Ömer ALPDOĞAN
İyi Parti’nin yerel seçimlere 81 ilde kendi adayları ile gireceğini açıklamasından sonra CHP’de bazılarında bir umutsuzluk oluştu..
İyi Partisiz seçimi kazanamayacakları gibi yanılsama içine düştüler..
Altılı masa ucubesinin mucidi Kemal Kılıçdaroğlu gibi, CHP’nin genel başkan adayı olarak ortaya çıkan Özgür Özel de bu yanılsamanın sihrine kapılanlardan..
Halbuki, şimdiye kadar Akşener’i ve siyaset tarzını çözmüş olmaları lazımdı..
Meral Akşener siyasete girdiği günden bu yana hep dediklerinin tersini yapmış bir siyasetçiydi..
Ağzı başka söyler eli başka yapardı..
“Tansu Çilleri’in neferiyim, DYP ile Katolik nikah yaptım” şeklindeki sözleri söyledikten sonra Tansu Çilleri de DYP’yi de terk etmişti..
7 Haziran seçimlerinin aday belirleme sürecinde Fox ekranlarında Devlet Bahçeli’ye övgüler yağdırırken, 1 Kasım seçimleri sonrası aleyhinde olmadık sözler sarf etmişti..
Hatta o kadar eskiye gitmenin de gereği yok..
Partisi kurarken CHP’nin kapısını çalmış 15 milletvekili istemişti..
Kemal Kılıçdaroğlu da bu talebi ikiletmemiş, 15 milletvekili göndermişti. Bazı milletvekilleri ağlaya ağlaya İyi Parti’nin yolunu tutmuşlardı. O dönemlerde, CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na minnettar olduğunu, Kemal beyi çocuklarına emanet ettiğini söylemişti..
Sonrasında, minnet sözlerini unutmuş, 15 milletvekili transferi ettiğine pişman olduğu, CHP’ye borcunu ödeye ödeye bitiremediğini, kendisinin alacaklı olduğunu iddia etmişti..
Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi sürecinde altılı masada “kumar masası, noter masası” gibi suçlamalarla kalkmış, üç gün sonrasında da sanki o suçlamaları yapan kendisi değilmiş gibi tıpış tıpış gelip masaya oturmuştu..
İyi Parti’yi yerel seçimler öncesine şımartan da CHP yöneticilerinin kendilerini ittifaka mecbur hissetmeleri. İzmir, Ankara, Eskişehir, Adana, Mersin’de büyükşehir; Kadıköy, Çukurova, Çankaya gibi ilçelerde belediye başkan adaylarının İyi Parti’ye bırakılması gibi absürt teklifin yapılması da bu şımartılmanın sonucudur..
Meral Akşener’in siyasete girdiği günden bu yana söylem ve icraatlarını inceleyince, Ocak ayında bugün söylenen tek başına seçimlere gireceğiz sözlerini hiç söylememiş gibi CHP’nin kapısını çalacağından, koparabileceği kadar belediye başkan adaylığı almaya çalışacağından emin olabilirsiniz..
Bakmayın, CHP cenahından gelen ittifaka açık kapı bırakan yumuşak ifadelerle sertçe verilen tek başına seçime gireceğiz yanıtlarına..
Günü geldiğinde, bir kaç ay önce yaptığı gibi sözcüsü yalanlayarak, CHP’nin kapısını çalacak, genel başkanlık koltuğunda kim oturuyorsa onunla muhabbete başlayacaktır..
Hem, Akşener hırslı bir siyasetçidir..
Siyaset arenasında kalmak onun için çok önemlidir..
Tek başına, kendi adaylarıyla gireceği seçimin, siyaset sahnesindeki son seçimi olacağını çok iyi bilir..
Ve siyasi mevta olmayı hiç mi hiç istemez!
EKONOMİ
12 saat önceYAZARLAR
12 saat önceYAZARLAR
13 saat önceYAZARLAR
13 saat önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce