0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ömer ALPDOĞAN

Adana, çok partili sisteme geçildiği günden itibaren Türk siyasetine yön veren, ağırlığı olan bir kent oldu..

Son dönemler hariç elbette.

Adana, Turgut Özallı yıllarla birlikte ne yazık k, siyasette eski gücünü yitirdi.

Eskiden yatırımcı bakanlıktan en az birini Adanalı bir siyasetçi yönetirdi..

Sonraları meteorolojiden sorumlu bakanlıklar bize kalmıştı..

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle artık Adanalı bakan görmek neredeyse olanaksız duruma geldi. Düşte görseniz hayra yormanız bile olası değil..

AK Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, AK Parti Yüreğir İlçe Örgütünün kongresinde, “Adana’nın Ankara’da güçlü bir şekilde temsil edildiğini söyledi..

Demek ki, Ankara’daki güçlü temsilimiz, Mersin, Trabzon gibi kentler değin güçlü değilmiş..

Onların temsili Adana’dan daha güçlüymüş..

Onun için, bir Adanalı olarak, Adana’nın, Ankara’da daha da güçlü biçimde temsil edilmesini istiyorum..

Eğer, Ankara’daki temsilimiz daha da güçlü olursa, elimizdeki olanakları başka kentle kaptırmayız..

Örneğin havalimanımızı Mersin’e götürülmesi engellenirdi..

Kimse Adana Havalimanı’nın kapısına kilit vurup tırlarla Mersin’e taşıyamazdı..

Demiryollarımız parsel parsel Mersin’e taşınmazdı..

Çevredeki il ve ilçelere teşvik yağarken, Adana teşviklerden mahrum bırakılmazdı..

Bugünden sonra Ankara’da Adana’nın daha güçlü temsili sağlamak her partideki Adana milletvekillerinin, Ankara’daki Adana derneklerine, Adana’daki meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düşmektedir.

Güçlü olalım ki, Mersin’e kaçırılan havalimanımızı, Mersin’e parsel parsel taşınan  demiryollarımızı, çevre illere dağıtılan meteoroloji istasyonlarımızı geri alalım, Mersin’in, Osmaniye’nin, Hatay’ın, Kahramanmaraş’ın, Gaziantep’in aldığı teşvikleri kentimize de getirelim.

Türkiye’nin yeniden sanayide, tarımda,  ticarette, edebiyatta, kültür ve sanatta, siyasette öncü kenti olalım..

Çukurova Havalimanı çalışmıyor, Adana’yı yeniden açın

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Trabzonlu Abdulkadir Uraloğlu’nun reklam yıldızı olduğu, uğruna Türkiye’nin en çok kazanan Adana Havalimanının kapatıldığı Çukurova Havalimanı’nın makyajı çabuk döküldü..

Yağmurlar nedeniyle uçaklar inip kalkamadı, üç saat boyunca havada tur atıp, yolcuların yaşamını tehlikeye atıldığı Çukurova Havalimanı’na son günlerde uçaklar “hava muhalefeti” nedeniyle inemiyorlar..

Çukurova Havalimanı yerine örneğin Kayseri’ye iniyorlar, uçak şirketi “bizden bu kadar, Adana’ya, Mersin’e gitmek için başınızın çaresine bakın” diyerek yarı yolda bırakıyor.

Adana Büyükşehir Belediye Başkan sayın Zeydan Karalar ve Seyhan Belediye Başkanı sayın Oya Tekin, karayoluyla Ankara’ya gitmek zorunda kaldılar..

Tabi sadece onlar değil, yüzlerce Adanalı ve Mersinli, Ankara ve İstanbul’a uçak yerine otobüs ya da özel araçlarıyla gitmek zorunda kaldı..

Bütün bu uçak seferleri aksamalarının nedeni “hava muhalefeti” değil, Çukurova Havalimanının yerinin yanlışlığıdır.

Kapattıkları Adana Havalimanında, siyasal iktidarın gözdesi Çukurova Havalimanı’nda olduğu gibi hava muhalefeti nedeniyle uçaklar saatlerce havada tur atmazdı. Geliş havalimanından saatinde kalkmışsa, zamanında Adana’ya sağ salim iniş yapar, yolcularda havalimanından çıkıp taksi hatta toplu taşıma araçlarına binerek evlerine, iş yerlerine giderlerdi.

Uçakların inip kalkamadığı Çukurova Havalimanında iniş yapacak uçakların üç saat havada dolaşmasına, Kayseri, Gaziantep gibi illere yönlendiren, Adana Havalimanını seferlere açmayan Ulaştırma Bakanlığı, olası can kayıplı kazaların baş sorumlu olacaktır..

Daha kışa girmedik. Şimdiden yolcular için tehlike yaratan havalimanına dönüşen Çukurova Havalimanı ı, kış geldiğinde hiç uçağın inip kalkamadığı havalimanı olacak, kötü hava koşullarında saatlerce yere inemeyen uçaklar yolcuların yaşamını tehlikeye atacaktır.

Siyasal iktidar, Adana Havalimanı’nı kapatma ve kapalı tutma kararından acilen vazgeçmeli, hava ulaşımındaki aksamaların sonlandırma ve yolcuların yaşamını tehlikeye atmamak için Adana Havalimanı’nı kendi uçuş koduyla acilen seferlere açmalıdır.

W harfi ve Türkçe abece

Türk Devletler Teşkilatı’nın Dil Komisyonunun uzun yıllardır sürdürdüğü çalışma sonunda Türk dünyasında kullanılacak otuz dört harfli abece belirlendi..

Aslında bizim için bir sorun yok, mevcut Türk abecesine beş yeni harf eklenecek..

Konu, Türk dünyasının farklı coğrafyalarında kullanılan bazı harflerin ortak abece yoluyla Türk dünyasının her tarafında kullanılması hedefleniyor..

Dilde birlik çalışmalarının bir sonucu yani.

Eklenecek harfler arasında x ve q harfleri de bulunuyor..

Bazı kişiler, W ve Q harflerinin eklenmesinin, PKK’ya verilen ödün, PKK ile yapılan görüşmeler sonunda alınmış bir karar gibi akıllara ziyan bir değerlendirme yapıyorlar..

Türk dünyasında dil birliğinin sağlayacak ortak abece için beş yılı aşkın süredir çalışıldığını bilmiyorlar, ya da siyaseten bilmemeyi yeğliyorlar, bilmiyor görünüyorlar..

Zaten o harfler Azerbaycan’da, Özbekistan’da, Türkmenistan’da, Kazakistan’da kullanılıyor..

Örneğin, Azerbaycan gazetelerine baksalar o harflerin kullanıldığı zaten bizzat göreceler.

Kimisi ise karşı çıkma gerekçelerini Atatürk’ün dil devrimine aykırılık iddiasıyla karşı çıkıyorlar..

Bu savı öne sürerek abeceye beş yeni harfin eklenmesine karşı çıkanlar ve işi PKK’ya ödün vermeye bağlayanların Başöğretmen Atatürk’ün 20 Eylül 2028’de Kayseri’de tahta başında yeni harfleri yurttaşlara öğretirken çekilmiş fotoğrafına dikkatlice bakmalarını öneriyorum.

Atatürk’ün yurttaşlara öğrettiği harfler arasında W harfinin olduğunu da mutlaka görecektir..

Evet, Dil ve harf devrimiyle, Türk insanının okuma yazma oranının yükselten, Türk Aydınlanmasını başlatan Ulu Önder Atatürk’ün öğrettiği harfler arasında W harfi de bulunmaktaydı.

Dolayısıyla W, Q gibi harflerin abece eklenmesinin ne PKK’ya ödün vermek, ne de Atatürk’ün harf devrimine karşı çıkmaktır..

Üstelik, Türkiye Türkçesindeki harflerin bazı sesleri karşılamadığı fark eden bir çok yazar, yazılarında Türk Devletler Teşkilatı (Türk Keneşi)’nın Ortak Abece Komisyonunun kararından çok önceden Macar abecesinde kullanılan ä; Macar ve Orta Asya Türk devletlerinin abecelerinde kullanılan w,q, ñ harflerini yazılarında kullanmaya başlamışlardı.