10 soru 10 yanıtla seçim yasası değişikliği…

10 soru 10 yanıtla seçim yasası değişikliği…

ABONE OL
31 Mart 2022 21:05
10 soru 10 yanıtla seçim yasası değişikliği…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

AKP ile MHP, uzun süredir üzerinde çalıştığı seçim yasasında değişiklik öngören öneri Meclis Başkanlığı’na sundu. Öneriye göre seçim barajı yüzde 10’dan 7’ye düşürülecek. Seçime girme yeterliliğinde Meclis’te grup olma koşulu da da kaldırılıyor. Ancak öneriyle dikkat çeken maddelerden biri ittifakların milletvekili belirleme sürecine ilişkin düzenleme. Hukukçu Kamil Tekin Sürek Seçim Yasa öneresini 10 soruda Evrensel için irdeledi.

1-Seçim Kanunu ve diğer bazı kanunlarda niye değişikliğe gidiliyor?

AKP-MHP Koalisyonu önümüzdeki seçimi kazanamamaktan korkuyor. Bunun için seçim kanunu ile oynuyor. Seçimleri kazanamayacağını bilen iktidar partileri geçmişte de seçim yasalarında bu tür değişiklikler yapmıştı ama onlara bir faydası olmadı.

2-Seçim barajı neden yüzde 7’ye indiriliyor?

AKP küçük ortağının yüzde 7’yi geçemeyeceğini düşünüyor. Seçim anketlerinde de bu durum açıkça görülüyor. Aslında yüzde 10 Kürt partileri TBMM’ye giremesin diye Seçim Yasası’na konmuştu ama artık işlevini yitirdi. Kürt partileri bir süredir Meclis’te üçüncü parti pozisyonunda. Yüzde 10 barajını geçememe diye bir sorunları da yok. Yüzde 10 barajı artık sağ partiler için sorun olmaya başladı. Fakat, bu seçimlerde sanıyorum yüzde 7 baraj da MHP’yi kurtaramayacak. Dünyada yüzde 10 seçim barajı olan bir ülke yoktu. Ya da en fazla bir ülke daha vardı. Yüzde 7 baraj da pek çok ülkede yok. Pek çok ülkede baraj yok. Olanlarda da yüzde üç civar. Yüzde 5 bile aşırı bulunuyor.

3-Taslağın ikinci maddesi oldukça dikkat çekici. Maddede “İttifakın aldığı oy toplamı ülke barajını geçtiği takdirde, seçim çevrelerinde milletvekili hesabı ve dağılımı, ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde almış olduğu oy sayısı dikkate alınarak yapılır” deniyor. Bu madde ile ne hedefleniyor?

AKP iktidara geldiğinden beri kanun taslaklarını öyle anlaşılmaz yapıyor ki, çoğunu daha sonra başka bir torba içinde değiştirmek zorunda kalıyor… Cumhurbaşkanlığı kararnameleri de böyle. Ya tasarıları hazırlayanlar çok kötü ya da ‘kimse anlamasın biz o sırada işimize gelen düzenlemeyi yapalım’ diye düşünüyorlar. Seçim ittifakı uygulamasını AKP getirmişti. O zaman işine geliyordu. Bu seçimlerde işine gelmiyor. Gelecek ve DEVA partisini engellemek için böyle bir düzenleme yapılmış gözüküyor.

Reklam

4- Taslağın 4. maddesinde “26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 14’üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı bendinde yer alan ‘veya Türkiye Büyük Millet Meclisinde gruplarının bulunması’ ibaresi madde metninden çıkarılmış, bendin sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir. Seçime katılma yeterliliği elde eden parti, Siyasi Partiler Kanununda öngörülen ve parti tüzüğünde belirtilen süreler içerisinde ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki defadan fazla ihmal etmemiş olma koşuluyla seçime katılma hakkını muhafaza eder” deniyor. Bu madde ile ne hedefleniyor?

Geçen seçimlerde İYİ Partiyi seçime sokmamak için her türlü hileyi yapmışlardı. Fakat, CHP oyunlarını bozdu, İYİ Partiye milletvekili vererek Meclis’te grup kurmalarını sağladı ve böylece seçime girebildiler. Şimdi seçime girebilme hakkını kazanamamış partilere yirmi milletvekili vererek onları diğer partilerin seçime sokma durumunu engellemek istiyorlar. Bu maddenin ikinci fıkrası da ayrı bir tehlikeye işaret ediyor. Muhalif partilerin bir kısmı seçime girmek için gerekli 41 il ve bu illerdeki ilçelerin bir kısmında örgütlü olmayı sağlamak için il ve ilçelere atama yapıyorlar. Belli bir sürede atanmış yönetimler kongre yapamayınca yönetim fesih olmuş oluyor. Bu kez merkezi yönetim o il ya da ilçeye yeniden atama yapıyor ve seçime girebilme sayısını tutturmaya çalışıyor. Şimdi bunu önlemeye çalışıyorlar. Bu madde yürürlüğe girdiğinde seçime ancak 4-5 parti girebilir. Bu fıkranın ayrıca şöyle bir tehlikesi de var: Kongrelerini yapmış büyük partilerin yandaş seçim kurulu hakimlerince kongrelerini birkaç yerde iptal ederseniz seçime giremezler. Çünkü şu kadar il ya da ilçede kongresini yapamamış örgüt demiyor. İl ve ilçelerde iki kez kongresini yapamamışsa seçime giremez diyor. Çok tehlikeli bir madde.

5- Taslağın beşinci maddesinde “İl seçim kurulu bir başkan, iki asıl ve iki de yedek üyeden oluşur. İl seçim kurulu başkan ve asıl üyeleri, iki yılda bir ocak ayının son haftasında, il merkezinde görev yapan ve birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından ilk derece adli yargı adalet komisyonunca yapılan kura çekimiyle tespit edilir” deniyor. Burada nasıl bir tehlike var?

İl Seçim Kurulu hakimlerinin kıdem esasına göre belirlenmesini değiştiriyorlar. Kıdem esası olunca genellikle AKP iktidarından önce hakim olmuş kişiler İl seçim Kurulu başkan ve üyesi oluyordu. Şimdi İl Seçim Kurulu üyeleri kura ile seçilecek. Kurada hile yapılmazsa AKP zamanında alınmış hakimler de İl Seçim Kuruluna girebilir, hile yaparlarsa Seçim Kurulunun hepsini AKP yandaşı hakimlerden oluştururlar. O zaman artık ne itirazlardan sonuç alınabilir ne de mühürsüz oy ve zarflar geçerlidir gibi kanuna açıkça aykırı kararlar eksik olur.

6-İlçelerde durum nasıl?

İlçeler de iller gibi olacak. Yine kura ile seçilecek. Bu seçimlerde il ve ilçe seçim kurulları kararları çok tartışılacak.

7-Taslağın yedinci maddesinde sandık kurullarına üye bildirme konusunda yapılacak değişiklikle ne amaçlanıyor?

AKP bütün sandıklara parti temsilcisi koyabilir ama örneğin CHP Batman’ın bir ilçesinde sandık görevlisi veremez, onun yerine bir HDP’li CHP görevlisi olarak bildirilebilir. ‘Biz bunu engelleyelim ki bütün sandıklara temsilci veremeyen partiler dezavantajlı olsun, seçimlerle ilgili itiraz yapamasınlar’ vs. diye hesaplıyorlar. Adil bir seçimi hiç düşünmüyorlar. Sonra seçimle geldik diye övünüyorlar. Hileli ve adil olmayan bir seçimle gelmek halkın iradesini temsil etmek anlamına gelmiyor.

Reklam

8-Bir yıl önceki seçmen kütüğü hikayesi nedir?

Muhtemelen kendilerine avantaj sağlayacak bir seçmen kütüğü düzenlemesi yapmışlar ve muhalefet uyanıp seçmen kaydırmasın diye bunu korumaya çalışıyor olabilirler. Düşünün memursunuz ve bir yıl önce Van’ da görevliydiniz ve orada kütüğe kaydolmuştunuz, sonra İstanbul’ a tayin oldunuz, seçimlerde oy kullanmak için Van’ a gideceksiniz. Böyle bir saçmalık olmaz. Bir yıl içinde kaç kişinin il ve ilçe değiştirdiğini sayı olarak bulursanız durumun vahameti ortaya çıkar.

9-Taslakta bir de Cumhurbaşkanı’nın seçim faaliyetlerine katılması düzenleniyor…Bu ne anlama geliyor?

Mevcut mevzuatta, seçim süreci başladıktan sonra Başbakan ve bakanlar seçim propagandası olabileceği için açılış törenlerine vb. katılamıyor. Devlet araçları ile seçim çalışmalarına katılamıyor vs. Fakat, AKP iktidarı süresince bu yasağı hiç takmamıştı. Seçim çalışmalarında devlet olanaklarını sonuna kadar kullandılar ve bundan büyük avantaj sağladılar. Şimdi Başbakan olmadığı için Başbakan kelimesini yasadan çıkarıyorlar ama cumhurbaşkanı yasaya girmiyor. Cumhurbaşkanı hem de AKP Genel başkanı olarak devletin bütün olanakları ile seçim propagandası yapacak. Tabii bakanlar da eskisi gibi yasayı delmeye, takmamaya devam edecekler.

10-Tasarı hakkında genel olarak ne diyebiliriz?

1960’dan bu yana seçim yasalarında yapılan her değişiklik iyiye değil kötüye doğruydu. 1969 sonrası düzenleme çok demokratik miydi? Değildi elbette ama Menderes seçim kanunlarını tıpkı AKP gibi kendisi için öylesine yozlaştırmıştı ki, 1960’dan sonra biraz sağından solundan düzelttiler. Ama bizim memlekette iktidar partileri dürüst ve adil bir seçim ile yeniden seçilmeyi hiç düşünmediklerinden her değişiklik geriye doğru, kötüye doğru oldu. Tabii Anayasa Mahkemesi’ ne de değinmek lazım. Kötüye doğru değişiklikleri hep Anayasaya uygun buldular, muhtemelen yapılmak istenen bu değişiklikleri de anayasaya ve demokrasiye uygun bulurlar.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP