“Gitmek isteyen varsa yolları açık olsun…”

“Gitmek isteyen varsa yolları açık olsun…”

ABONE OL
15 Mart 2022 16:09
“Gitmek isteyen varsa yolları açık olsun…”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündemi değerlendirmelerde bulunurken, bir yandan Kemal Kılıçdaroğlu’nu, diğer yandan da TTB’ni hedef aldı.

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hekimler için kullandığı ‘gidiyorlarsa gitsinler’ sözlerine destek olurken şunları söyledi:

*Şimdi de diyorlar ki hekimlerimiz Türkiye’yi terk ediyorlarmış, bilmiyorlar ki kalpleri vatan sevgisiyle çarpan hekimlerimizin hiçbir yere gittiği yoktur. TTB’ye bakarsan Türkiye sağlıkta çoktan iflas bayrağını çekmiştir. Eğer bu ülkede gitmesi gereken varsa o da TTB’nin yönetimine çöreklenmiş bir avuç bölücü ve Türkiye karşıtıdır. Haydi buyursunlar, gidişleri olsun da dönüşleri olmasın.

*CHP Genel Başkanı Diyarbakır gezisi esnasında ‘Tarihimiz kirli, yüzleşmemiz gerekir’ diye konuşmuş. Tarihimize ‘kirli’ demek namertliktir, nankörlüktür. Vatan ve millet sevgisinden nasipsizliktir. Kılıçdaroğlu’nun karanlık tarihini bilemeyiz. Şayet kastettiği Türkiye ve Türk milletinin tarihi ise önce Çanakkale’ye bakmasını sonra da zillet emellerini gözden geçirip aklını başına devşirmesini tavsiye ederim

*Bizim bir Twitter mesajımızı alıntılayarak emojiyle cevap vermiş. Ne demekse bu emoji? Sayın Kılıçdaroğlu emojiyi bırak, ergenler gibi davranmaktan vazgeç. Emelin nedir, hedefin nedir onu söyle.

* Covid’le mücadelede sağlık çalışanlarımız insanüstü bir gayretle mücadele etmişlerdir. Hepsine müteşekkiriz. Biz başta doktorlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarımızın haklı taleplerinin bilincindeyiz.

* Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 5 müjdenin çok değerli olduğu kanaatindeyiz. Mali haklarında önemli iyileştirmelerin emekli olanlara da yansıyacak olması, sağlık kurumlarında görev yapanlara saldırıları CMK kapsamında katalog suçlara dahil edileceğinin açıklanması çok müspet bir gelişmedir.

* Covid-19 hastalığını şiddetlendiği dönemlerde vatandaşlarımızı korkuya sevk eden, endişeleri körükleyen Türkiye’nin sağlık kurumlarını, sağlıktaki göz kamaştırıcı gelişmeleri tartışmaya açan küçük bir azınlığın kara propagandalarını da unutmadık

* Türk Tabipleri Birliği’nin bu kara propagandanın yapıldığı sevk ve idaresinin yapıldığı nifak yuvası olarak her tertibe her iftiraya her yalana sarıldığı aleni bir gerçektir.

* Bunlar mesleğe başlarken ettikleri Hipokrat yeminlerini çiğneyen hekimlik mesleğine menfur ideolojik saplantılarla zarar veren yüz karalarıdır.

* Şimdi de diyorlar ki ‘Hekimlerimiz Türkiye’yi terk ediyor’, bilmiyorlar ki kalpleri vatan sevgisiyle çarpan hekimlerimizin hiçbir yere gittiği yoktur.

* TTB’ye bakarsan Türkiye sağlıkta çoktan iflas bayrağını çekmiştir. Eğer bu ülkede gitmesi gereken varsa o da TTB’nin yönetimine çöreklenmiş bir avuç bölücü ve Türkiye karşıtıdır. Haydi buyursunlar, gidişleri olsun da dönüşleri olmasın.

* Onların dışında da gitmek isteyen varsa yolları açık olsun. Mevlana gibi, “Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük; bir başka bahar için sadece yaprak döktük” deriz.

* CHP Genel Başkanı Diyarbakır gezisi esnasında ‘Tarihimiz kirli, yüzleşmemiz gerekir’ diye konuşmuş. Tarihimize ‘kirli’ demek namertliktir, nankörlüktür. Vatan ve millet sevgisinden nasipsizliktir.

* Kılıçdaroğlu’nun karanlık tarihini bilemeyiz. Şayet kastettiği Türkiye ve Türk milletinin tarihi ise önce Çanakkale’ye bakmasını sonra da zillet emellerini gözden geçirip aklını başına devşirmesini tavsiye ederim.

