0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mekin ŞAHİN

Bir yanda Anadolu bir yanda Rumeli’dir. Hepsi bizden; yolcusu olsun hancısı olsun. Efkar ettiğimiz şey memleketin halidir.

Sanmam hemşerim, sanmam bundan acısı olsun! Köylümüz efendimiz tarlasında perişan. İşçimiz kardeşimiz kavgasında perişan.

Anam bacımdır bahtı karasında perişan. Hemen Allah cümlemizin yardımcısı olsun.

Adana Ankara arası bir türkü mesafesidir. Her yurtseverin yüreği o türküyle çarpar.

O yurtseveri: Karadeniz de bulursun, Marmara ve Ege’de bulursun. Akdeniz’de, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da bulursun.

Yeni bir serüvende, sazda dillenecek türküyü Adananın, Kozanın ve Hamam köyünün göbeğinde söylerken bulursun.

Türk, Kürt, Arap, Alevi ayrımı olmaksızın o türküyü birlikte ve omuz omuza söylerler.

Hepimiz kardeşiz!

Hepimiz emekçiyiz!

Hepimiz Türkiye’yiz!

Özgürce kendimizi yaşamak istiyoruz.

Ve çağırıyorlar!

Açılmış kucağa, serüvenciler koşarak geliyor.

Kutsal toprağın çocuğu!

İreme dönmüş Türkiye’de, insanlığımızı yer yüzünün bahçelerinden gök yüzünün maviliğine birlikte taşıyacağız. Emperyalizmle kol kola ve iç içe ilişki içinde olan devletler; sömürgeci zincirin, güçsüz parçası olur.

Bu nedenle günümüzde ulusların kendi kaderini tayin hakkı mücadelesine; ezen güce karşı, ezilen halkın yanında olurken, emperyalizmle iç içe olan ”sözde yurtseverlerin” savaşlarına karşı çıkarak yanında durmayacağız. Amacımız insanca yaşamak.

Amacımız özgürce yaşamak.

Amacımız tam bağımsız Türkiye! Demokratik cumhuriyetle güçlenen Anadolu kültürünü; tüm kültürel birikimimizle omuz omuza ilelebet yaşatacağız.

Demokratik cumhuriyet devlet yönetim yolunda birlikte örgütlenerek Türkiye halkını aydınlığa taşıyalım.

Dünyada insanca yaşatan, barış ve özgürlüğü yaşamanın merkezi yapan ülkesi olalım.

Tabiri caizse Güneyi, Kuzeyi, Batısı, Doğusu kendi kaderimizi kendimiz tayin edelim.

Çünkü biz Anadolu’yuz!

O güzel atlılar gibi yeni serüvenlere çıkalım.

Biz bu elden gitmeyeceğiz ve sevdiğimiz her şeye sahip çıkmaya devam edeceğiz! Lek’iz…

Korkuyu yenmenin bir yolunu her vakit buluruz.

Derler ki ‘ yiğitlik düştüğünde yeniden ayağa kalkmaktan geçer. ‘ Değişime ve dönüşüme inanana yakışanı bu.

Yakışanı yapmakta bize görevdir.