İstanbul Anakent Belediyesi’nin 17 Aralık 2020 tarihinde Mevlana’nın ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen Şeb-i Arus töreninde kadın ve erkek semazenlerin olması ile Kuran’ın Türkçe okunması tartışmalara yol açtı.
Tartışmalara AKP genel başkanından, Diyanet İşleri Başkanlığı’na kadar tutucu çevreler katıldı ve gerçek olmayan bilgileri topluma sunmaya çalıştılar. AKP genel başkanı din dışı, rezalet, skandal gibi nitelendirmelerde bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı, “Kuran’ın ve ezanın Türkçe okunması caiz değildir” diyerek, yine toplumu yanlış bilgilendirdi.
Kendi dilimizle Türkçemizle ibadet yapılmasından korkanların iki yüzlülükleri her fırsatta açığa çıkmaktadır. 15 Kasım 2015 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan açıklama ile “Hiçbir Lisan Kuransız Kalmasın” projesi hakkında bilgi verilmişti. Kuran’ı Müslümanların konuştuğu dillere çevirmek için emek harcayan Diyanet İşleri Başkanlığı, 15 ayrı dilde tercüme yaptırarak, dünyanın İslam’la şereflenmiş en ücra köşesine kadar ulaştırmak için çalışmalar yürütüldüğünü açıklamıştı. 18 Ocak 2016 tarihinde yapılan açıklamada, Kuran’ın en az on dile daha çevrilerek, dil sayısının 25’e çıkarılmasının planlandığı bildirilmişti. Kuran’ı 25 dile çevirip yayınlayacaksanız ama Türkçe Kuran’a karşı çıkacaksınız. Burada akıl ve mantık yoktur.
Tayyip Erdoğan, Ağustos 2014 tarihinde cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Ensar Vakfı’nın bastırdığı Kuran’ın Kürtçe çevirisini miting kürsüsünden halka göstermişti. 2015 seçim döneminde Batman, Diyarbakır, Van, Mardin, Siirt’te elinde Kürtçe Kuran ile propaganda yapması dine aykırı sayılmadı. Ancak Türkçe Kuran okumak dine aykırı, “caiz” değilmiş. Kendileri birçok dilde Kuran olması ile gösteri yaparken, İstanbul’da Türkçe okunan Kuran için ortalığı ayağa kaldırmak nasıl bir ruh halidir?
Herkes bilse de, bilmese de Müslümanlığın önkoşulu sadece Arapça imiş gibi ısrarla Arapça ibadet dayatılması, aydınlıktan ve gerçeklerden korkmaktır. “Arapça kutsal dildir” diyenler, bilimsellikten uzak olan yobaz çevrelerdir. Bilmeden ve anlamadan yapılan ibadetin kimseye yararı yoktur. İbadet edeceklerin bildiği ve anladığı dilde ibadet etmesi ise en doğal haktır. Arapçası okunmadan ibadet olmuyorsa, Arapça bilmeyenler yalnız ezberlediği Arapça ayetleri okuyarak, üstelik ne dediğini anlamadan, gerçekten ibadet etmiş sayılabilirler mi?
Bugün ezan İran’da Farsça okunmaktadır, ABD’nin Müslümanları ibadetlerini İngilizce yapmaktadır. Malezya’da Kuran Malayca okunmaktadır ve bunun daha pek çok örnekleri vardır. Konuşulan, yazılan dilde Kuran’ı okumak kesinlikle suç değildir. Ancak tabii ki bu yapılırsa o zaman bu kadar cemaat ve tarikat kimi bilgileri çarpıtarak, ana dili Arapça olmayan insanları kandıramaz. Anlayarak okuyunca gerçeklerin ortaya çıkmasından korkanlar, Arapça okunmasını istemektedir. Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Prof. Dr. Cağfer Karadaş, Kuran’ın Türkçe çevirisinin gençleri deizm ve ateizme yönlendirdiğini iddia etmektedir. İşte Türkçeye düşmanlıkta böyle bir endişe de vardır. Din, din tüccarlarının elinde geçim kaynağı olmamalıdır. Sürekli “yerli ve milli” olduklarını iddia edenlerin, konu din ile ilgili olunca Arapça ısrarının nedeni bellidir. Türkçe konuşan inançlı insanların kendi dillerinde ibadet etmesindeki sorun, yobazlığın, tutuculuğun sona ereceği korkusudur.
Türkçe ibadet tartışmasının ardında Cumhuriyetin çağdaş aydınlık yüzü ve laiklik vardır. Türkçe ibadet ile Türkiye aydınlanır, cehalet olgusu ortadan kalkar. Kuran’ın ve ezanın Türkçe okunması İslam’a aykırı değil tam tersine uygundur. Cumhuriyet döneminde ezan 18 yıl Türkçe okunmuştur, çok daha güzel ve anlaşılır olmuştur; kimse dinden de soğumamıştır. Eşsiz liderimiz Atatürk’ün Türkçe ibadeti savunması boşuna değildi. Günümüzde Türkçe ibadete dünden çok daha fazla gereksinim vardır.
Türkçe ibadetle ilgili yazımıza iki şiirle son verelim, önce Ziya Gökalp’ten (1878-1924):
Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur,
Köylü anlar mânasını namazdaki duanın.
Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda’nın.
Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın.
Ve son söz Âşık Mahzuni Şerif’ten (1943-2002);
Ey Arapça okuyanlar
Allah Türkçe bilmiyor mu?
İngilizce, Fransızca
Bize hitap etmiyor mu?
Azim ve Karar, 28 Aralık 2020.
EKONOMİ
15 saat önceYAZARLAR
15 saat önceYAZARLAR
15 saat önceYAZARLAR
16 saat önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce