size, her şeye, herkese rağmen CHP’ yi kapattırmayacağız…

Bir ölürsek “bin” doğacağız…

İstanbul 15.04.2021 05.05