• OLAY NET
  • Manşetler
  • Metres hayatı yaşadığımız Almanya ile ilişkilerimizin gerçek yüzü/ 5

Metres hayatı yaşadığımız Almanya ile ilişkilerimizin gerçek yüzü/ 5

ABONE OL
12 Ocak 2021 16:28
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dresden’de Cami görüntülü sigara fabrikası

Uyanık patron, belediyenin görüntü kirliliği yasağına toslamamak için fabrikasına cami süsü vermişti

Almanya’nın Dresden kentini gezenler, Elbe Nehri etrafında kurulan bu şehirde ilginç bir cami ile karşılaşırlar. Ben de ‘cami’ dedim ama, aslında burası bir sigara fabrikasıdır.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\IMG_1474.jpgMihmandarımız Mustafa Küçüktekin ziyaret ettiği Dresden’de gördüklerini anlatıyor:

Uyanık iş adamı Hogo Zietz, 20’nci yüzyılın başlarında çıkarılan bir kanunla, Dresden’de, şehir merkezine ve çevresine görüntü kirliliği oluşturacak, estetikten yoksun binaların dikilmesi yasaklandığı için, Tren istasyonu yakınlarındaki arsasına gözleri tırmalamayacak bir sigara fabrika binası yapmayı planlar. Bunun için mimar Martin Hammitzsch’i görevlendiren Zietz, imal edeceği Türk tütününün kullanıldığı ‘Salem Aleikum’ sigaralarının reklamını yapacak nitelikte olması için, bacaların minare görünümünde olmasını ister.

Kubbesi, minareleri ve süslemeleriyle bir camiden ayırt edilemeyen bu ilginç bina, şimdilerde restorant, otel ve büro kompleksi olarak kullanılıyor.  Sigara fabrikası olarak inşa edilen ve halk dilinde ”Yenidze (Yenice) Tütün Camii’ olarak anılan Dresden’deki caminin kuruluş öyküsü de en az dış görünüşü kadar ilginç.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\IMG_1478.jpgMinare görüntüsünde fabrika bacaları

İş adamı Hogo Zietz sahibi olduğu ‘Salem Aleiküm’ markalı sigara işletmelerinin tütününü, bir zamanlar Osmanlı topraklarından olan, şimdi Yunanistan- Makedonya sınırında bulunan Yenidze (yunan. Giannitsa, türk. İskeçe) bölgesinden ithal etmektedir. Mimar Hammitzsch’in; ‘Hayri beg’ isimli bir Memlük Hükümdarının türbesini model aldığı, içerden aydınlatılabilen camdan kubbesi ve minare şeklinde dizayn ettiği fabrika bacalarıyla cami görüntüsü çizen fabrika binası tasarımı Zietz’i büyüler.

Yapılanmada tarihi Barok kültürünün egemen olduğu Dresden’de kurulması düşünülen bu yabancı taslak, resmi kurumlar ve halk tarafından yadırganır. Karşılaşılan tüm engellere rağmen binanın yapımı 1907-1909 yılları arasında tamamlanır ve reklam konusunda beklentilerin çok üstünde randıman alınır.

Yenidze tütünü ve Salem sigarası, cami ambalajlı fabrika binası sayesinde, büyük bir şöhret kazanır. Mimar Hammitzsch, cami modeli verdiği sigara fabrikası projesi yüzünden, Nazi Almanyası’nın mimarlar odasından atılır. Ancak adı, sadece ilk minareli fabrikanın mimarı olarak değil, Almanya’daki ilk çok katlı (on katlı) binalardan birinin mimarı olarak da tarihe geçer.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\images.jpg Tütün Camii – Emine Karahocagil Arslaner İçerden ışıklandırılan oval kubbe halen Dresden’in gecelerini aydınlatmaya ve görenleri büyülemeye devam ediyor. İkinci dünya savaşına kadar bu kubbenin çatışında ışıklı ‘Salem Aleiküm’ yazısı yer alıyordu.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\resized_a7c90-b682b80badsiz1.png C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\images.jpg

Savaşta üçte biri hasar gören bina, 1966 yılında tamir edilmiş. 1997 yılında restorant, otel, büro amaçlı kompleks olarak yeniden düzenlenen ve hizmete açılan binada kültür ve sanat gösterileri, kitap okuma günleri de yapılıyor.

