DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir’de partisinin Bayraklı ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, Merkez Bankası’nın faiz indirmesinin ekonomide düze çıkmaya yarar sağlamayacağını, iktidarın gençleri karanlığa sürüklediğini, söyledi.
Babacan’ın açıklamasının öne çıkan satırları şöyle:
“Merkez Bankası tek kolu kırılmış, tek kolla mücadele etmeye çalışan yalnız bir kurum. Merkez Bankası’nın en önemli iki aracı döviz rezervi ve faiz politikasıdır. Döviz rezervleri eksi 52 milyar dolara düşmüş, yani artık döviz satışıyla kuru kontrol etme imkânı yok. Geriye faiz kaldı. Ülkedeki bütün hukuksuzluğun, yanlışların, ekonomiyle ilgili bütün hataların telafisini Merkez Bankası’nın sadece ve sadece faiz politikasıyla düzeltmesi mümkün değil. Faizi indirse de bindirse de sabit tutsa da boş.
Merkez Bankası Başkanı çıkıyor, konuşuyor: ‘Şunu şöyle, bunu böyle yapacağız’. Ya senin yarın görevde olacağının garantisi yok. Belki yarın gideceksin. Ne söylesen boş.
Merkez Bankası Başkanı veya Para Politikası Kurulu üyeleri Cumhurbaşkanı’nın yanlış politikalarına mazeret üretme, kılıf giydirme, gerekçe uydurma derdine düştüklerinde o kurum bitmiştir. Konuşmak zorunda değilsin, yanlışı savunmak zorunda hiç değilsin.
Batılı, Japon, Koreli, Singapurlu gençler yeni dünyanın, yarınların tasarımlarını yaparken, bizim ülkemizin gençleri ‘Karnımı nasıl doyururum’ derdinde. Elin Batılısı, Asyalısı, bizim gençlerimizden daha zeki, daha kabiliyetli de onun için mi daha iyi hayatlar yaşayabiliyor? Hayır, onlara sunulan imkanlar daha fazla. Aradaki fark, nitelikli eğitime, teknolojiye erişimdir. Aradaki fark, o ülkenin parasının satın alma gücüdür. Aradaki fark, özgürce düşünme ve düşündüğünü ifade edebilmektir.
Aradaki fark, bu ülkedeki gençlere katma değer üretme fırsatını vermeyen zihniyettir. Teknolojiye, dil eğitimine, nitelikli eğitime önem vermeyen bu iktidar gençlerin yarınlarını karartıyor. Bu bir kader değil. Bu kötü tabloyu değiştireceğiz.
MacBook bilgisayar fiyatları açıklandı. Normal ülkelerde bilgisayar gençler için lüks değil. Ülkemizdeki öyle pahalı ki gençler alabilmeyi artık ancak hayal ediyor.
Adalet sadece yargının hızlı ve tarafsız çalışması değildir. Aynı zamanda sosyal adalettir. Öğrencilerin okurken; gençlerin iş ararken, çalışırken fırsat eşitliğidir. Toplumun adalete, hukuka, eşitliğe susamış bütün kesimlerinin, eşit söz hakkına sahip olacağı bir Türkiye’yi hedefliyoruz.
Biz bu topraklarda eşit vatandaşlığı hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Hiç kimsenin, yaşam tarzı, inancı, etnik kimliği, dili, cinsiyeti nedeniyle ötekileştirilmediği bir Türkiye hayal ediyoruz.
Devletin her bir vatandaşına eşit yakınlıkta olması gerektiğini savunuyoruz. Kamuda işe alımda, yükseltmelerde, üst düzey görevlerde kişilerin ne etnik kökenine ne memleketine ne dinine ne mezhebine bakılmaması gerektiğini söylüyoruz.”
EKONOMİ
18 saat önceYAZARLAR
18 saat önceYAZARLAR
19 saat önceYAZARLAR
19 saat önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce