I: BÖLÜM
Yakından tanımam adamı… “Abdurrahman Çelebi” olarak kaptığı köşesinden, bir de “ “b.ku boncuklu tv yorumcuları arasında oluşuyla sınırlıdır hakkındaki bilgim.
İfade özgürlüğüne olan saygım, cevap verme arzumu hep elimden almıştır benim.
Ama; susmak “Abdurrahman Çelebi”’lere cesaret verecekse, işin boyutu değişir orda.
Bakın ne diyor, zat-ı muhterem:
Önkoşulu görmezlikten geliniyor olsa da buraya kadar çok doğru bir tespit… (Şayet
“Yargının da yürütmenin de, yasamanın da başı benim” diyen vesayetten yargı kurtarılırsa)
Diyeceklerini bu doğru söylemin arkasına sokup ekliyor yazar. İşte mesele de burada.
Söylem bu noktada kalsa, ninemin tekerlemesine ekleme yapmadan güler geçerdim:
Kör şeytan diyor ki;
Ama biz, ne şeytana inananız, ne de şeytan tipli adamların sözlerine kananız… Adam gibi adabımızla deriz diyeceklerimizi…
O balyoz, o Ergenekon o edepsizce kurgulanan kumpas davaları döneminde, o, ahlaksız siyasi kaset furyasında, o siyasi depremlerin yarattığı kokuşmuşluğu çıkar için kullanma döneminde “özel değil genel… genel!” diyerek siyaseti mahalle karılarının kavgasına tahvil eden zihniyet “paralel” ittifak içinde değildi de, “sol ve laik“ kesim ittifak içinde oldu öyle mi!?…
O inandığınız Allah sizi bildiği gibi yapsın… O işbirliği yaptığınız şeytan sizi bildiği gibi çarpsın!…
YAZARLAR
5 saat önceYAZARLAR
6 saat önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceMANŞETLER
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önce