İlhan KARAÇAY
Hollanda’da, Veyis Güngör başkanlığında faaliyet gösteren Türkevi Araştırmalar Merkezi, topluma kazandırmış olduğu 100’ü aşkın kitap yayınına, iki değerli eser daha kazandırdı.
‘Al-Farabi’ ve ‘Dîvân-ı Hikmet’ adlı iki kitabın tanıtımı, ‘Dünya İnsan Hakları Günü’nde, ‘16’ıncı Avrasya Buluşmaları Amsterdam’ adlı toplantısında yapıldı.
HOCA AHMED YESEVİ’NİN DÎVÂN-I HİKMET KİTABI
Yüzyıllar önce Türkistan’da yaşamış Hoca Ahmed Yesevi atamızın yazdığı, Dîvân-ı Hikmet’in Birinci Hikmet yani yirmi altı dörtlüğü, Türkevi gönüllüleri ve Prof. Dr. Musa Yıldız ile birlikte okunmuştu. Okunma esnasında alınan notlar, Türkevi ve Bengü Yayınları tarafından, küçük bir kitapçık olarak yayınlandı.
Divan-ı Hikmet, Türklerde Peygamber sevgisinin en güzel tezahürü ve örneğidir. Türklerin Türkistan’da ortaya koydukları, sonra Anadolu, Balkanlar ve Avrupa’ya uzanan bir İslam anlayışı algısı ve dünya görüşü yanı sıra, bir ontoloji, anlama, kavrama ve yorumlama eseridir Divan-ı Hikmet.
Hoca Ahmed Yesevi hazretleri Dîvân-ı Hikmet’inde bu olayı şöyle anlatır.
Yedi yaşta Arslan Baba ya verdim selâm;
“Hak Mustafa emanetini eyleyin armağan”
İşte o zamanda bin bir zikrini eyledim tamam
Nefsim ölüp lâ-mekâna yükseldim ben işte.
İNGİLİZCE YAYINLANAN AL-FARABİ KİTABI
Hollanda’da Türk kültür değerlerini, Hollandaca ve farklı dillere tercüme eden ve yayınlayan Hollanda Türkevi Araştırmalar Merkezi, yayınlarına ünlü Türk düşünürü Farabi kitabını da ekledi. Türkevi, Avrasya Yazarlar Birliǧi ve Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi işbirliǧi ile, Farabi’nin fikirlerinin tanıtılması amacıyla, “Al-Farabi: Philosophy of the Second Master” kitabını İngilizce olarak Amsterdam’da yayınladı.
Farabi kitabı, Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi öǧretim görevlisi Zhakypbek Altayev tarafından kaleme alındı. Farabi’in hayatı, metafizik düşünceleri, felsefe ve din anlayışı, sosyal-psikolojik görüşlerinin yer aldıǧı kitapta, Farabi’nin İslam düşüncesi ve Avrupa felfesefine katkıları da ele alınıyor.
Farabi’nin, ‘Erdemli Şehir’ kitabı da Hollandaca olarak yayınlanmıştı.
İki yıl önce, Farabi’nin ‘Erdemli Şehir’ kitabı, İslam felsefesi uzmanı ve filozof Michiel Leezenberg tarafından ilk kez Hollandacaya tercüme edilmişti. Farabi’nin bu meşhur eseri, üç yıl önce, İmam-ı Gazali’nin ‘El-Munkız mine’d-dalâl’ adlı kitabını da yayınlayan Boom Klassiek yayınevi tarafından, ‘De deugdzame stad’ başlığıyla sunulmuştu. Kitabın yayınlanması çerçevesinde Amsterdam’da bir program organize edilmişti. Programa başta kitabın mütercimi Michiel Leezenberg olmak üzere, Amsterdam Üniversitesinden filozof Khadija al Mourabit, filozof ve ilahiyatçı Pooyan Tamimi Arab, Arapça uzmanı Robbert Woltering ve gazeteci Naeeda Aurangzeb katılmışlardı.
Konuşmacılara göre, Erdemli Şehir’de Farabi, dinin, devlet ve toplumdaki ilginç ve şaşırtıcı rolüne dikkat çekerek, İslam hakkındaki birçok önyargıyı da yıkar. Eser, sadece İslam felsefe geleneğinin zenginliğini değil, aynı zamanda özgür düşünenler ve muhaliflere karşı olağanüstü bir hoş görünün de olduğunu gösterir. Kitabın, Orta Çağ’ın en büyük Yahudi filozofu olarak kabul edilen Kurtuba’lı İbn Meymûn’a, dolayısıyla Hollandalı filozof Spinoza’ya büyük etkisi olduğu bilinir.
Kitabı tercüme eden filozof Leezenberg şunları söylemişti: “İslam’ın felsefeye düşman olduğu fikri kabul edilemez. Bunu, 1500 yılına kadar hüküm süren Endülüs İslam döneminde görmek mümkündür. O dönemde Aristo, birinci öğretici olarak kabul edilirken, ikinci öğretici ise Erdemli Şehir’in yazarı Farabi’ydi. Mantık ilmini öğrenmek istiyorsan, Farabi’yi okumanız gerekir.”
DR.YAKUP ÖMEROĞLU DA ANILDI
‘16’ıncı Avrasya Buluşmaları Amsterdam’ toplantısında, Ünlü yazar Dr. Yakup Ömeroğlu da anıldı.
Türkevi Araştırmalar Merkezi Başkanı Veyis Güngör, Ömeroğlu’nu şöyle anlattı:
“O muhterem adamın, sempozyumlarda, televizyon programlarında, haftalık köşe yorumlarında, Avrupa’da yaşayan Türklerin, Türk Dünyasının önemli bir parçası olduğunu her fırsatta ifade ediyoruz. Bu ifademiz, bir şiir, ya da bir edebiyat türü ifade değildir. Yaşanmış hayat başta olmak üzere, tecrübe ve hayata geçirilen bir çok etkinlik ve projelerden ortaya çıkan bir gerçek ve tespittir. İşte, Avrupa Türklerinin Türk Dünyası ile olan ilişkilerinde önemli rol oynamış o muhterem adam, Dr. Yakup Ömeroğlu’dur.
Ömeroğlu’nun katılmış olduğu bazı etkinlikleri de anlatmak istiyorum:
Uluslararası Orta Asya Türk Cumhuriyetleri Sempozyumu
Hollanda’nın Zwolle kentinde, 12 – 14 Mayıs tarihleri arasında yapılan ‘Orta Asya Türk Cumhuriyetleri Sempozyumu’nda, divan başkanlığını Yakup Ömeroğlu yapmıştı.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ortaya çıkan yeni Türk Cumhuriyetleri, uluslararası platformda yeni yeni tanınıyor, dünya ekonomik ve siyasi toplumu içinde yerlerini alma süreci yaşıyorlardı. İşte bu süreçte hükümetler, uluslararası yardım kuruluşları ve özel yardım kuruluşları da, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine yönelmişlerdi.
Örneğin HIVOS, NOVIB ve HIMOS gibi özel yardım kuruluşları, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan’ı programlarına almışlardı. Sempozyum’da katılımcılara bu kuruluşların yardım politikaları anlatılmıştı.
Dünya Türk Gençler Birliği Başkanlar Toplantısı
Yakup Ömeroğlu’nun etkin görev aldığı ve kısa adı DTGB olan ‘Dünya Türk Gençler Birliği’, 1992 yılında ‘Tatar Gençleri Birliği Azatlık Teşkilatı’nın girişimiyle kurulmuştu. Birliğin amacı, Türkçe konuşan gençler arasında sürdürülebilir bir iş birliği geliştirerek, Türk gençlerine bir gelecek perspektifi oluşturmaktır. DTGB’nin kuruluşundan itibaren faaliyetlerinde aktif bir biçimde yer alan ‘Hollanda Türkevi Topluluğu’, 1990’lı yıllarda Hollanda’da yapılan ‘Başkanlar Konseyi Zirvesi’ toplantısına ev sahipliği yaptı. DTGB’nin, Bulgaristan, Kırgızistan ve Türkiye’de yapılan gençlik buluşmalarına, Hollanda’dan temsilciler katıldılar.
Ulupamir Köyü Traktör projesi
Yakup Ömeroğlu, Van Üniversitesi’nde bir süre görev yaptı. Üniversitedeki bir grup arkadaşıyla, Van’ın Erciş ilçesinde bulunan Ulupamir köyü ile yakından ilgilendi. Ulupamir, Tanrı Dağlarından Afganistan’ın Pamir yaylarına sığınan, sonra Pakistan’a geçen ve 1982 yılında da Türkiye’ye göç etmiş olan Kırgız Türklerinin yaşadığı bir köydür. Köy halkının tarımla uğraşmasını teşvik etmek, İstanbul ve diğer illere dağılmalarını sınırlamak için, 1998 yılında bir traktör ve pulluk projesi geliştirildi.
Amsterdam’da Türk kadınlarının da yardımlarıyla bir ‘Hayır Çarşısı’ organie edildi ve toplanan para ile traktör satın alınarak, Ulupamir köyü kooperatifine hibe edildi.
Antalya’da Filistinli yazar, şair ve gazeteciler eğitimi
25 – 30 Nisan 2010 tarihlerinde Antalya’da, Avrasya Yazarlar Birliği, Arap Yazarlar Birliği ve Türkevi Araştırmalar Merkezi tarafından, ‘Edebiyat, Demokrasi ve Kültürel Kalkınma Programı’ yapıldı.
Suriye’de yaşayan, Filistinli yazar, şair ve gazetecilerin katıldığı program, bilimsel sunumlar, şiir dinletileri, nezaket ziyaretleri ve ileriki yıllarda birlikte yapılacak proje ve programların tespit edilmesinden oluştu.
Konuşmacılar arasında, Prof. Dr. Talip Küçükcan, Yrd. Doç. Dr. Yakup Ömeroğlu, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Özbay, Yrd. Doç. Dr. İbrahim Ethem Polat, Şair Ali Akbaş yer aldı.
Ömeroğlu açılış konuşmasında, programın amacı hakkında şunları söylemişti. “Hepimizin bildiği gibi, dünya barışı ve kültürel kalkınma için, şair ve yazarların toplumlarda oynadıkları yönlendirici rol, büyük önem taşır. Bugün burada kendi ülkelerinde yaşamayan Filistinli yazarlarla, şairlerle ve eleştirmenlerle birlikteyiz. Bu insanlar, çeşitli sorunlar nedeniyle kendi içine kapanmışlar, gerek komşuları ile, gerekse diğer dünya toplum ve kültürleri ile ilişki kurmakta zorlanmaktadırlar”.
YORUMLAR