0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ömer ALPDOĞAN

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin tümünde milliyetçiler ve sosyalist partiler büyük atılım yaptılar..

Özellikle, milliyetçi partiler, parlamentoda ortak hareket etmeyi başarabilirlerse, Avrupa Parlamentosu’nda ikinci büyük güç olacaklar..

Seçimler öncesinde yapılan anketler, bizdekiler gibi gerçekleri ortaya koymak yerine algı operasyonu amaçlı olmadıkları için, sonuçları tam olarak tahmin ettiler..

Anketlerle bire bir örtüşen sonuçlar çıktı..

Fransa’da milliyetçi Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik, küresel emperyalizmin kuyruğuna takılmış olan cumhurbaşkanı liberal Emanuel Macron’u ve partisi Rönesans’ı deyimin tam anlamıyla ezdi geçti. Küresel emperyalizmin temsilcisi Macron ve Rönesans yüzde 14.7 oy oranında kalırken milliyetçi Marine Le Pen ve Ulusal Birlik yüzde 31.5 oy aldı. Sosyalist Parti ise yüzde 14’e ulaştı. Haziran sonunda yapılacak erken seçimlerde, Sosyalist Parti de Macron’un Rönesans’ını geçeceğinin şimdiden söyleyebiliriz.

İtalya’da milliyetçi Başbakan Giorgia Meloni ve partisi İtalya’nın Kardeşleri Partisi (Fdl), yüzde 30 oy oranıyla ülkesinde bir kez daha birinci oldu.

Almanya’da muhafazakâr Hıristiyan Birlik Partileri (Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi CDU/Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi CSU) yüzde 30.2 oy oranına ulaşırken, Alman milliyetçilerinin temsilcisi  Almanya İçin Alternatif Partisi (AFD) geçen seçime göre oyunu 4.9 puan artırarak yüzde 15.9’la ülkenin ikinci büyük partisi oldu.

Malta’da Milliyetçi Parti (PN) ve adayı Roberta Metsola yeniden Avrupa Parlamentosuna seçildi. PN, 80 bin oyla ayrıca iktidardaki İşçi Partisi ile arasındaki oy farkının sekiz bin dört yüze indirdi.

İspanyada, tek milliyetçi  parti olarak girdiği 2023’deki seçimde 12.38 oranında oy alan milliyetçi Vox yüzde 9.62, ilk kez seçime katılan milliyetçi Luis Perez’in Kutlama Sona Erdi Partisi yüzde 4.59 oy aldı. İki milliyetçi partinin oy toplamı, İspanyol milliyetçilerinin oylarının yüzde 2 oranında artırmış oldu.

Polonya’da milliyetçi Konfederasyon Partisi de Avrupa Parlamentosuna altı parlamenter göndermeyi başardı.

Avusturya’da muhafazakar Avusturya Halk Partisi (ÖVP) 34.6 oy bandından 24.7’ye düşerek büyük kan kaybederken, milliyetçi Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) oy oranını yüzde 17.2’den 25.5’e yükselterek ülkenin birinci partisi olarak büyük bir zafere imza attı.

Portekiz’de milliyetçi Chega yüzde 9.89 oy oranıyla ülkenin üçüncü partisi konumuna geldi.

Slovakya’da milliyetçi Cumhuriyet Hareketi Partisi (REP) ikinci seçiminde yüzde 12.5 oranında oy alarak, Strazburg’a 2 parlamenter göndermeyi başardı.

Slovenya’da milliyetçi Slovenya Demokrat Partisi (SDS) sandıktan birinci çıkarak, 4 parlamenter ile Avrupa Parlamentosu’na Slovenya’dan en fazla parlamenter gönderen parti oldu.

Çekya’da ilk kez seçime giren milliyetçi Yemin ve sürücüler İttifakı yüzde 10.2 oyla ülkenin üçüncü partisi oldu.

Yunanistan’da milliyetçi Zafer Partisi (NİKİ) ve milliyetçi sol Özgürlük Rotası (PE), Strasburg’a parlamenter gönderen iki milliyetçi parti oldular.

Hırvatistan’da milliyetçi Vatan Hareketi (DP), yüzde 8.82 oyla kazanan milliyetçi partiler arasına girdi.

Kendinin milliyetçi muhafakar parti olarak tanımlayan Macaristan’da iktidarda olan Macar Yurttaş Birliği (FİDESZ) seçimden oy kaybına karşın oyların yüzde 44’ünü almayı başardı. Milliyetçi Bizim Vatan Hareketi Partisi (Vatan Hareketimiz/ Mi Hazánk Mozgalom)

yüzde 6.7 oy oranıyla kazanan partiler arasında yer aldı ve Avrupa Parlamentosu’na bir temsilci yolladı.

Belçika’da seçimin kazananları iki milliyetçi parti Flaman N-Va ilr Flaman Vlaams Belang oldu.

Bulgaristan’da AB ve NATO karşıtı, Rusya yanlısı milliyetçi Vızrajdane (Yeniden Doğuş) partisi, oyların yüzde 14,5’ini aldı. Eski komünist partinin siyasi geleneğini sürdüren, Rusya yanlısı Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) oyların yüzde 9,1’ini topladı. Üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) partisi, oyların yüzde 14,3’ünü aldı. Kesin olmayan sonuçlara göre Vızrajdane 3, HÖH 3 ve BSP 2 milletvekili gönderebilecek.

2024 seçimlerinde milliyetçiliğin yükselişi ile Avrupa Birliği farklı ve zor bir yolla, dağılma yoluna girmiş oldu.. (Devamı var)

İbrahim Doğan’ın cenaze töreni

19605- 1970 döneminin ülkücü mücadelesinde büyük yeri olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ülkü Ocağı ve Ülkü Ocakları Birliği’nin ilk Genel Başkanı Dr. İbrahim Doğan, uçmağa vardı..

Pazar günün Ankara Karşıyaka Gömütlüğünde toprağa verildi.

Sağ olsın Bengütürk TV, İbrahim Doğan’a vefa gösterdi ve cenaze törenini başından sonuna dek canlı yayınladı.

İbrahim Doğan’ın ölümünü MHP ve Ülkü Ocakları sosyal medya hesaplarından duyurmuşlardı..

O duyurular üzerine İbrahim Doğan’ın ölümünden haberdar olan ülkücüler Karşıyaka gömütlüğünü doldurdular..

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP ile Ülkü Ocaklarının yöneticilerinin yanısıra, ülkücülerin gazisi Muharrem Şemsek ile Ülkü Ocakları’ndan yetişmiş İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da törende hazır bulundular..

İbrahim Doğan’ın yakınlarının gelişinde ve ayrılışında Devlet Bahçeli’nin elinin öpmek için sıraya girmeleri de dikkati çeken bir davranıştı..

Bahçeli ve Dervişoğlu’nun yan yana İbrahim Doğan’ın tabutunu taşımaları, ülkücüler açısından özlenen bir tabloydu..

Tini şad olsun.

Bu arada, Sami Bal’ın İbrahim Doğan’ı anlatan sosyal medya paylaşımını görmemek olmaz:

“BİZ ALTI KİŞİYDİK… ÜÇÜMÜZ GİTTİ !..

KALDIK ÜÇ !..

Marksist-Leninist saldırının Türkiye’miz üzerine olanca gücüyle çullandığı 1960’lı yılların sonu ve 1970’li yılların başlarında, bu istila teşebbüsüne karşı bir avuç Türk Milliyetçisi genç, ölümüne bu çetelerinin karşısında yer alıp büyük bir mücadele içine girmişlerdi.

Cansiperane verilen bu mücadele sürecinde, sol hareket üzerinde derin bir şok etkisi yaratan iki olaydan dolayı, altı (6) kişi tutuklanmış , devamında ordu duruma müdahale etmiş, sonuç itibariyle  Marksist hareket mensupları büyük oranda tutuklanmışlardı..

İşte bu dönemde ülkücülerden de altı (6) kişi Ankara Ulucanlar Ceza ve Tutukevinde tutuklu bulunuyorduk.

Bu altı kişiden ikisi, Ank Tıp Fakültesinde Solcu komsomollarca kaçırılıp esir alınan bir ülküdaşlarını kurtarmak için,morfoloji binasına baskın düzenleyip esir arkadaşlarını kurtaran ; İbrahim DOĞAN ve Ali GÜNGÖR’dü…

Diğer dört kişi ise, A.Ü. Fen Fakültesini komsomol işgalinden kurtaran olayların failleri olarak tutuklanmışlardı…

Bunlar da, Sabri CAN, Mahir ÖZSOY, Hasan Ali ARIKAN ve ben Sami BAL’dık

Kader birliği yapmış kişiler olarak 3-4 yıl tutuklu ve dolayısıyla birlikte kaldık.

Bu zorunlu birliktelik, aramızda inanılmaz bir hukuk oluşturdu. Birbirimizden asla vazgeçemez hale geldik.

Amaaa…

Mukadder son, bizleri teker teker  ayırıp alıp götürmeye başladı..

Önce Ali GÜNGÖR gitti !.

Arkasından Sabri CAN !..

Ve bu gün de İbrahim DOĞAN !..

Altı’nın üçü gitti !..

Kaldık üç !..

Vakti zamanı gelince bizler de -tabi ki- gideceğiz !

Kural bu !..

Mühim olan, kubbede hoş bir seda bırakabilmek !.. Değil mi ?!..

Allah için giden üç kişi bunu başardı !.

Ben şahidim !..

İnşallah kalanlar da bunu başarmış olarak giderler !..

Tanrım gidenlere rahmet eylesin…

Kalanlara sağlıklı ömür versin…

Amiiinnn… Amiiinnn…”

Türklük ve Türkçe bir bayraktarını kaybetti

Balkanlarda Türklüğün ve Türkçe’nin ses bayrağı olan Mehmet Bütüş sonsuzluk alemine göçtü.

Kosova Türk toplumunun seçkin aydınlarından şair gazeteci ve siyasetçi Mehmet Bütüç’ü kaybettik..

Kosova Türk toplumuna büyük hizmetleri geçmiş, siyasette aktif rol üstlenmiş, belediye müdürlüğü yapmış, Kosova Çağdaş Türk Edebiyatı, kültür-sanat, tiyatro ve basın yayın dünyasının önde gelen isim ve emektarlarından Mehmet Bütüç 69 yaşında uçmağa vardı.

Bütüç, özellikle kurucusu olduğu Yeni Dönem Kosova Türk Medyası (gazete, radyo, televizyonu) ve benzeri şekilde kurulmasında büyük destekçisi olduğu Yeni Balkan Gazetesi’nin de temel taşlarından biriydi. Bütüç, bu değerli çalışmalarıyla Kosova ve Balkan Türklerinin sesi olmuştu..

Mehmet Bütüç’ü de tıpkı İbrahim Doğan gibi pazar günü toprak ananın koynuna emanet ettik..

İbrahim Doğan, nasıl Ankara’da ülkücüleri bir araya getirdiyse, Mehmet Bütüç de Kosova’da, Prizren’de Türk toplumunun siyasetteki temsilcileri Kosova Demokratik Türk Partisi KDTP ve Yenilikçi Türk Hareketi Partisi YTHP mensuplarını bir araya getirmeyi başardı…