0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Selma ERDAL

Kutsal kitaplara göre Adem’le Havva’dan beri, Charles Darwin’in Kuramına göre Afrika’da ilk insanın ortaya çıktığından beri; insan olarak tanımlanan canlı, sürekli değişim, dönüşüm, kısaca evrim geçiriyor yaşamda kalabilmek, yaşama uyum sağlayabilmek amacıyla…

Ki bu evrim; yaşadığımız Dijital Devrim sürecinde de gerçekleşiyor bu değişime uyum sağlayabilen kimilerinin varlığında ve sağlayamayanlar da yok olup, gidecekler yaşamdan dinozorlar gibi evrimleşemedikleri için…

Çünkü dijital devrim; Covid 19 salgınının bilinen/bilinmeyen ya da açıklanan/gizlenen yönleriyle gelip oturdu yaşamlarımızın ortasına…

Tartışmalar sürüyor, olan-bitenin ayırdında olamayanlar bu değişim/dönüşüm/devrim sürecinden ürküyor, korkuyor, panik atak geçirip, psikologlara koşuyor.

Oysa 1980’lerin başından beri Küreselleşme Kuramı bağlamında “büyük akıl” diye bilinen egemen güç; uluslararası toplumu hazırlıyordu bugünlere… Kimileri karşı çıktı, direndi, kimileriyse savundu, yarandı / yararlandı; küresel kimlik ve öteki kavramı çerçevesinde bir toplumsal ayıklanma/bir selection yapılacağına ilişkin ileri sürülen her ne varsa…

Evet, işte o günler gelip, çattı; Covid 19 ya da yarın bilmem kaç kod numarası verilecek olan virüs ve ertesi günlerde diğer türevleri… Karma karışık ederken geleneksel yapılanma içindeki beyinleri, benliğiyle birlikte genleri de güçlü olan ve digital devrime uyum sağlayan, daha anlaşılır bir dille bu yenidünya düzeninin koşullarına göre evrimleşen/evrim geçiren her kim varsa… İşte o “büyük akıl” tarafından kuralları belirlenen oyun alanında yer alacak.

Ki onlar; sanıldığı gibi “Recep İvedik” tiplemesiyle dayatılan kişilik özelliklerini taşıyanlar ya da “bikinili pozunun aldığı beğeni sayısıyla var olduğunu sananlar” ve kuşkusuz her türlü yozluk, soysuzluk, saygısızlık içeren tutum ve davranışlarıyla “fenomen” olanlar arasından seçilmeyecekler. Tersine ilk “delete” edilenler onlar olacaklar. Çünkü önemli olan “yalnızca bir sayı olan” yaş değil, içinde pırıl, pırıl zeka dolu bir beyin taşıyan “baş” olacaktır bu düzende…

Özetle…

Evrimleşme; günümüzde yaşanan dijital devrime ayak uydurabilmeyle eş anlamlı sayılacaktır.

Yoksa dijital devrimin olanaklarını; yalnızca “porno sitelerinde gezmek” amacıyla kullanmak olarak algılayanlar dolayısıyla değişen dünya düzeninde hala ilkel benliğinin, cinsel dürtülerinin etkisinde kalanlar ki onlar sokağa çıkarken maske takmamak için ayak diretenler, gözle görmedikleri pek çok hurafeye inanmalarına karşı, gözle görmedikleri için Covid 19 virüsunun varlığına da inanmayanlar olarak “evrimleşemeden” gelip, geçeceklerdir Dünya adlı bu gezegenden…

Ve bir de Covid 19 salgınını kendilerince fırsata çevirip, doğayı talan edenler, bir başka deyişle “bindikleri dalı kesenler” de evrimleşemeden, bu yenidünya düzenine, bu dijital devrime uyum sağlayamayacaklardır, hala ilkel benliklerinin, doyumsuz hırslarının tutsağı oldukları, “yaş” olarak tanımlanan sayılarının genç olarak tanımlanmasına karşın, bir türlü gelişim göstermeyen bir beyin taşıdıkları için…

Küresel bir salgınla, insanlığın yüzüne bir tokat gibi çarpan yenidünya düzeni ve yaklaşan, yaşanacak olan dijital devrim çağı ve sardıkça çevremizi sanal örümceğin ağı, ola ki geçmişle kolayca koparamayanlar bağı evrimleşemeyen tüm canlılar gibi yokluğa karışacaklardır.

Hazırlanmalıyız; yeni bir çağa adım atıyoruz belki de attık bile… Olan bitenin ayırdında mısınız?