Aslında ilk ‘Gastarbeider’ler bu fabrika’ya geldi. C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\IMG_1481.jpg

Yenidze sigara fabrikası, Türkler açısından farklı bir tarihi öneme sahip. Tarihi kayıtlara göre, 1899 yılında Alman İmparatoru’nun Osmanlı ülkesinden resmen sigara uzmanları istemesi ile, İstanbul hükümeti tütün idaresinden 7 uzmanını Almanya´ya gönderir. Dresden´e gelen bu 7 kişi, devlet tarafından Prusyalıları eğitmek için gönderilen ilk uzmanlardır. Tütün, Osmanlı´da yetişecek ama, sigarayı Almanya yapacaktı. 1907 yılında Filibe’den gelen 470 Türk bu fabrikada eğitim aldı. Yenidze (Yenice) fabrikasında başlayan ilk Türk işçi göçü, giderek artmaya başladı.  Böylece Yenidze sigara fabrikası, Almanya’ya gelen ilk Türk işçilerin yerleştirildikleri iş yeri olarak da kayıtlara geçti.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\857ed8b9bd767ab259a44e5aafa5988d.jpg C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\download (1).jpg C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\download.jpg

Bu fabrikada üretilen sigara Türkiye’de Yenice adıyla tüketildi. Eski Başbakanlardan Adnan Menderes’in tiryakisi olduğu Yenice sigarasını, 27 Mayıs darbesinden sonra bağımlıları terkettiği için, bu marka zamanla hafızalardan silindi. Yenidze fabrikasının en şöhretli markası olan ‘Salem Aleiküm’u da Türk tiryakiler ‘Salem’ olarak bildiler.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\IMG_1485.jpg C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\IMG_1487.jpg               MÜTHİŞ BİR KOLEKSİYONCU

Sigaradan söz etmişken, sigara peketlerini tüm dünyadan toplayarak müthiş bir koleksiyon yapan Berk Güden’den de söz etmem gerekecek.
Hollanda’da Corendon Havayolları’nın müdürü olan Berk Güden, tüm dünyada Türk tütününden yapılan sigara markalarına ait kutuları yıllardır topluyor. Yüzlerce sigara kutusunu, bürosundaki iki vitrine zor sığdıran Berk Güden’in, paha biçilmez bu koleksiyonunu yakında bir müzede izleyebileceksiniz.
                                                                          ****************

DRESDEN’E KISA BAKIŞ

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Dresden-River-Evening-iStock_000056399220_Large-2.jpg
Dresden ve Elbe nehri

13üncü yüzyılda Elbe nehri kıyısında kurulan Dresden, Almanya’nın doğusunda önemli
kentlerden biridir. Dresden’e sahip olduğu sanat hazinelerinden dolayı ‘Elbe Floransası’ denir. August Köprüsü, kentin yeni ve eski diye adlandırılan iki bölgesini birbirine bağlamaktadır.

Dresden, ülkemizde kültür ve sanat hazineleri ile pek fazla tanınmayan bir Alman kentidir. Dresden’de 16’ncı yüzyıldan itibaren biz Türklerle ilgili değerli sanat eserlerinin bulunması kültürümüz adına gurur vericidir.  Zamanın Saksonya kral ve saray kadınlarının Türk kıyafetleriyle sarayda dolaşmaları, Türkiye’den eşyalar getirtmeleri veya yaptırmaları, bir iş adamının fabrikasını kubbeli ve minareli bir cami şeklinde yaptırtması önemlidir. Bu fabrikaya eğitici ve işçi Türklerin gelmesi de iki toplum arasında devamlı kültür alış verişi olduğunu göstermektedir.

http://3.bp.blogspot.com/_Ub0bkq2lHec/SkKCZ0BzE_I/AAAAAAAADQs/0D2pvNTecr8/s320/DSC_0071.JPG C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\Almanya-Grünes-Gewölbe-Müzesi.jpg
                            Zwinger Sarayı                                                              Rezidenzschloss Müzesi

Şehirde 40’tan fazla müzesi olan Dresden’deki Zwinger Sarayı’nda birkaç müze bulunuyor. Bu müzelerden biri de Rezidenzschloss.
Rezidenzschloss’da dünyanın en değerli taşları, yeşil kasa isimli bölümde sergileniyor. Mercandan yapılmış çatal bıçak takımı, fildişi kahve takımı, kristal vazolar, midyelerden yapılmış sanat eserleri  burada duruyor. Türk eserlerinin bulunduğu bölüm de aynı binada yer alıyor.

http://www.milliyet.com.tr/d/i/lazyload.gif’Türckishe Cammer’’ adlı bu sergi, Almanya’daki en kapsamlı ve en büyük Türk eserleri koleksiyonu olarak yeni salonlarda gösteriliyor.
Bu koleksiyonu Saksonya kralları 16.yüzyıldan itibaren oluşturmaya başlamış.  Eserlerin çoğu yeni yerine taşınma amacıyla onarımdan geçirilmiş.

Sergide gösterilen eserler; diplomatik armağanlar, satın alma ve Osmanlılarla yapılan savaşlarda elde edilen ganimetlerle bir araya getirilmiş koleksiyondur. Eserlerin bir kısmının Avrupa atelyelerinde üretilmesi, Türk sanatının Avrupa’ya etkisini göstermektedir. Kral Güçlü August Osmanlıya büyük ilgi ve merak duymuştur. Osmanlıya ait savaş malzemeleri ve kıyafetlerin bir kısmı da İstanbul’dan ısmarlanmıştır. Kral ve saray kadınları bu elbiselerle sarayda dolaşmışlardır.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\DoirA_zXkAAqJr8.jpg C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\IMG_20151130_144028.jpg

http://www.milliyet.com.tr/d/i/lazyload.gifKabzası mücevherli Türk kılıcı ve kını
Sergi, 16 ve 19’uncu yüzyıllar arasındaki döneme ait Osmanlı silâhları, at koşum takımları, mücevherli kılıç ve kamalar, giysiler, çadırlar, sancaklar ve başka sanat eserlerinden oluşan benzersiz, görkemli ve önemli bir koleksiyon olarak göz kamaştırmaktadır.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\turkish-chamber-tente.jpg C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\csm_20100222_SKD_TC_4940_604e0ce751.jpg

Koyu mavi renkle boyanmış duvarlar ve özel bir ışıklandırma ile ön plana çıkarılan muhteşem sanat eserleri Türk sanatının büyüsünü ortaya koymaktadır.
Koleksiyon sarayın ikinci katında 750 m2 lik bir alanda 600’den fazla sanat objesi ile 2010 Mart ayından itibaren 70 yıl aradan sonra saraydaki sergi salonunda yeni yerlerini almıştır.
Sergide koşum takımlarının sergilenmesi için gerçek büyüklüklerinde ahşaptan Arap atları kullanılmıştır. Serginin en önemli parçaları arasında 20 metre uzunluğunda, 6 metre yüksekliğinde, 8 metre genişliğindeki Osmanlı çadırı, Osmanlının ihtişamını göstermektedir,
                                                                      *****************

Bir sembolik cami daha: Postdam Su Deposu

Almanya’da 300 yıl önceki esirler çağından bu yana pek çok cami yapılmıştır.
Müslümanların, ibadet yeri olarak kullanmaları için yapılan bu camilerden başka, yukarıda okuduğunuz, Dresden’deki cami görünümündeki sigara fabrikası gibi, Postdam’da da benzeri bir cami olayı gerçekleşmiştir.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\IMG_1492.jpg

Dördüncü Frederik, şehre su dağtımı yapacak bir depo inşa etmek istiyordu. Bunun için, ‘Sarayların mimarı’ olarak bilinen Ludwik’i çağırarak, ‘Bana öyle bir su deposu yapacaksın ki, bacası minare, bina da cami görünümünde olacak’ emrini verir.
O başarılı mimar Ludwik, yaptığı bu yeni eserle ününe ün katar.

C:\Users\ILHAN\Desktop\ARALIK BULTENINE GIRECEKLER\IMG_1499.jpg

Memlûk mimarisinden yararlanılarak yapılan bu depo, uzun kare minaresi, turkuaz renkli kubbesiyle ve Kuzey Afrika camilerine benzeyen yapısıyla, nehirden çektiği suyu pompalayarak tüm şehre dağıtıyor.
Bu yapının içindeki düzenek hâlâ çalışır vaziyette. Makine dairesi de müze olarak hizmet veriyor.
Su deposu olarak da hâlâ kullanılan bu yapı, ‘Postdam Camisi’ olarak ünlendi ama, hiçbir zaman cami olarak kullanılmadı.

sürecel

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP