0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ömer ALPDOĞAN

Cumhur İttifakı’nda Adana’da hangi partinin aday çıkaracağı henüz net değil..

İki partinin heyetleri arasında süren görüşmelerde, AK Parti’nin Adana’da adayın AK Partili, MHP’nin de adayın 2019’da olduğu gibi kendisinden olması gerektiğinde ısrar ettiği gelen bilgiler arasında..

Bir ara, Adana’nın AK Parti’ye bırakılması kararının ağırlık kazandığı ifade edilmiş, hatta adayın Halil Nacar olduğu ileri sürülmüştü..

Ancak, Türk milliyetçilerinden gelen tepkiler sonrasında MHP heyetinin adayın MHP’li olması gerektiği konusunda ısrarlı olmuştu..

Şahsen, 31 Mart’ta  MHP’nin Adana’da aday çıkarmasının bir zorunluluk, parti üst yönetiminin boynunun borcu olduğunu düşünüyorum..

MHP tarihinde Adana’nın ayrı bir yeri var..

80 il bir yana, Adana bir yana..

Çünkü, Türk milliyetçiliği fikriyatı Adana’da siyasal harekete dönüşmüş, MHP Türk siyasetinde yerinin almıştır..

8- 9 Şubat 1969’da Adana’da Adnan Menderes Spor Salonu’nda gerçekleşen kongreyle Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) adını Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak değiştirmiş, siyasal düşüncesinin Türk milliyetçiliğine oturtmuştu..

O günden bu yana tam 55 yıldır Türk milliyetçilerinin yuvası olmuştur..

8 Şubat’a şurada kaç gün kaldı..

Türk milliyetçiliğine hizmet yolunda 55 yılı geride bırakacak bir partinin, kurulduğu, yaşam bulduğu Adana’da üç ay on gün sonra yapılacak yerel seçimlerde aday çıkarmaması diye bir şey söz konusu olması mümkün değildir..

MHP üst yönetimi, 31 Mart’ta aday çıkarmama ve AK Parti adayının destekleme kararaı alırsa bunu MHP’nin kök saldığı topraklarda yaşayanlara nasıl anlatacak?..

Anlatabilmesi olası mı?..

MHP’nin Adana’da büyükşehir belediye başkan adayı çıkarmaması sadece Adana’daki Türk milliyetçilerini değil, Türkiye’nin tüm il ve ilçelerinde hatta yurt dışındaki Türk milliyetçilerini de rahatsız eder, büyük tepki doğmasına yol açar..

MHP üst yönetiminin, görüşmelerde Adana’nın MHP açısından öneminin, Adana’nın MHP’nin olmazsa olmazı olduğunu iyi anlatması gerekiyor..

AK Parti’nin de Cumhur İttifakı kurulduğu günden bu yana hiç bir koltuk için pazarlık yapmayan, Cumhur İttifakı’na halel getirecek tutum, davranış ve söylemlerden kaçınan, hatta bunun için Saffet Sancaklı örneğinde olduğu gibi milletvekillerini ihraç bile etmekten sakınmayan MHP’nin ve Türk milliyetçilerinin hassasiyetini anlayacak ve Adana ısrarından vazgeçecektir..

Çalma kapıyı çalarlar kapını

İyi Parti’de başlayan istifalar, kapalı kapılar ardında pazarlıklar sürecini dikkatle izliyorum..

Meral Akşener, Uşak’tan bütün ülkeye yaptığı açıklamada İyi Parti’ye kurumsal operasyon çekilmesinden şikayet etti..

Doğru mu derseniz sonuna kadar doğru..

Ancak, Meral Akşener, CHP, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı operasyon yapmakla suçlamadan önce geriye dönüp yıllar boyunca kendi yaptıklarını bir gözden geçirmeli..

Taa, Tansu Çiller’in yardımcısı ve İçişleri Bakanlı olduğu günlere kadar gitmeli..

Öğrencisi olduğu, çantasını taşımaktan mutlu olduğunu söylediği Tansu Çiller’e karşı kimlerle birlikte operasyon yaptığını bir anımsamaya çalışmalı..

Tansu Çiller’i DYP’nin başından indirmek için uğraşan Süleyman Demirel’in referansı ile geldiği MHP’de, kendisine büyük kıymet veren Meclis Başkan Vekili yapan Devlet Bahçeli’ye Fox ekranlarından övgüler yağdırırken, genel başkanlık koltuğuna göz dikip yapmaya çalıştığı operasyonu, amacına ulaşamadığı tarla kurultayını da hatırlamak için biraz belleğinin zorlamalı..

Daha da yakın günlere gelerek, 24-28 Mayıs seçimlerine gelen süreçte, kendisine 15 milletvekili gönderen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, CHP’nin belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı yapmak için CHP’ye yapmaya çalıştığı operasyonu; Kemal Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da olduğu bir sırada Saraçhane’de İmamoğlu ile sarmaş dolaş olmasını anımsamalı..

Meral Akşener, “çalma kapımı, çalarlar kapını” ata sözünü kulağına küpe yapmalı..

Başkalarına operasyon yapanların günü geldiğinde kendilerine de operasyon yapılacağını da bilmeliydi..

Meral Akşener ve İyi Parti’nin karşıla karşıya kaldığı operasyon hiç de şaşırtıcı değil..

Ne demişti Araplar: Men dakka dukka..

Yani birilerinin kapısını çalanın kapısı çalınır..

Başkasına operasyona yeltenen operasyon yer…