0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kuzey Kutbu’ndaki bir cezaevinde yaşamını yitiren Rus muhalif siyasetçi Aleksey Navalny’nin cesedi ölümünden iki gün sonra bir morgda bulundu.

Sürgündeki bağımsız Rus gazetesi Novaya Gazeta’ya konuşan ancak adı açıklanmayan bir sağlık görevlisi, cesedi Salekhard Bölge Klinik Hastanesine getirildiğinde Navalny’nin başında ve göğsünde morluklar olduğunu bildirdi.

Ekonomist Dergisi’nde yer alan habere göre, Letonya’nın başkenti Riga’da yayınlanan muhalif gazetenin aktardığına göre görevli “Görenlerin anlattığına göre bu tür yaralanmalar nöbet geçirmekten kaynaklanıyor. Kişi kasılıyor, onu zapt etmeye çalışıyorlar ve morluklar ortaya çıkıyor. Ayrıca göğsünde de bir çürük olduğunu söylediler. Yani, yine de onu hayata döndürmeye çalışmışlar ve büyük olasılıkla kalp durması nedeniyle ölmüş” diye konuştu.

Rus yetkililer Navalny’nin yürüyüş yaptığı sırada fenalaşarak hastalandığını, derhal olay yerine ulaşan acil yardım ekiplerinin müdahalesine rağmen Navalny’nin kurtarılamadığını bildirmişti.

Türkiye’de tanışmışlar

Aleksey Navalny’nin ölüm haberinden sonra, cumartesi günü Münih Güvenlik Konferansı’nda soğukkanlı bir konuşma yapan eşi Yulia Navalnaya sosyal medya hesabından acısını sade bir paylaşımla duyurdu.

Yulia, eşiyle konser izledikleri sırada arkadan çekilen bir fotoğrafı “Seni seviyorum” yazısıyla paylaştı.

Navalny ile 1998 yılında Türkiye’de tatildeyken tanışan Yulia Navalnaya bir konuşmasında “Ben gelecek vaat eden bir avukatla ya da bir muhalefet lideriyle evlenmedim: Aleksey adında genç bir adamla evlendim” demişti.

Navalny’nin ölmeden önce sosyal medyadan yaptığı son paylaşımında eşi için Sevgililer Günü mesajı göndermiş ve “Bebeğim, sen ve ben şarkıdaki gibi her şeye sahibiz: Aramızdaki şehirler, havaalanı kalkış ışıkları, mavi kar fırtınaları ve binlerce kilometre. Ama her saniye orada olduğunu hissediyorum ve seni gittikçe daha çok seviyorum” diye yazmıştı.

Yulia Navalnaya, Münih Güvenlik Konferansı’ndaki konuşmasında “Putin’in, tüm çevresinin, dostlarının ve hükümetinin ülkemize, aileme ve eşime yaptıklarının sorumluluğunu taşıyacaklarını bilmelerini istiyorum” sözleriyle öfkesini dile getirmişti.