Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na açık mektup/ 3

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na açık mektup/ 3

ABONE OL
28 Ekim 2023 13:56
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na açık mektup/ 3
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mehmet Halil ARIK

SAYIN KILIÇDAROĞLU’na yazılan uzun soluklu açık mektubumuzun 3.Bölümü ile yine sizlerleyiz.. Lütfen yorumlarınızla fikir beyan ediniz.

***

Sayın Kılıçdaroğlu

Yücelik ya yol bulmak ya yol vermektir. Ne yazık ki, demokrasi eksikliğimiz midir yoksa ihtiras fazlalığı mı ne; bu erdem pek bilinmiyor ülkemizde.

Sakın yanlış anlaşılmasın, siz gidin öbürü gelsin değil bizim derdimiz. “Gidişiniz “UMUDU BÜYÜTMEK”te bir vesile olsun”dur dileğimiz. “Yeni bir heyecan doğsun”dur talebimiz. Size tanınan avans süreleri dahil, ışığa -umuda – başarıya giden bir yol bulunamadı.

Artık, daha taze bir umut için yol verme zamanıdır.

‘Yol gösteren ve danışılan olarak kalın. Bu teklif; mevcut koltuğunuzdan daha az değerli değil!. Tam da bu nedenle “yeni fırsatlara yol açın” diyoruz.

Yineleyelim: asli derdimiz sizin gidişiniz değil, ne idiğü belirsiz bir harami düzene, sultanizme hukuk sınırları içinde son vermek adına bir umuda yol açma talebidir..

Açık söylemek gerekirse, bu hedefin koşulları oluşamadı döneminizde. Yetmedi, kaybettikçe kazandık zannettirdiniz.

Umudu gelişinizde görmüştük. Şimdi ise 13 yılın sonunda –ne yazık ki- gidişinizde görüyoruz. Korkmadan, sinmeden, yılmadan, “halk için halkla beraber “yeni bir mücadeleci ruh gelsin umuduyla.

*

Topluma yeterli güven veremediniz.

Aşiret sistemlerini bile aratan, orta çağ karanlığını bu ülkeye reva gören derebeylerle mücadele adına yasalardan doğan direnme haklarınızı bile kullanmadınız. Halka cesaret yükleyip önderlik edemediniz. Cesareti kırılmış, korkutulmuş halkı bir de yarı aç bırakırsanız –ki harami düzen işte bunu yapmıştır- halkın tevekkül ve sabırdan öte itaat ve biatten başka sığınacağı limanı kalmamıştır.

Bu karanlık limana sürüklenirken gereğini yapmayanların, “güvenli limana ulaştırmada mevcut kaptana” güvenmelerini istemek doğa yasalarına da aykırı bir durum!

Umut olamadınız!.

Size tanınan zamanı, fırsatı, olanakları her ne varsa, güven verme, cesaret aşılama, umut tazeleme adına kullanamadınız. Ortalama %25 oy… Yıllar boyu santim kıpırdamadı.

%48’i kendinizin zannettiniz, oysa o oran sizin değil, iktidar karşıtı oyların toplamı idi.

Sayın Genel Başkan,

Her yasa tanımazlığa karşı direnmek yerine kabullenmeyi seçtiniz. Bir zarftan çıkan üç oy masum bir kirli sayılırken bile kabullendiniz örneğin. Ve bunu yasal zorunluluk gibi görüp, halka da bunu aşıladınız. Sokaklar korkunuz oldu. Ne yazık ki bunu “demokrasinin gereği” bildiniz. Oysa demokratik kuralların çoktan rafa kalktığını siz çok daha iyi bilmekteydiniz. Rafa kalkan yasalar, Anayasa dahil raftan indirilecekse buna önderlik edecek olan sizlerdiniz.

Karşı çıkışlarınız Salı Salonlarının duvarlarını aşamadı. %50’nin cesareti kırıldı, küçüldü, yenildi.

Diğer cephenin %50’sini elinde tutanlara davranışlarınızla verdiğiniz cesaretle yasa tanımazlıkları da koltuklarının altına alıp “Yola Devam!” naraları ile büyüdüler, büyüdüler

 

İktidar, siyasete, topluma, ahlaka, hukuka eğitime, üretime dair tüm iyi güzel ve toplumsal değerlerin içini boşaltırken, siz de ‘–iktidarın yaptıklarını yasal hakları görüp suskun kalmayı, demokrasinin gereği diye kabullenip dürüstlük’ kavramını içinin boşaltılmasına vesile oldunuz. Atı çalanların Üsküdar’ı aşmaları hak görüldü bu ülkede

İktidarın peş peşe gelen yasa tanımazlıklarına, yolsuzluklarına, hilelerine karşı, halkın desteğini arkanıza alamadınız. Destek alma konusundaki girişimleriniz de ancak Salı Salonlarında kaldı. İçi boşalmış dürüstlük kavramı iktidarın bu gidişini destekleyen cesaretin ana amiliydi.

Ortaya atılan yolsuzluklar bu gün konuşulmaz oldu. Muhalefet kendi derdine düşerken iktidar uçar adım Yola Devam’da.

Seçim malzemesi miydi hepsi? Ne offshorun, ne Man Adası’nın, ne TÜRGEV gökdeleninin, ne beşli çetenin, ne 128 milyarın –ne de yüzlercesinden bir tekinin- ne adı, ne de sanı kaldı bugüne. İnandırıcılık bu mu?

Sayın Kılçdaroğlu; bırakın “güvenli limana” kim götürecekse, bırakın o götürsün. “Talbim” demeyin, kimse de sizi talip göstermesin.

“Ombudsman” olun. Gönüllerde kalsın makamınız.

* (Devam edecek…)

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP