Ömer ALPDOĞAN
Gazete arşivleri çoğu zaman nereden nereye geldiğimizi bize gösterir..
Olumlu ya da olumsuz anlamda, geçmişten günümüze, hatta geleceğimize ayna tutar..
Geçmişe özlem duyan biri hiç olmadım, ancak, geçmişte kalan bazı şeyleri, kişisel ve toplumsal olarak neleri yitirdiğimizi, neleri geliştirdiğimizi bizlere göstermesi açısından önemli buluyorum.
O nedenle, zaman zaman, özellikle akla takılan bir konu olduğunda, o konuyla ilgili geçmişte neler olmuş diye gazete arşivlerine girmek, orada gezinmek hayli yararlı oluyor..
İşte böyle bir gezinti sırasında, Kasım 1942’de dönemin Adana gazetelerinde yayımlanan iki ilan dikkat çekiciydi..
İlanları görünce, Cumhuriyet yazarlarından merhum Oktay Akbal’ın bir öykü kitabı aklıma geldi..
Toprağı bol olsun, Oktay Akbal 1946’da yazdığı kitabına “Önce Ekmekler Bozuldu” adının vermişti..
Söz konusu ilanlar, işte bu hikayeyle kitabını ansıttı bana..
İlanların ikisi de dönemin iki doktoruna ait..
Ürolog Operatör Doktor Suphi Şenses ve Doktor Turgut Soyer, ilanlarının altına düştükleri not çok ilginç ve aynı zamanda düşündürücü..
Her iki doktorumuzda fakirleri “parasız” muayene ettiklerinin belirtmişler.
Doktor Suphi Şenses ilanında fakirlere parasız bakım için gün veya saat gibi bir koşul da koymamış..
Doktor Turgut Soyer ise salı ve cuma günleri öğleden sonraları fakirlere bakmak için ayırdığını belirtmiş..
Yani, 1942’nin Adanasında doktorlar, fakirlere ücretsiz bakıyorlar, muayene saatlerinin geniş bir bölümünü fakirlere ayırıyorlar..
Bugünün Adanasında doktorlar, parasız hiç bir hastaya bakmıyorlar..
Hatta muayene parasının peşin almadan, muayene bile başlamıyorlar..
1942’den 2023’e geldiğimiz anlayışı ne de güzel gösteriyor..
Oktay Akbal, önce ekmekler bozuldu demiş ama sanırım önce bozulan insanlığımız olmuş!…
EKONOMİ
17 saat önceYAZARLAR
18 saat önceYAZARLAR
18 saat önceYAZARLAR
18 saat önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce