CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu…
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının öne çıkanlar şöyle:
“*Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini biliyorum. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. İnançla devam edeceğiz.
*Türkiye’ye huzuru, kucaklaşmayı, helalleşmeyi getireceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden 85 milyon insanı kucaklayacağız bunun sözünü veriyorum bütün halkıma.
*Bazen soruyorlar veya eleştiriyorlar. ‘Demokrasi diyorsunuz milletin mutfağına bir şey kalmadı’ diye.
*Mutfakta bir şeyin kalmamasına yol açan temel olay bu ülkede demokrasinin olmamasıdır. Bu çerçevede ilk adım demokrasi sonra hep beraber hızla büyüme ve kalkınma. Çünkü her şeyimiz var.
*Demokrasinin olmadığını gösteren temel bir olay. Bir partinin genel başkanı İstanbul’da Kadıköy’de kendi ilçe binasına giremiyor. Talimat verilmiş.
*Altı milyon oy alan bir siyasi partinin genel başkanı kendi ilçe binasına giremiyor. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Onlar şeytanlar ve bunu yapıyorlar ve bizler beraber mücadele edeceğiz.
*Polis arkadaşları asla suçlamıyorum onlara talimat verenler sorumlusu. Talimat verenin kim olduğunu, gücünü Saray’dan aldığını da çok iyi biliyorum.
*O nedenle bizler taşkınlığa kapılmadan, sağ duyu ile hareket ederek sandığı bekleyeceğiz. Sandık gelecek, oyumuzu kullanacağız saray ve şürekasını yolcu edeceğiz.
*Haksızlıkların çok fazla olduğunu biliyorum. 85-90 yaşında insan hapishanede tutulmaz. Tuvalete gidemeyecek bir kişi hapiste tutulmaz.
*Eğer devlet olarak siz bunu yapmaya kalkarsanız kişilerden intikam alırsınız. Devlet intikam duygusuyla yönetilmez, adaletle, bilgiyle, birikimle yönetilir.
*Eğer insanları 85-90 yaşında ben sizi hapislerde öldüreceğiz derseniz demokrasinin, insan haklarının olmadığı algısı çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıkar. Buradan iktidar sahiplerine sesleniyorum.
*Eğer 85-90 yaşındaki insanlar hapiste kalmasın diyorsanız her türlü katkıyı vermeye hazırız. Çünkü biz adaletten, insan haklarından yanayız.
*Eğer Kılıçdaroğlu bir olaya el attıysa o olay çözülünceye kadar onun mücadelesini verir. Türkiye’de herkes çok iyi bilir, adalet duygumu bilir, insanlar arasında ayrım yapmadığımı bilir, kinden ve öfkeden arındığımı sabırla hareket ettiğimi bilir, dolayısıyla bunu bildikleri içindir ki pek çok sorun yaşayan vatandaş dertlerini bana anlatır.
*Taşeron işçiler; ilk taşeron işçilerini 7-8 yıl önce Erzurum’da örgütledim dernek kurun sözcünüz ben olacağım dedim, onlar adına mücadele verdim.
*Onlara kadro sözü verdim ve hükümet en sonunda vermek zorunda kaldı. Ama hâlâ 150 bine yakın taşeron işçisi var. Bunlar da kadro bekliyor.
*Dramatik bir olayı sizlerle paylaşmak isterim. Van Büyükşehir Belediyesi’nde 306 taşeron işçisi var. 306 arkadaş kararnamenin gereği olarak sınav açılıyor, sözlü sınava giriyorlar.
*Bir kişi bile kazanamıyor, tamamını eliyorlar. Yargıya gidiyorlar. Yargı işçilerin hakkını teslim ediyor. Bunun üzerine ikinci kez sözlü sınava alınıyorlar, ikinci sınavda da aynı numara çekiliyor. Bir kişi bile kazanamıyor. Bunlar da din, iman var mı? Yine itiraz ediliyor.
*Üçüncü kez tekrar sınava giriyorlar. 24 Kasım 2022 tarihinde yine bu sınavda bir kişi bile sınavı kazanamıyor. Bu kadar büyük vicdansızlık olur mu? Kul hakkı yenir mi?
*Bunların aileleri, çoluk çocukları var. Bu süreçte 6 işçi hayatını kaybetti. Bir kişi, cumhurbaşkanı danışmanını kurtarmak için gitti gönüllü olarak o kişi hayatını kaybetti.
*Devlet ona hakkını teslim etmiyor ama o bir kişi çığ altında kalmasın diye gönüllü gidiyor ama kendisi hayatını kaybediyor. Vebali kimin omuzlarında?
*Bütün muhafazakar kardeşlerime sesleniyorum. Bunun vebali kimin omuzlarında? Mesut Babat intihar ediyor. Hüsnü Timur, icra memurları geliyor kapısına kalp krizi geçiriyor.
*Hasan Turgut kanserden, İdris Karaca beyin kanamasından yaşamını yitiriyor. Hangi vicdan kabul eder bunu?
*306 kişinin sınavı geçememesi hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. Sınavda neler soruluyor?
*Barbie bebeğin yanındaki ‘sevgilisi kim’ soruya bakın. ‘Kırk haramilerin lideri kim’ diye soruluyor. Ben olsaydım kim olduğunu biliyorum da, bunlar onu söyleyemezler.
*Bütün vatandaşlarıma seslenmek isterim. Merkez Bankası’nın önüne Kılıçdaroğlu neden gitti? Enflasyonla mücadele edin diye gitti. Yasanın verdiği görev yerine getirilsin diye gitti.
*Yapmadılar. Kılıçdaroğlu TÜİK’e niye gitti. İşçinin, emeklinin enflasyonu düşük gösterecekler, düşük maaş almalarına yol açıyor haklarını teslim edin diye gitti. MEB’in önüne niye gitti? Dayısı olmayanı sözlüde eliyorlar.
*Dayısı olmayanın arkasında durmak için gitti. Et ve Süt Kurumu’na niye gittik? Bu ülkenin çocukları süte, ete ihtiyaç duyuyorlar. Bunun için gittim. Adalet Bakanlığı’na vekil arkadaşlarımla beraber yürüdük.
*6 yaşındaki bir çocuğa sistemli tecavüz edilmesi ve bunun karşısında iktidarın suskun olması… Bunlarda vallahi de billahi de ahlak, vicdan, erdem yok. Sistematik tecavüze uğruyor. Bakan ‘2 yıldır haberimiz’ var diyor.
*Devleti çalıştırmadılar, savcıları, polisleri çalıştırmadılar. Arkasındaki güç kim? Bunun cevabını hala almış değilim.
*Bir çocuğun hakkı için bakanlığa yürüdüm. Sonra ne oldu? Devletin refleksi çalışmaya başladı. Demek ki bu kardeşiniz haklı.
*Son günlerde yaşadığımız tabloya geleyim. Önce düzmece bir dava açtılar Sonra saray bu mahkemeye müdahale etti.
*Asla çıkarılamayacak bir kararı bu mahkemeden çıkardılar. Her şeyi alenen yaptılar. 85 milyonun önünde adaleti açıkça katlettiler.
*Bir de bunlar olurken malum Saray’ın bir de fotoromanı var. O da başka bir pisliğin içinde. Bir bakıyoruz o da cesaretlenmiş konuşuyor. Neymiş 16 milyonun sevgilisini görevden alacakmış. Beyefendiye bakın. Sen kimsin Ekrem İmamoğlu kim!
*Sen Ekrem İmamoğlu’nun tırnağı bile olamazsın! Ekrem İmamoğlu’nun adını ağzına alman için önce bir ağzını yıkayacaksın. Sen atamayla geldin o seçimle.
*Senin ne haltlar işlediğini ben gayet iyi biliyorum, senin neler çevirdiğini de biliyorum. Kripto dolandırıcıları senin yanında, mafyaya haber uçurmak senin görevin, uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirirsin, kirli paranın da bir numaralı adamısın.
*Ben bunları bilmiyor muyum? Tamamını biliyorum. Yine söyleyeyim, İmamoğlu size büyük lokmadır. Boğazınıza takılır boğulursunuz. Boğarız sizi boğarız!
*Millet belediye başkanına da adalete sahip çıktı. Ekrem İmamoğlu bugün burada.
*Ben Ekrem İmamoğlu’yla baba oğul ilişkisi içindeyim dedi. Kendisi CHP’nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır.”
EKONOMİ
14 saat önceYAZARLAR
14 saat önceYAZARLAR
15 saat önceYAZARLAR
15 saat önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce