İçkime dokunma…

ABONE OL
28 Nisan 2021 10:17
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Beden benim bedenim ve bedenimin yaptığı her şeyin bedelini ben ödüyorum…

Alkol zararlıymış…

Bana ne?

Sağlığıma zarar veriyormuş…

Sana ne?

Benim ekmeğimi suyumu siz mi veriyorsunuz ki ne yiyeceğime yemeyeceğime,

ne içeceğime içmeyeceğime siz karar vermeye kalkıyorsunuz…

***

Lan oğlum siz kimsiniz…

Bela mısınız?

Allah sizi bize sayıyla mı verdi?

Necisiniz?

Kime neye hizmet ediyorsunuz?

Her boka karışıyorsunuz,

Bir bok, adap terbiye bildiğiniz de yok…

İçkime dokunma…

***

Beden benim bedenim ölümse ölüm…

***

Bak şimdi;

Ben size büyük ustadan RAKI adabını öğreteyim…

Size için demiyorum ama adabı bilin ki insanın bedenine dokunmaya,

Günahmış sevapmış ahkam kesmeye kalkmayın..,

***

Rakıyı güneş battıktan sonra, yavaş yavaş ve muhabbet eşliğinde içmeli…

Rakıdan küçük küçük yudumlar alınır.

Bülent Ersoy

Öyle içiyor diye bir dikişte bir duble rakıyı içmek makbul değildir…

***

Buz gibi şişeden bardağa çevire çevire dökülür ve o nefis kokunun daha fazla yayılması sağlanır.

Bardağa konulan rakının yarısı kadar su konması makbuldür…

İlk yudumu aldıktan sonra ağızda bekletip, dişlerin arasından derin bir nefes alınır ki akciğerler de nasibini alsın…

***

Masada yaşça en büyük kişi rakı kadehini tokuşturmak için kaldırmadan rakı kadehleri masadan kalkmaz.

Rakı sofrasında planlı, programlı ciddi işler konuşulmaz. Geyik muhabbeti yapılır, memleket kurtarılır, anılar tazelenir, dedikodu yapılır.

Sigara küllüğüne zeytin çekirdeği, sıkılmış limon kabuğu konmaz.

İçilen kahve fincanında, tabağında sigara söndürülmez…

***

Rakı kadehine önce rakı, sonra su, daha sonra da (konmasa daha iyi olur ama) buz konur.

Bu sırayı bozarsanız, anason kadehin üzerine çıkar, rakının hem tadı hem keyfi kaçar.

Rakıdan anlayanların, Adana Antalya meyhanelerinde garsonluğa soyunanlara bunu anlatması gerekir…

İçmeye başlamadan önce aperatif bir şeyler yenmelidir.

Favori zeytinyağlılardır.

Zeytinyağı, mide dolmaya başladıkça üste çıkarak, alkolün genzinize doğru gelmesini engeller…

***

Rakıya buz koymak yanlıştır.

Buz rakının içindeki suyla alkolü aynı oranda etkilemediği için daha seyrek olan alkol üste çıkar.

İdeal karışım bozulmuş olur.

En uygunu rakıya soğuk su koymaktır…

Rakı sofrasında kadeh yalnızca bir defa tokuşturulur.

“Hadi bakalım”, “Hoş geldiniz” vs. falan diye. Bundan sonra kadeh tokuşturulmaz sadece kaldırılır…

***

Masaya yeni birisi eklendiğinde ise tekrar kadeh tokuşturulabilir…

Rakı masasına avuç içiyle ya da yumrukla vurulmaz.

Bağıra çağıra, böğüre öğüre konuşulmaz. Sakin olmak, efendi takılmak gerek…

Önce kendine gel, sonra meyhaneye. Kalender ol da gir kalenderhaneye,

Bu yol kendini yenmişlerin yoludur, Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye…

***

Rakı bardağı boş beklemez.

Masadan kalkarken bile dibinde biraz bırakılır. Usul, adap bilen en genç kişinin saki olması adettendir, büyüklere (ki büyüklük kavramı orada anlam bulur) sakilik yaptırılmaz, bu kişi ev sahibi olsa bile…

***

Şişede kalan son rakı damlasına kadar eşit paylaştırılır, daha da içmek isteniyorsa bu paylaştırma ritüeline girilmeden yenisi sipariş edilir.

Rakı sizi ne zaman sarhoş edeceğini zamanında söyleyen bir içkidir, bunu fark ettiğiniz zaman yanınızdakilere söylemeli, ya da izin isteyip kalkıp gitmelisiniz, ama eğer sizin kalkmanız masayı dağıtacaksa ölseniz bile orayı terk etmeyin.

Çünkü rakı masasından tuvalete gitmek için bile zar zor kalkılır, hoş karşılanmaz…

***

Rakı masasında bira, şarap gibi başka alkollü içecekler (masada sosyetik hanımefendiler olsa dahi) olmaz.

Her nevi ızgara balık (çupra, levrek, istrongilos) uğurlu yemeği, hususi nihavend ve rast makamından sanat musikisi eserleri uğurlu nağmesi, akordeon, keman ve ud da uğurlu çalgısı olan rakının, uğurlu cl’si 70′dir…

***

Rakı yalnız başına içilen bir içki değil, meze ile birlikte yavaş (sindire sindire) içilen bir içkidir. Mide ve beyne belirli bir etki yaptıktan sonra insan keyiflenir ve güzel sohbetlere yönelir…

Yani hem anlatır hem dinler. Böylece rakı sofrası en az iki kişinin katıldığı toplu bir eylem, karşılıklı konuşmalara dayandığı için demokratik bir forum, evrensel ve kişisel sorunların ortaya getirildiği, fikir alıp verilen, insanın kendisi ile yüksek sesle düşünerek hesaplaştığı bir tür psikolojik grup terapisi olmaktadır.

Unutulmamalıdır ki rakı sofrası saygın bir cemiyettir.

Buraya katılan hem bu meclise kabul edildiği için saygı gören bir kişiliğe sahip demektir hem de diğerlerine karşı saygılı olmak zorundadır…

***

Herhangi bir marka rakı içilirken başka bir markayı övmemek önemlidir, aksi yapıldığında, o an yudumlanan nimete hakarette bulunulmaktadır, yanlıştır.

En büyük mezesi muhabbettir…

Muhabbet konusu “Bir kız vardı, 5 yıl sevdim, yüzüme bile bakmadı” gibi duygusal ağırlıklı olabileceği gibi,

“Bu güneş niye hep doğudan doğuyor batıdan batıyor?” gibi yarı-felsefi konular da olabilir…

***

Tam yağlı koyun peynirinin üzerine kırmızı toz biberle renklendirilmiş sarımsaklı zeytinyağı süslemesi.

Turşu gibi ekşi mezelerde yine rakının kendine has tatlı nefasetini dengeler, damarlarınızı büzer anasonla dost olur, buna misal olarak dağ lahanası turşusu verilebilir…

***

Şimdilik bu kadar alkolüme ve bedenime dokunmaktan,

Hayatıma karışmaktan vazgeçersen geri kalanını da öğretirim…

Bu kıyağımı da, cennetin de cehenneminde bu dünyada,

Ve senin de ölümlü olduğunu unutma…

Ölüm de var!

 

İstanbul 27.04.2021 21.40

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP