Pelin Arda

17 Yaşımda tanıdım. Bir mücadele esnasında. Bor adres vardı elimde, bir Avukatlık bürosuydu. Zayıf incecik, esmer ve kısa saçlı bir kadın beni karşıladı. Bir sürü kitap, bir sürü dergi ve gazete verdi. Koli yapmıştı. Dünya klasiklerinden tutun felsefe ve sosyoloji içerikli birçok kitap. Cezaevinde arkadaşlarıma götürdüm. Düşünce suçluları o zamanda fazlasıyla vardı. Yıl 95 falan. Manisa davasında birçok kerede karşılaştık ama sohbetimiz hiç olmadı.

Yıllar sonra yani 10 yıl falan sonra, ben 26 yaşımda CHP gençlik kollarında yönetime girdiğimde, CHP baraj altındaydı ve parti örgütü cansız ve hareketsiz bir döneminde bize sorumluluk verdiler. Seçimlerde barajı aştık ama AKP diye bir parti kurulmuş ve kurulan bu partiyi maalesef yenememiştik. Oğuz Oyan, Alirıza Bodur, Türkan Miçooğulları, Canan Arıtman, Vezir Akdemir, şu anda aklıma gelen dönemin ilk milletvekilleri. İl Kadın Kolları Başkanımız ise Pelin Erda.

Gençlik Kolları olarak Karşıyaka da bir toplantı yaptık ve Sayın Ali Rıza Bodur, eski gençlik kolları başkanı olarak bize inanılmaz bir konuşma yaptı. Hemen yanında Prof Dr. Oğuz Oyan ve yanlarında Av Kadın kolları Başkanı Pelin Erda. Pelin Hanım örgütlü olmaktan, mahallede delege çalışmalarından, kadınların örgütlenmesinin öneminden, mahallelerde delege olmanın ne kadar önemli olduğunu anlattı. O konuşurken ben acaba diye düşünmeye başladım. “Yıllar önce tanıdığım Pelin bu Pelin mi diye”. Sonra ben birkaç soru sordum Pelin Hanıma ve beni sevmişti. Sorularımı beğenmişti. Buda benim için çok değerli ve özeldi. Ali Rıza Bodur beni yanına alıp sohbet ettiğinde çok onurlanmıştım. Sevgi ve saygı, parti hiyerarşisi ve had ve üslup bilmeyi biz izleyerek öğrendik. Bizden büyüklerin davranışları ile.

Pelin Hanım örgütlü yaşam konusunda çok bilgiliydi ve ben adeta ona hayran kalmıştım.  Yıllar sonra ben il Kadın Kolu yönetimine girdiğimde geçmişi konuşma şansımız oldu. İşte o Avukatlık bürosundan kitaplarını aldığım kadındı. Hayranlığım boşuna değildi. Manisa davası süreci ortak acılar geçmişti yaşamımızdan. Alaattin Yüksel il başkanımız ile aynı dönemin ideolojik, saygı ve örgütlü, disiplinli çalışma sistemi içinde yeniden aile olduk. Pelin Erda hem Başkanımdı hem de beni belediyede ilk işe girmem konusunda destek olan isimdi. Siyaset ve belediye ilişkileri. İzmir CHP için altın yıllardı.

Pelin Erda birçok eski arkadaşlarıma desteği olmuş, insanların hayatına dokunmuş özel bir insan. Paylaşmayı, kolektif inanca sahip ve bu anlamda asla taviz vermemiş duruşu ideolojisi olan sağlam bir karakter.

Bugün hala Pelin denildiğin de ben iki defa daha hürmetle ayağa kalkarım. Uzun, up uzun zamanlar, dostluklarımızın arasına girse de kaldığımız yerden devam ederiz hep. İşte buda ortak inanç, değerler ve ideolojik kaynaklıdır.

Bizim dönemde ki kadınların erkek siyasetçiler karşısında fizikleri ile değil fikirleri ile onurlu mücadele ettiklerini dönemdi. Saçına fön çekmişsin, tırnağına manikür yapmışsın, altında araban varmış önemli değildi. Cüzdanın kadar değil fikirlerin kadar vardın. Buna değer veren kadınlar ve adamlar vardı.

İşte Pelin Erda bize dişiliği değil kişiliği olanların yolunu çizdi. Siyasette kişilikli ve karakterli kadındır sevgili Pelin Erda.

Sevgili Pelin Erda o küçük Avukatlık bürosunda seni tanıdığım günden beri benim için o gün ne kadar değerliysen hala aynı değere sahipsin. Kişiliğinde karakterinde hiç değişmedi. Siyaset çok insanı bozdu, değiştirdi ama sen hiç değişmedin.

Yıllarını kadın hareketine verdin, yoksul mahallelerde kadınların hayatına dokundun, kadına yönelik şiddet ile ilgili Türkiye’de birçok kadının başaramayacakları isleri yaptın. Kadın Sığınma evleri, danışma merkezleri, semt evleri projelerinde hep imzan oldu. Kent konseylerinin kurulmasında İzmir için ve Türkiye için örnek sosyal belediyecilik islerine imza attın.

Teşekkürler öğrettiklerin için. Teşekkürler her daim yanımızda olduğun için. Yoldaşlık için teşekkürler.