0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Muhalefet” partileri, “iktidarın” çizdiği “tozpembe” tablonun tersine/ yandaş medyada “yer verilemeyen” yaşamla karşı karşıya kalıyorlar!

“İktidar”, yurttaşın yaşadığı sorunları yok saymış olsa da, somut biçimde ortaya koyuyorlar!

“İktidar”, esnafa destek verdiğini sıkça yinelemiş olsa da, tıkanmak noktasına geldiğini söylüyor!

“İktidar”, üreticiye yapılan desteğin yerinde/ zamanında yapıldığını, üreticinin rahatlatıldığını söylese de, üretime son vermekle karşı karşıya olduklarını belirtiyor!

“İktidar”, covid 19 nedeniyle gerçekleştirilen kısıtlamaların normalleşmek için öncül adımlar olduğu belirtmiş olsa da, “iktidar” partisinin kongrelerinde yaşanan kayıtsızlığın/ sorumsuzluğun/ içiçeliğin/ kuralsızlığın tetikleyici olacağını ileri sürülüyor!

“İktidar”, bir yandan da yandaşları bu kanıları “paranoya” olarak değerlendirirken, bir yandan da bu kanıyı paylaşanları bölen/ hayın/ düşman olarak nitelendiriyor!

Yaşananları ortaya koymanın, gelecek için öngörüde bulunmanın yorumu “paranoya”…

Öyle sayılsın…

***

Geçtiğimiz yıl “normalleşmek” için “kredi” musluklarının açıldığı günleri anımsamayan var mı?

İlk altı ay ödemesiz, altı ay sonra her şey yoluna girecekmiş gibi dağıtılan “kredilerin” son durumunu merak eden varsa en yakın muhtarlıklara uğrasın!

Bankalara olan kredi borçları/ telefon, elektrik, doğalgaz faturaları için kapılara dayanıldı…

Ayrıca şunu da belirtmekte yarar var; muhtarlıklarda görülenler yalnız “adresinde bulunamayanlar”, bir de “adrese ulaşanlar” var!

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, buluştuğu muhtarlardan duyuyor bunları.

Diyor ki:

“Yoksulluğu inkar eden, halkın sorunlarını görmezden gelen iktidar mensupları sadece mahalle muhtarlarımızı ziyaret etse, vatandaşın nasıl büyük bir borç yükü altında olduğunu, evine ekmek götüremediğini, telefon, elektrik, doğalgaz faturalarını dahi ödeyemediğini görür. Her gün muhtarlıklara onlarca icra evrakı geliyor. Muhtarların masası vatandaşa gelen icra evraklarıyla doldu taştı. Muhtarlarımız icra tebligatlarını dağıtmaktan yoruldu”

Şunu da eklemek var, çünkü eksik:

İcradan evrak gelmemiş olsa da, ASKİ su faturalarının da yurttaşın canını incittiği unutulmamalı!

***

Üretmeden yaşamı sürdürmenin olanaksızlığını söylemeye gerek var mı?

Yaşamı sürdürmenin ön koşulu “üretim” için/ “üretici” için, neler yapıldığını merak edenler pazar fiyatları gördüğünde değerlendirmesini yapacak durumda…

Dağlar oyulmuş tüneller yapılmış, iki tepe arasına köprüler kurulmuş, zeytinlik alanlara betondan yapılar dikilmiş!

Yaptığını yurttaşın gözünün içine sokan “iktidar”; halkı gözleri görmez, kulakları duymaz, kafaları çalışmaz mı sanıyor anlamak zor!

Yirmi yıldır yapılanlar yurttaşın karnını doyuramadığı, işsizliğin önüne geçemediği, eğitimin çıtasını yükseltemediği, üretimi artıramadığı, yarın için umut oluşturamadığı, toplum içinde barışı yaygınlaştırmaktan da öte/ ayrıştırdığı görülmüyor mu?

Mecliste, tarım/ hayvancılık konusuna en çok emek harcayan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in en son bülteninde yer alan bir paragraf şöyle:

“Yem yurt dışından ithal geliyor, karma yemde de kaba yemde de. Yurt dışından getirilen yemlerin içeriği mısır, soya, ayçiçeği tohumu küspesi, pamuk tohumu küspesi. Şimdi, bunların dördünde de yurt dışına bağlıyız. Kendimiz üretemez miyiz? Neden üretmiyoruz? Kendi çiftçimiz mısırını, soyasını, ayçiçeğini ve pamuğunu üretse hem hayvancılıkta sorun ortadan kalkacak hem dışa bağımlılıktan kurtulacağız.”

Sabah, mahalle sütçüsü “dolar düşse de saman, yem fiyatları düşmüyor” dedi.

***

Yaşanan sorunlar, ya da “iktidarın” inanmayıp/ bunları söyleyenleri “paranoyak” olarak niteledikleri yaşananlar bitecek gibi değil!

Geçtiğimiz günlerde, yaptığı esnaf gezilerinde CHP İl Başkanı Mehmet Çelebi’de değerlendirmesini şöyle yapıyor:

“Birçok esnafımız kepenk kapatmış durumda. Üzülerek belirtmeliyim ki bu kepenklerin bazıları hiç açılmayacak. Açık olan esnaf ise mutlu değil. Esnaflarımızın tamamına yakını masraflarını karşılayamaz noktada ve bu durum sürdürülebilir değil. AKP vatandaşın haline kör çığlığına sağır hale geldi. Türkiye bu şekilde yönetilmeyi hak etmiyor. Tabi ki sorun yaşayan sadece esnaf değil. Başta işsizlerimiz, emekliler, işçiler, çiftçiler, memurlar, öğrenciler kısacası toplumun tüm kesimleri büyük sıkıntılar içinde. Yurttaşlarımız ekonomik sorunların yanında birçok farklı sorunu da bir arada yaşıyor.”

Bunları yandaş medya yalanlamıyor, ancak “iktidara” bağlılığı bunları söylemesine/ konuşmasına en büyük engel!

***

“Muhalefet” partileri, “iktidarın” çizdiği “tozpembe” tablonun tersine/ yandaş medyada “yer verilemeyen” yaşamla buluşurken yorumlarını, öngörülerini, yapılacaklarını da sıralıyorlar!

İnanalım mı?

Yıllardır “iktidar” olamamış, yıllardır oturduğu bantta sıkışıp kalmış, son yerel seçimlerde yakalanan başarıyı “iyi” kullanamamış, örgütle yerel yönetimler arasında engeller oluşmuş…

Yineliyorum: “muhalefet” partileri, “iktidarın” çizdiği “tozpembe” tablonun tersini göstermiş olsa da; “istenen tabloyu” oluşturma konusunda başarı sağlayacağı belirsiz!

180221