Cumhuriyet tarihinde halkın demokrasi, hak arama, özgürlük ve hukuk mücadelesi örnekleri çok. 12 Eylül 1980 darbesinin halkta yarattığı yılgınlık, demokrasi güçlerinin dağınıklığı halkın yaşadıkları karşısında uzun dönem sessiz ve teslimiyet içinde olması son 25 yılda iki kez kırıldı.
Taksim’de ağaç kesimi son damla olmuş, halk 12 Eylül askeri darbesi sonrası yaşadığı sıkıntılara tepki göstermesine ve tepkinin çığ gibi büyümesini sağlamıştır. Ancak halkın kendi isteğiyle başlattığı mücadeleye sahiplenme ve önderlik yapan parti ya da liderler olmadığı için fırtınanın yarattığı dalgalar yükseldi, yükseldi ama fırtına bittiği anda verilen mücadele sona erdi. Ama çok kötü şeyler yaşandı. Gencecik çocuklar öldü.
Toplum ötekileşen söylemlere teslim edildi. Tutuklamalar oldu. Ceza alarak özgürlüğünü kaybedenler oldu. Türkiye demokrasi tarihinde iz düşümü bıraktı.
İkincisi son 15 gün içinde yaşanan, Ekrem İmamoğlu tutuklaması son damla olan halkın AKP hükümet karşıtlığı duygularının açığa çıkarak sokaklarda protesto gösterisinin; İstanbul ağırlıklı metropol kentlerde yayılması oldu. CHP gençlik protestosuna halkın katılmasına sahip çıkarak yönetmesi; gezi olaylarında yaşanan ölümlerin olmamasını sağladı. Hükümetin muhatabı direk CHP ve genel başkan Özgür Özel oldu! Kısaca üniversite gençlik aşısı toprağa gömülen hak, hukuk ve adalet mücadelesini yeniden ayağa kaldırdı.
19 Mart 2025 tarihi sabahı itibarıyla CHP top yekûn Saraçhaneyi karargâh yaptı. İtiraz Ekrem İmamoğlu’nun göz altına alınması ve hükümet yanlı gazetelerin iddialarına ve aldıkları dolaylı bilgilere karşılık verdi. İlk Saraçhane halk mitinginin devamını sağlayan kıvılcım, barikatları aşarak Saraçhaneye gelen üniversite öğrencilerce başlatıldı.
Kıvılcım yükselerek, Türkiye’yi içine aldı. Özgür Özel gençliğin yarattığı dalgaya kayıtsız kalmadı. Sahiplendi. Konuşmalarıyla dalgaları kontrol altında tutmaya çaba gösterdi.
Halka yaşamını değiştirecek hiçbir mesaj vermedi. Her şeyi E. İmamoğlu üzerine oturttu. Tutuklanan ilçe belediye başkanları çok gündeme getirilmedi.
Öyle ki tutuklamalar sonrası CHP yöneticileri Ekrem İmamoğlu ziyaretleri akın akın sürdü. Ama göz altına alınarak tutuklanan gençler aile ve arkadaşlarıyla baş başa kaldı.
Yaklaşık 300 kişiye yakın tutuklama var. Tutuklanan isimlerden sadece iki kişi gündeme getirildi. Her şey popülizm ve feodal siyaset üzerinden götürülmeye devam ediyor.
Bütün eksiklere rağmen CHP ve Özgür Özel’in sürece sahip çıkması çok önemlidir!
Sayın Özgür Özel yaşanan son olayları ciddi analiz yaparak, geleceğe dönük tespitlerle Türkiye demokrasi mücadelesinin önderliğine hazırlanmalıdır. Çünkü halkın mücadelesi ve önderliği hususlarında uzun zamandır CHP yönetim ve genel başkanlığının eksikleri vardı. O eksikler hala devam ediyor!
Demokratik devlet yönetimlerinde güçler ayrılığı önemlidir. Bu ilkesel yerleşke olarak halkın hak ve özgürlüğünün yasama, yürütme ve yargı güçlerince korunmalıdır. Bilgi çağında üç güce dördüncü güç olarak basın ilave edilebilir. Devletler hak, hukuk ve adalet çizgisini aştığında halkın duyarlı olması ve anayasal haklarına sahip çıkmasına, halka sunduğu haber ve makalelerle küçünmez katkı sağlar.
Ancak kapitalizm her alanda olduğu gibi bu gücü kendi iktidarı adına kullanıyor. Bu gücün önemli katkılarıyla siyaset dünyasını dizayn ediyorlar. Bu güç çürürse, çürümüşlük tepeden tırnağa egemen olursa inanılmaz değerlendirmelerle karşılaşmak kaçınılmaz oluyor. Dün yerden yere vurduklarını bir anda kahraman ya da kahramanı hain yapıyorlar.
Kısaca kişilere dar ya da bol elbise giydirerek toplumun önüne atmaktan çekinmezler.
Saraçhane direnişi sonrası Türk kamuoyu bu filmi yeniden seyrediyor. Dün yerden yere vurdukları Sayın Özgür Özel’i lider ilan ettiler. 14 Mayıs 2023 tarihli seçiminin kahramanı yaptıkları Kemal Kılıçdaroğlu’nu hain ilan ettiler!
Maalesef bir kez daha CHP dizayn edilmek isteniyor. Sözün sonunu başlamadan belirtelim. Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel lider değil genel başkandır!
Türkiye halkının tek lideri var: Mustafa Kemal Atatürk!
Alpaslan Türkeş, Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit kendi siyasi çizgilerinin lideridir.
Alpaslan Türkeş- Dokuz Işık, Necmettin Erbakan-Millî görüş, Bülent Ecevit- Demokratik sosyalizm hedefleriyle kendi siyasi çizgilerinin mücadelesini veren Liderlerdir.
Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel’in sosyolojik ölçekli yarattığı siyasi çizgileri yoktur.
Sayın Özgür Özel genel başkanı olduğu partide lider olmak istiyorsa, sosyolojik ölçekli kendi öngörüsüne dayanan önce CHP dünyası ve Türk halkının sahiplendiği siyasi çizgisini yaratmalıdır.
Bir kısmını tenzih ederim ama tartışma programlarında kendini lider ilan edenlerin tezgahına düşerse ”evin yolunu kaybeder”. Kendi öngörünle ülken adına kurguladığın hedefe gidersen yolun açık olsun!
”Güneş batarken aya alkış çalanlara…” Lider nedir? Birazcık anlatalım. Lider ya da Önder, bulunduğu ülkede halkının ve devletinin; özgürlüğünü ve tam bağımsızlığını sağlamak adına, süregelen geleneklerde köklü değişiklikler yapan, çözüm projeleriyle yönetme sorumluluğunu öngörü, sezgi, zekâ ve bilgisiyle karar vererek yöneten, yönlendiren, halkta saygınlığı ölçüsüz kişiye denir.
Lider; bireysel gücünü kullanabilme yeteneğiyle ülkesini ve dünyayı etkileyen kişidir.
Halkın motivasyonunu artırır. Halkı bir amaç etrafında birleştirir ve gösterdiği hedeflere doğru mücadele içinde yer alma ve yönlendirme becerisini gösterir.
Liderlik oturduğun koltukla veya o koltuğun verdiği unvanla kazanılmaz. Önderlik yeteneğini deneyimlerle, nitelik farklılığı ve sürekli öğrenmeyle geliştirir. Lider hedef ve politik duruşunu kendi belirler. Kendi düşlerini yetenekleriyle güce dönüştürür ve halkın benimsemesini sağlar. Vizyonuyla zamanı yönetir. Mütevazi ve sürekli gelişim-değişim hedefiyle mutluluk ve güven döngüsü sağlar. Özgür Özel önceliği CHP camiası içinde birliği ve bütünlüğü sağlamak olmalı. Neyi nasıl yapacağını Türkiye halkına açıklamalıdır!