* Türkiye’nin yüzünü kızartacak bir tarihi yoktur. Bunu iddia edenler Çanakkale’de tepelediğimiz düşmanın bugünkü devamıdır. Çanakkale bir şuurdur, bir ufuktur, bir gururdur, aziz şehitlerimizin zafer emanetidir. Bu emanet başımız üstündedir, namusumuzdur asla kirletilemeyecektir.

* Kılıçdaroğlu kendisiyle, kendi tarihiyle yüzleşebilir. Hatta beklenen de budur. Ancak Türk tarihi ile yüzleşme niyeti varsa uyarıyorum ki bu tarih Kılıçdaroğlu’nun tarihi değildir. Buna hiç hakkı yoktur. Yozgat’ta başka Diyarbakır’da başka konuşan bir siyasetçiye güven duyulamaz.

* Kılıçdaroğlu, ABD’nin Kızılderelilerden özür dilediğini söylüyor. Kızılderelilere soykırım yapıldı. Kılıçdaroğlu’nun mertse, gözü kesiyorsa ağzından ıslanmış baklayı çıkarsın da görelim. Nereye varmak istediğini açıklasın da duyalım. Kimlerin hesabına çalıştığını açıklasın da gerçek yüzünü tanıyalım. Sayın Kılıçdaroğlu söyler misin Türk milleti kimden özür dileyecek? Nedir senin meselen? Kimlerdir seni böyle seferber eden?

* Kılıçdaroğlu milletin huzuruna çıkıp derhal özür dilemeli, çarpık sözlerinden, çürük siyasi emellerinden dolayı pişman olduğunu belirtmelidir. Aksi halde tarihimize kirli demesinin ağır sonuçlarına katlanmak durumunda kalacaktır.

* Türkiye barış masasını kurmuşken Kılıçdaroğlu’nun 9 Martçıların izinden yürüyerek yine bir 9 Mart’ta Diyarbakır’a gitmesi, dünya Antalya’yı konuşurken 10 Mart’tan itibaren duyanları infiale sürükleyecek açıklamalarda bulunması es geçilecek bir alçalma hali değildir.

* Kılıçdaroğlu’na geçtiğimiz hafta üç soru sordum. 4 parçalı Kürdistan’tan yana mısın değil misin? Terörist Demirtaş’ın ailesi ile görüştükten sonra İmralı canisinin ailesiyle de buluşacak mısın? Zillet ortaklarına büyük Kürdistan’a taraftar olup olmadıklarını sormayı aklından geçiriyor musun?

* Bizim bir Twitter mesajımızı alıntılayarak emojiyle cevap vermiş. Ne demekse bu emoji? Sayın Kılıçdaroğlu emojiyi bırak, ergenler gibi davranmaktan vazgeç. Emelin nedir, hedefin nedir onu söyle.

* Sözde Kürt sorununu tanıdığını açıkladın. Bir soru daha soruyorum; Diyarbakır’da PKK’lı teröristlerle görüştün mü? Şehitlerimize bir Fatiha okumayı hiç düşündün mü? Sorularım açıktır. Süren kısıtlıdır, şunu da bil ki sükut istikrardan gelir. Sorularıma cevap vermediğin zaman hepsine evet dedin kabul edilecektir. Emoji de seni kurtaramaz.

*  Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Anneleri’nin yanına gitmeyi cesaret edemedi. Korku dağları sarmış, Kılıçdaroğlu analardan kaçmıştır. Tek kelime edebildin mi? Yapamazsın çünkü bugünkü CHP, HDP’nin kostüm giymiş halidir. Bugünkü CHP, Aziz Atatürk’e ihanet etmiş, geçmişine sünger çekmiştir.

* Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye dünyada parmakla gösterilirken senin Diyarbakır’da sözlerine ne diyelim. Ülkemizde zaten barış vardır, bunu herkes görürken sadece Türkiye muhalifleri görmekten uzaktır.

* Kılıçdaroğlu yine yan yattın, yine ters köşedesin. Kürt sorununu çözecekmiş; Türkiye’de var olan terör sorunudur. Sorarım sana Öcalan canisini de serbest bırakacak mısın? FETÖ’cüleri de salacak mısın? Bunları nasıl yapacaksın, hakim değilsin, savcı değilsin. Senin adalete bakışın böyle midir?

* Kılıçdaroğlu dengeyi kaybetmiş, kayışı koparmıştır. Bu zillet ittifakının dümeni kırıktır, pusulası bozuktur, seyir defteri yırtıktır. Türkiye zillete teslim edilemez.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP