Köy okulları açılsın…

Köy okulları açılsın…

ABONE OL
17 Ocak 2023 17:55
Köy okulları açılsın…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oktay EROL

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uğur Dündar’la yaptığı söyleşide soruları yanıtlarken “öğretmen yoksulluk sınırının altında aylık almayacak, bütün öğretmenler kadrolu olacak, yatırımlarının en az yüzde 18’i eğitime ayrılacak, köy okulları yeniden açılacak, taşımalı eğitime son verilecek…” dedi.

Gerek öğretmenler, gerekse köy okulları konusunda geçmişte de benzer sözlerini duymuştuk, Kılıçdaroğlu’nun…

Köy okulları yeniden açılırsa, köylere yeniden öğretmenler girerse, öğrenciler için taşımalı eğitimden vaz gelirse ne olur peki; köyün/ köylünün, kentin/ kentlinin kazancı ne olur?

***

Köylerde yaşayanların sayısının her geçen gün düştüğünü, bunun göç ettikleri kentlerde sosyal/ ekonomik yapıyı sarstığını araştırma verilerinde olduğunca çıplak gözle de görmek olası!

Köylerdeki okullar bir anlamda gerek köylünün, gerekse kentlinin temel gereksinmelerini de dengelemekteydi! Köylü, çiftçiliği yalnız kendisi için değil çocukları için de yapıyor, çocuklarına da toprağı işlemesini/ suyu kullanmasını öğretiyordu!

Köylülük çiftçilikti, üretmekti. Çocuklar, kentle içli/ dışlı olsalar da, köyün “üreten” özelliğinden uzaklaşmıyorlardı! Tarla sürüyorlardı, bider ekiyorlardı, hasat zamanını bekliyorlardı…

Köylü ürettiğinin bir bölümünü kendi tüketimi için ayırıyor, fazlasını kente pazarlıyordu!

***

Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şey oldu/ ama biz fark edemedik oldu” ki, köy okulları birer birer kapanınca bahçesindeki ağacından tutun, köyde açan çiçeklere değin, köydeki yaşama değin her şey değişti!

Çocuklar kent okullarına taşındılar sabahın karanlığında kaldırıp, çocuklara köyün üreten özelliğinden daha çok kentin “tüketen” özelliğini benimsettiler! Kimi kente göç etti!

Anımsayanlar olacaktır, köylüler o yıllarda, evlerinin önlerinde boş toprak bırakmaz/etrafını derme- çatma çitle çevirir/ kendi gereksinmelerini karşılayacak sebzeler yetiştirirdi!

Köy okullarının kendi boyutlarında etkinlikler düzenlenir, köylünün “kentlinin efendisi” olduğu anlatılan piyesler gerçekleştirilir, köylü/ köyünde yaşamaktan “mutlu” olurdu, çocukları öğrendiklerini/ bildiklerine katarak yeni üretim yolları denerdi; bugün hepsi birer anı…

Burada köy okullarında görev yapan öğretmenlerin azımsanmayacak katkısını da unutmamak gerek…

***

Bugün binlerce “öğretmen” açığı varken, öğrenciler “özel eğitime” yönlendirilirken, köy okullarının gündeme gelişi/ yıllardır süren uygulamanın yanlışlığının anlaşılması kent için de, köy için de, ekonomi için de, gelecek için de önemli…

Yalnız Kılıçdaroğlu’nun değil, tüm politikacıların dışalım ürünler yerine bu ülkenin verimli insanını, iş gücünü, toprağını içinde bulunduğu çıkmazdan çıkaracak öneriler ortaya çıkarması gerek; bu ilk olsun!

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP