Ömer Alpdoğan haberi – Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP, Trendyol ve yerel ortak olarak Sarıçam Belediyesi’nin işbirliğiyle Sarıçam’ın Kürkçüler Mahallesinde hayata geçirilen ve reklam filmlerinde Tarkan’ın oynadığı “Yarının Köyleri Projesi”nin bir casus tarafından yönetildiği iddia edildi.
“UNDP TEMSİLCİSİ CASUS”
Araştırmacı Yazar Banu Avar, x hesabından yaptığı paylaşımda, projenin küresel emperyalizme hizmet amacıyla oluşturulduğunu ifade etti ve bir anlamda projenin sahibi ve yöneticisi konumunda olan UNDP Türkiye Temsilcisi Louisa Vinton adlı o kadının Doğu Avrupa’da bir çok ülkede aktif rol oynayan ABD’nin kurduğu “Radio Free Europe/ Radio Liberty, Inc”de çalışan “istihbaratçı” yani casus olduğunu ileri sürdü.
BİR ÇOK ÜLKEDE GÖREV YAPTI
Avar, Mayıs 2020’de UNDP Türkiye Temsilciliğine atanan Louisa Vinton’un daha önce de UNDP Gürcistan’da görev aldığını, ondan önce de 5 yıl Makedonya’da, öncesinde Hırvatistan’da çalıştığını kaydetti. Avar, Vinton’un UNDP’nin Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Gürcistan, Moldova, Rusya Federasyonu ve Ukrayna’daki çalışmalarında da aktif olarak yer aldığını ifade etti.
KIRSALIN PARASININ ALMA PROJESİ
Avar, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP’nin “Yarının Köyleri Projesi”nin küresel çetenin zehiri bala bulama tekniği olduğunu söyledi. Avar, süslü kelimelerle anlatılan projenin aslında dünyanın çeşitli ülkelerinde kırsal alan, köyler, kasabalar küresel pazarlamaya yeteri kadar para kaptırmadıklarını, ayrıca sosyal hayat hala küresel rüzgârlara kapılmadıklarını, geleneksel yaşamın süregittiğini belirleyen küresel çetenin hemen bir çok ülkede kırsal alanlarda devreye soktuğu, insanları e-ticaret yoluyla küresel şirketlerden alışveriş yapmaya yönlendirmeyi amaçlayan dijitalle eğitimlerinden biri olduğunu ifade etti.
HABER
Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Kalkınma programı (UNDP, Trendyol ve yerel ortak olarak Sarıçam Belediyesi’nin işbirliğiyle Sarıçam’ın Kürkçüler Mahallesinde hayata geçirilen ve reklam filmlerinde Tarkan’ın oynadığı “Yarının Köyleri Projesi”nin bir casus tarafından yönetildiği iddia edildi.
Araştırmacı Yazar Banu Avar, x hesabından yaptığı paylaşımda, projenin küresel emperyalizme hizmet amacıyla oluşturulduğunuifade etti ve bir anlamda projenin sahibi ve yöneticisi konumunda olan UNDP Türkiye Temsilcisi Louisa Vinton adlıo kadının Doğ Avrupa’da bir çok ülkede aktif rol oynayan ABD’nin kurduğu “Radio Free Europe/ Radio Liberty, Inc”de çalışan “istihbaratçı” yani casus olduğunu ileri sürdü.
Avar, Mayıs 2020’de UNDP Türkiye Temsilciliğine atanan Louisa Vinton’un daha önce de UNDP Gürcistan görev aldığını, ondan önce de 5 yıl Makedonya’daki öncesinde Hırvatistan’da çalıştığını kaydetti. Avar, Vinton’un UNDP’nin Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Gürcistan, Moldova, Rusya Federasyonu ve Ukrayna’daki çalışmalarında da aktif olarak yer aldığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP’nin “Yarının Köyleri Projesi”nin küresel çetenin zehiri bala bulama tekniği olduğunu söyledi. Avar, süslü kelimelerle anlatılan projenin aslında dünyanın çeşitli ülkelerinde kırsal alan, köyler, kasabalar küresel pazarlamaya yeteri kadar para kaptırmadıklarını, ayrıca sosyal hayat hala küresel rüzgârlara kapılmadıklarını, geleneksel yaşamın süregittiğini belirleyen küresel çetenin hemen bir çok ülkede kırsal alanlarda devreye soktuğu, insanları e-ticaret yoluyla küresel şirketlerden alışveriş yapmaya yönlendirmeyi amaçlayan dijitalle eğitimlerinden biri olduğunu ifade etti.
Avar’ın x hesabından konuyla ilgili olarak yaptığı ve “Yarının Kentleri Projesi’nin iç yüzünü ve gerçek amacının açıklayan yazısı şöyle:
“Yarının Köyleri: Küresel Çetenin Zehri Bala Bulama Tekniği…
Bakmışlar ki dünyanın çeşitli ülkelerinde kırsal alan, köyler, kasabalar küresel pazarlamaya yeteri kadar para kaptırmıyor ayrıca sosyal hayat hala küresel rüzgârlara kapılmıyor, geleneksel yaşam süregidiyor, hemen yeni projelerle çalışmalara başlamışlar!
Son günlerde televizyonlarda dönen “Yarının Köyleri” projesi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı yani UNDP’ ye ait bir proje.
UNDP kendi internet sitesinde açıkça yazıyor:
“Küresel politikalar, dijital uçurumu kapatmaya her zamankinden daha fazla odaklanmaktadır.” Tercümesi şu: Kırsal yerlerde dijital beceriler yeterince gelişmediği için e-ticaret eksik kalıyor köylere yeterince satış yapılamıyor, nüfus, sosyal ve politik olarak küresel rüzgârlardan yeterince etkilenmiyor. O nedenle birçok ülkede kırsal alanlarda dijitalleşme eğitimi için projeler devreye sokuluyor. Türkiye’de de Adana, Diyarbakır ve İzmir’de üç pilot köy seçilmiş. Önümüzdeki beş yılda da toplam on köyde dijital pazarlama tekniklerinin devreye sokulması ve bu köylerin dönüştürülmesi planlanıyormuş.
UNDP Türkiye internet sitesinde tüm detayları okuyabilirsiniz.
Öncelikle “UNDP Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı” nedir sorusuyla başlayalım. Kitaplarımızı okumuş olanlar özellikle Balkanlar, Kafkaslar, Kıbrıs Ortadoğu’da ‘kalkınma’ adı altında her taşın altından bu örgütün çıktığını bilirler.
UNDP (United Nations Development Programme) Birleşmiş Milletler çatısı altında küresel çeteler için örgütlenmiş onlarca örgütten sadece biridir.
Önce Birleşmiş Milletler dendiği zaman durmak gerekir. 80 yıldır bize her yaptığı doğrudur diye yutturulan bir örgütten bahsediyoruz. Neyse ki Gazze, Irak, Afganistan, Ruanda için aldıkları tavır gösterdi ki aslında her şey dünyayı yöneten elittin elinde. Birleşmiş Milletler, 200 küsur devleti içinde barındıran bir yapı ama aralarından 5 ülkenin karar alma hakları var, diğerleri seyirci… İsrail, Birleşmiş Milletlerdeki hâkim beşlinin altıncısıdır. Ve Birleşmiş Milletlerin hâkim güçleri, İsrail’i tanıyarak çifte standardın şahikasına çıkmışlardır. Dünyada sadece İsrail, sınırları olmayan bir devlet olarak, Birleşmiş Milletler Örgütünce kabul edilen bir ülkedir. Malum çete öyle uygun görmüştür.
Gelelim UNDP’ye!
Birleşmiş Milletlere bağlı onlarca alt örgüt vardır. Dünya Sağlık Örgütünden Dünya Gıda Örgütüne, UNESCO’ya UNICEF’e kadar tüm Birleşmiş Milletler bağlantılı örgütler küresel efendilerin işlerine geldiği şekilde icraat yürütürler. UNDP yani Kalkınma Programı zehri en kolay bala bulayanlardan biridir.
Bu örgütler şifreli bir dille konuşur anlaşırlar. Çeşitli ülkelerde devlet organları, hükümetler, üniversiteler, mali kurumlarla iç içe çalışırlar. En sevdikleri kelimeler ‘demokrasi’, ‘sürdürülebilirlik’, ‘kalkınma’, ‘gelişim’, ‘yönetişim’, ‘kadın hakları’, ‘çevre’, ‘iklim’ vs. O çevreden olmayanlar, toplantılarda ya da makalelerde neden söz edildiğini anlayamaz ama iyi bir şeylerden söz edildiğini düşünür.
UNDP kendi sitesinde amacını şifreli bir biçimde şöyle ifade etmiştir:
“Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) yoksulluğun ortadan kaldırılması ve eşitsizliklerin ve dışlanmanın azaltılması için çalışmaktadır. Ayrıca ülkelere sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için politikalar, liderlik becerileri, ortaklık yetenekleri geliştirme ve kurumsal kapasite inşa etme konularında yardımcı olmayı amaçlamaktadır.”
Her bir cümle soru işaretidir. Kimler kimlerden nasıl korunacak, eşitsizlik nasıl kaldırılacak, kimin kimden dışlanması nasıl azaltılacak, kiminle ortaklık yeteneği geliştirilecek, kalkınma nasıl sürdürülecek vs vs…
UNDP yani BM Kalkınma Örgütü 1965’den beri Türkiye’nin damarları içinde. Son Türkiye temsilcisi Louisa Vinton adlı bir hanım.
Mayıs 2021’de bu göreve atanmış. Daha önce UNDP’nin Gürcistan Temsilcisi olarak görev yapmış… 5 yıl Makedonya’da daha evvel de Hırvatistan’da çalışmış… UNDP’nin Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Gürcistan, Moldova, Rusya Federasyonu ve Ukrayna’daki çalışmalarında aktif yer almış… Bence Louisa Vinton’un kimliğini en iyi anlatan ayrıntı, 1988 ile 1994 yılları arasında Münih’teki “Radio Free Europe / Radio Liberty, Inc.” için ‘Kıdemli Araştırma Uzmanı’ olarak çalışmış olmasıdır. Malum, bu radyo 1950’lerde ABD tarafından kurulmuş ve CIA tarafından antikomünist propaganda için kullanılmış, Doğu Avrupa ülkelerindeki birçok ayaklanmada aktif rol oynamıştır. Türkiye’de yerleşik memuru Louisa Vinton bir istihbaratçıdır. Peki, patronu kim?
UNDP ‘nin en üst düzey son yöneticisi Alman asıllı Brezilya doğumlu Achim Steiner. Steiner, Oxford Üniversitesi kadrosunda bir akademisyendi. Afrika, Asya, Ortadoğu, Avrupa, Latin Amerika ve Amerika Birleşik Devletleri’nde BM örgütleri içinde çalışmalar yürütmüş, “Dünya Barajlar Komisyonu” Genel Sekreterliğinden tutun da “İklim Değişikliğine Dayanıklılık” ve “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” (bu ne demekse) gibi konularda faaliyet göstermiş. BM jargonuyla ifade edersek ‘küresel liderlerden’ biri! Dünyanın her tarafında aktif çalışma yürütüyorlar. Türkiye için amaçlarını şöyle açıklıyorlar:
“Türkiye’nin kalkınma önceliklerine yönelik pratik çözümler bulmak. Bu amaçla Türk Hükümeti ve diğer ortaklarıyla birlikte projeler yürütmek.”
UNDP bu amacı Kosova, Makedonya, Irak, Filistin, Gürcistan, KKTC ve yok olan Yugoslavya için de ifade etmişti. Belgeseller çekerken devamlı onlarla karşılaşmıştık. Bu ülkelerdeki UNDP faaliyetleri, daha çok farklı etnik grupların olduğu bölgelerde istihbari çalışmalar yapmak, hibeler yoluyla stratejik bölgelerde sosyal cepler yaratmak ve küresel elittin sömürü mekanizmalarını en ücra köşelere taşımaktı.
Bu işler için Dünya Ekonomi Forumu, IMF Dünya Bankası gibi örgütlerle işbirliği yaparak bir karneleme sistemi de oluşturmuşlardı. Dünyanın kralı onlardı ya, belli ülkeleri tehdit mekanizmaları vardı.
Aynı Freedom House veya Soros’un AçıkToplum’u gibi UNDP de ülkelere karne veriyor. Örgüt her yıl “İnsani Gelişme Raporu” adlı bir rapor hazırlıyor. Bir ülkeyi ‘insani olarak gelişmemiş veya az gelişmiş’ bulurlarsa yardım isteyen ülkelere ‘insani reformlar yap ’ dayatmasında bulunuyor.
Türkiye’deki faaliyetleri Güneydoğu bölgesinde yoğunlaşıyor. “Güneydoğu Anadolu’da Kadının Güçlendirilmesinde Yenilikler” projesi ile tekstil atölyelerinde 5000 kişi istihdam edildiği söyleniyor.
“Enerji Verimli Ürünlerin Piyasa Dönüşümü” projesiyle, 50.000’i aşkın ev aletleri satış personeline enerji verimliliği eğitimi verildi” deniyor.
“Kamu savunuculuk kampanyalarıyla 9 milyonu aşkın insana ulaşıldı. ”deniyor.
Biz bu cümleler ve içeriğini anlayamıyoruz.
Zaten amaçları da o!
“Ev aletleri satış personeline enerji verimliliği eğitimi”
“Kamu savunuculuğu”
“Kapsayıcı ve Demokratik Yönetişim” dedikleri bir alan var ki anlayabildiğimiz kadarıyla Türkiye hukuk sistemine müdahil olmuşlar.
“Türkiye’de Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk ve Ceza Uyuşmazlıklarında Uzlaştırma Uygulamalarının Geliştirilmesine Destek” projesi kapsamında 120 avukata arabuluculuk eğitimi verilmiş…
En tüyler ürpertici olan ise, UNDP, zorunlu askerlik hizmetini yapmakta olan 7.500 Mehmetçiğe insan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları, çocuk hakları vs. gibi konularda eğitim vermiş! İnsanımızı, askerimizi, çocuğumuzu Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı eğitiyor. Bizi yönetenler buna izin veriyor bu örgütlere geçit veriyor. UNDP, “Mehmetçik için Yurttaşlık Eğitimi” ile ordumuzun damarlarında geziyor.
Genç kardeşlerim, haberleri, reklamları, karşınıza çıkan örgütleri derinlemesine sorgulayın… Soru sormaktan yılmayın! Sizi kurtaracak doğruyu eğriden ayırmanızı sağlayacak tek yöntem bu.
Küresel çete, 2. Paylaşım Savaşı’ndan beri ülkelere diş geçirmiş kan emiyor. “Kimdir bu çete?” diye soruyor birileri. Özetle, dünya kaynakları ve gelirlerin yüzde 70’ine sahip olanlardır. Silah, ilaç ve petrol gelirlerini ellerinde tutanlardır. Dünyayı kana bulayanlardır. Sonra da madde madde iyilik ve güzellikleri kâğıtlara yazanlardır. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı yok eder, Dünya Gıda Örgütü halkı zehirler, Dünya Ticaret Örgütü dünyayı sömürür…
UNDP gibi örgütler zehri bala bular ülkelerin damarlarında dolaşır. İçten çürütür ve bunu yaparken de en sevdiklerimizi kullanır. İnsani gelişme raporları yazanlar Irak’ta, Yemen’de, Afganistan’da GAZZE’de katliamı maç izler gibi seyreder.”
EĞİTİM
28 dakika önceYAZARLAR
41 dakika önceYAZARLAR
58 dakika öncePOLİTİKA
1 saat önceYAZARLAR
2 saat önceYEREL HABER
1 gün önceDÜNYA
2 gün önce