Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ömer Alpdogan

Yılların mücadelesini bitiren karar

Kürşat Zorlu adını yıllar önce sosyal medyada tanışım.

Mark Zuckerberg abinin Facebook’u zırt pırt Kürşat Zorlu’nun sponsorlu sayfasını karşıma çıkarırdı.

Merak edip baktığımda, Türk milliyetçiliği, Türk dünyası ile ilgili görüş ve düşüncelerin aktarıldığı bir sayfa olduğunu fark etmiştim.

Doğrudan söylemese de Kürşat Zorlu’nun siyasal bir ereğinin olduğu, Türk milliyetçiliğinin siyasal kanadında da aktif rol alma hesapları içinde olduğu belliydi.

Yazılarını, paylaşımlarını takip edince, akademik yaşamdan siyasal yaşa geçişi MHP üzerinden gerçekleştirmeyi planladığı anlaşılıyordu.

Bu duyguya kapılınca, kim olduğunu merak edip araştırdığımda MHP’den belediye başkanlığı yapmış bir babanın oğlu olduğu ortaya çıkmıştı.

Babası Bahri Zorlu, MHP’den 1994-2004 arası Yerköy belediye başkanlığı yapmıştı.

Paylaşımları, Kürşat Zorlu’nun da babası gibi MHP’de siyaset yapmak istediği izlenimini veriyordu. En azından ben öyle anlamıştım.

Ancak, babasının ölüm yıldönümüyle ilgili bir paylaşımındaki, “Mekke’den iman, Anadolu’dan aşk almışız/ Elimizde bayrağımız, dilimizde tekbirimiz/ Peygamberin kavline fedadır canımız/Korkma buyruğudur rehberimiz” ifadeleri Türkçülük ve Türk dünyasıyla ilgili olarak ben de soru işaretleri bırakmıştı.

Sponsorlu sayfalardan Türk milliyetçiliği ve Türk dünyası üzerine ahkam kesme faslından sora Kürşat Zorlu’yu bir anda televizyon kanallarının aranan/değişmez adamlarından biri olarak görmüştük.

Uzun süre, Erdoğan Biden, Erdoğan Putin görüşmeleri, Mesut Yılmaz’ın yaşamını yitirmesi, deprem vergilerinin polemiği gibi farklı konularda her şeyi bilen adamlar kategorisinde her konuda görüş sahibi olarak biri olarak izledik.

Tabi her şeyi bilen adam olarak katıldığı televizyon programlarındaki unvanı siyasetçi değil, Bozok Üniversitesi İİBF Dekanı’ydı..

Akademisyen olarak bildiği her şeyi ekranlarda anlatıyordu.
Sonrasında paraşütle İyi Parti’ye indiğinde Meral Akşener’in sağ kolu olduğu gördük.

En son görevi milletvekilliğinin yanında parti sözcülüğüydü.

Pati sözcüsü olarak AK Parti’ye MHP’ye Cumhur İttifakına her fırsatta saldırıyordu.

Müsavat Dervişoğlu ile ilgili güzel güzel paylaşımlar yaparken birden ire İyi Parti ile yollarını ayırdığını, İyi Parti’yi geldiği hızla terk ettiğinin izledik.

Bu siyasal fetret döneminde ortaya AK Parti’ye geçeceği iddiaları atılmıştı.

Kürşat Zorlu’dan bir yalanlama ya da tepki gelmemişti ama, Yozgatlı hemşerileri, sosyal medya hesaplarından Kürşat Zorlu analizleri yapan ve AK Parti’ye geçeceğinin ifade edenleri yalanlama, eleştirme yarışına girmişlerdi.

Bunlardan biri de ülkücülükten ödün vermeyen, her olaya ülkücü olarak yaklaşan ve yorumlayan sayın Alper Aksoy idi. Alper Aksoy, Kürşat Yılmaz’ın AK Parti’ye geçeceği öngörüsü üzerine Yozgatlıların nasıl tepki gösterdiğini şöyle anlatmıştı:

“ Kürşat Zorlu İyi Partiden istifa ettiğinde yaptığım paylaşımdan sonra özelime gelen 20 kadar Yozgatlı ülkücü şunları yazmıştı:

“Abi Kürşat Ak Partiye geçmeyecek lütfen yıpratmayın”.

“Hocam Kürşat Yozgatlıdır, bizim topraktan namert çıkmaz, sonra mahçup olursunuz”

“Alper Bey lütfen Kürşat davasını satmaz, Ak partiye geçmez çünkü o Yozgatlıdır”.

Bugün Kürşat AKP’li oldu. Rozetini Erdoğan taktı. Dikkat ettim, önceden özelime gelip bana tepki veren Yozgatlılardan hiç tepki yok. Kusura bakma Kürşat, Yozgatlıları sen benden iyi tanıyorsun. DEM Partiye bile gidebilirsin, daha sözüm olmaz sana.”,

Sonra ne mi oldu?

Süleyman Demirel’in dediği oldu.

Kürşat Zorlu, “dün dündür” dedi, dün de söylenenler dün de kaldı dedi ve AK Parti’nin yolunu tuttu. Rozetini de Cumhurbaşkanı Erdoğan bizzat taktı.

Kürşat Zorlu AK Parti rozetini taktıktan sonra AK Partililere yaptığı konuşmada,  “Bugün şüphesiz ülkemiz çoklu tehditler, tarihi sınamalar coğrafi tehditlerle karşı karşıya. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır’ anlayışıyla cumhuriyetimizin ikinci asrına adım attığımız bu tarihi dönemeçte cumhurbaşkanımızın önderliğinde ülkemize hizmet yolunda bu inançla aranızda yer alıyorum. Sayın cumhurbaşkanım, sevgili Ankaralılar gündüz oturmadan gece uyumadan, bu yolda bu mukaddes yolculukta kararlılıkla daha çok çalışacağımıza söz veriyorum. Bu cesareti, bu imkanı bana sunan cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum” demeyi ihmal etmedi.

Atatürk’ten dem vurarak hala Türk milliyetçisi olduğu mesajını vermeye çalıştı.

Türk milliyetçileri, Kürşat Zorlu’nun mesajını onun dediği gibi algılar mı derseniz çok zor. Hatta olanaksız.

Çünkü aslında Kürşat Zorlu, İyi Parti’nin sözcülüğünü üstlendiğinde hareketleriyle, sözleriyle Türk milliyetçileri tarafından nasıl bir görüşe sahip olduğu anlaşılmıştı.

Gittiği partinin genel başkanına göre davranış sergileyen biri olarak belleklere yerleşti.

Bunu da en güzel yine Alper Aksoy anlatmıştı:

“Kürşat Zorlu İyi Parti’den istifa etmiş. Akşener zamanında kendisini dostça ikaz eden bir paylaşım yapmıştım. Demiştim ki “Parti sözcülüğü ile Don Kişot’un Sanço Panço’su olmak arasında ince bir çizgi vardır. O sınırı hep karıştırıyorsun. Bu gidişle siyasi hayatını çabuk bitirirsin”

Ama dinlemedi, parti sözcülüğü  değil Akşener’e Sanço Pançoluk yapmaya tam gaz devam etti. Hatta o kadar ileri gitti ki yerel seçimler öncesinde Mansur Yavaş’ın Akşener’e gönderdiği elçinin önünde, Akşener’den “aferin” almak için:

‘Başkanım Ankara’da bizim oyumuz yüzde on ikidir. Seçim sonucunu İyi Parti olarak biz belirleyeceğiz. Biz kendi adayımızla seçime girersek Mansur Yavaş kazanamaz’ deme ülkücülüğünü(!) bile göstermiştir.

Peki ne oldu seçimde?.. İyi Parti seçmeni Akşener’i dinlemedi ve Mansur Bey’e seçim kazandırdı.

Babasının iyi MHP’li olması Kürşat’ın iyi ülkücü olması için yetmiyormuş demek ki. Mansur Bey için kazdığı kuyuya Kürşat Zorlu kendi düştü.

Akşener’ de Kürşat’ı parmağındaki maskot gibi kullandı ve harcadı. Şimdi Akşener gibi Kürşat da saçını sarıya boyatsın.”

Benim bildiğim bir şey var: Ülkücüler hangi partiyi desteklerse desteklesin Sanço Pançoların yanında durmazlar, onları yanlarına yaklaştırmazlar…

Kürşat Zorlu’ya gelince…

Yılların mücadelesini bitiren bir karar aldı ve yaşama geçirdi.

Siyasette gelebileceği son noktayı gösterdi.

Yeni yuvasında yeni dostlarıyla başarılar ve mutluluklar dilerim…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER