Oktay EROL
Birkaç gündür dikkatimi çeken bir durum var…
Öylesine ki, anlatılanları bir türlü anlayamıyorum; anlamayınca da kendi kendime kızıyorum.
Deniyor ki; enflasyon altında kimse ezilmiyor!
Emeklisi, emekçisi, dar gelirlisi hem aldığından/ hem de alım gücünden hoşnut!
Sözüm ona ete, süte, yağa, şekere, mevsimsel sebze/ meyvelere, öğrenci masraflarına, ulaşıma, doğalgaza, elektriğe gelen zamlara karşın herkes aladağdan serin; bakan söylüyor bu sözü…
Bu söylem kimlere, nasıl, neden, niçin gerçekçi gelebiliyor; yine kimlere neden, nasıl, niçin inandırıcı anlamıyorum!
Çünkü yaşananları bilmeyen yok, “iktidarın” yeline kaptırmış gidenlerin dışında!
* * *
Bir ekonomi yazarından yıllar önce okuduğumu anımsıyorum, saptamasını şöyle belirtiyordu:
Karış karış Anadolu’yu dolaşıyorum. Çok kötümser insanlara da oldukça iyimser insanlara da rastlıyoruz. Genelde ülkemiz insanı ekonomi konusundaki değerlendirmelerini siyasi görüşü çerçevesinde yapıyor. Bu çok yanlış bir yaklaşım…
Buna katılıyorum…
Sözüm ona; sokağa çıkın, AKP’ye oy verenler yaşamlarından, işlerinden, ülkenin içinde bulunduğu konumdan oldukça hoşnutlar!
Sorunları çözen bir iktidarın, sorunları çözülmüş ülkesinde yaşamaktan mutlular; ya diğerleri?
* * *
Birkaç gün önce gördüğüm bir fotoğraf vardı;
Bir öğretmen, sabahın karanlığında okula gelen bir öğrencinin beslenme çantasından çıkan ekmek ile zeytini sosyal medyada paylaşmıştı! Öğretmenin duyurmasının amacı, belki de o gün görüşülen “öğrencilere ücretsiz yemek verilsin” önerisinin gerçekleşmesi içinde, bir yaşam özeti gösteriyordu!
O gün “iktidar” ile ortağının “hayır, çocuklara ücretsiz yemek verilemesin” dendiğini bilmeyen yok!
Bu, “enflasyon altında kimseyi ezilmedim” demenin görüntüsü müydü yoksa?
* * *
İşyerleri kapanıyor! Çalışan çarklar duruyor! İşsizlik artıyor! Toplumun refleksleri değişiyor!
Neden mi? Çünkü insanlara sokaklar ağrı veriyor, çocuklarını parkta gezdiremiyor, pazarda/ markette eksiklerini tamamlayamıyor, doyamıyor, sağlıklı beslenemiyor!
Dün, Adana’da, pazarda mandalinanın ederini gördüğümde utandım biliyor musunuz?
Adana’nın her yanı narenciye, Kozan’a, Karataş’a giderken yolun iki yanını portakal/ limon/ mandalina ağaçlarıyla donanmıştır; kilosu on lira!
Adana dışında kaça yeniyorsa artık! Emekçinin aldığı aylığı düşünün bir de…
Böylesine çiğ, umursamaz sözler daraltıyor artık!
Ezilmemişlik ne anlama geliyorsa …
081122
YAZARLAR
12 saat önceEKONOMİ
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
3 gün önceYAZARLAR
3 gün önce