Kadınlık durumları

ABONE OL
17 Nisan 2021 13:18
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Günümüzde kraliçe arılar KOVANda değil; her yerde…

Ve herkes bal yapacak onlara…

Elbette ki bu kraliçe arı; başka bir arı, daha açık bir deyişle toplumumuzun kan emici kolaycı kadınları… Önemli olan; boyu, posu, endamı…

Kafatasındaki beyin; kan damarlarıyla beslenen bir kitle, yalnızca olur manipüle bireysel çıkarları, bedensel hazlarının sonucunda elde ettiği maddi ve de manevi karları için…

Ve böylesi kadınlar varken; sen işin yoksa ülken, ulusun, geleceğimiz çocuklar için dövün, dövün, dövün…

Kadınlar dedik de…

Hindistan’da “kiralık anne” diye bir gelenek varmış. Çocuk doğuramayan evli kadınlar için çocuk doğuran ve sonrasında da doğurduğu çocuk ellerinden alınan kadınlar…

Bunların kimisi yoksul; para için kiralık anne oluyorlar… Kimisi kandırılmış; evlilik vaadiyle çocuk doğurtulup, sonrasında sokağa atılan kadınlar…

Böylesi acımasız gelenekleri öğrendikçe; Hindistan’da kadın olmak ne zormuş diyesim var. Var da bir dönemler Hindistan’ı sömürgeleştiren İngiltere’de de var olmadı mı böylesi bir durum?

Anımsayınız; Prenses Diana’yı…

Zavallı kızcağız da bal gibi bir “kiralık anne” değil miydi?

Anlı, şanlı törenlerle evlendiği Prens Charles; gençliğinden beri başkasıyla evli olan Camilla ile birlikte… Kadınsa gelmiş menopozuna… Bu durumda İngiliz tahtının geleceği için gerek duyulmuş genç bir kadına ki o da Diana… Gerçekten de Hindistan’daki uygulamalarda olduğu gibi Diana bir kiralık anne… İşlevini tamamlayıp, görevi bitince de bir trafik kazasıyla sonlanan yaşamı… Gelsin menopoz cadı Camilla ile evlilik töreni… Soran olursa; İngiltere uygar, demokrat, çağdaş bir ülke… Ama bakar mısınız şu acımasızlığa?

Kadın; nedir senin bu yazgın? Hani prenseslerin masalları mutlulukla biterdi, kandırdılar mı bütün kızları?

Bizim çocuklar doktor, mühendis olmak için ter dökerken…

Varsılların özellikle de kızları; yurtdışında cilalı mekteplerden mezun olup da havalı mesleklerden boy gösterdikçe… Ortalık iç mimar, takıcı, modacı ve yaşam koçu gibi uyduruk mesleklerden başka, ayrıca  “roman” yazarı kaynıyor. Bir de onların neler yaptıklarını, neler yazdıklarını, neler yediklerini, nasıl ince ve zarif kaldıklarını ve en önemlisi de nasıl aşık olduklarını bize anlatanlar var ki onlar magazin yazarları…

Ki onlar dokunulmazlıkları olan, ayrıcalıklı yazar taifesi…

Dolayısıyla bu ülkede “kadın magazin yazarı” olmak varmış kefeni yırtmak için…

Eğer magazin yazarıysan, magazin yazarsan; para çok, risk yok…

Ne Ergenekoncu yaftası, ne hedef tahtası, ne bombayla uçurulma korkusu, ne TCK 299 yargılaması, ne de idam sehpası anlamında “risk” yok…

Keyfe gel, keyfe!Yanında da bol para; bonus… Ama nerede o şans, kader, kısmet bizde?

Didim, 16 Nisan 2021

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP