Mersin- Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (Çukurova SİFED), “Çukurova İçin Ortak Gelecek” adıyla Mersin Divan Otel’de panel düzenledi. Toplantı serisinin ilk konukları Mersin Anakent Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Adana Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar oldu.
İki oturum şeklinde gerçekleştirilen panelde iki Başkan, Adana ile Mersin’in bölgesel kalkınma vizyonunu konuştu. Panele; Çukurova’dan iş dünyasından çok sayıda iş insanı ve kurum temsilcisi katıldı. Başkan Seçer, kentlerin ve sektörlerin gelişmesi için merkezi hükümetin destek sağlamasının önemine dikkat çekerek, “İki kenti bir arada büyük bir metropol, megapol haline getirebilirsiniz. Biz yetkilerimiz çerçevesinde her türlü iş birliğine hazırız”dedi. Başkan Karalar da “Vahap Bey ile Adana ve Mersin’in ortak yararına yapılacak her şeyin hem arkasında oluruz hem destekçisi oluruz”açıklamasında bulundu.
Karalar: “Adana ile Mersin’in ortak faydasını düşünen bir yönetim modeliyiz”
Düzenlenen etkinliğin son derece önemli olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Adana Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar, şunları söyledi:
“Adana ve Mersin’le ilgili bir heyecan duymak, ne yapabiliriz bu kentlerle ilgili diye kafa yormak ve bu iki kenti ileri doğru sıçratmakla ilgili bir düşünce ortaya koymuş olmak son derece önemli. Dikkat ederseniz iki tanıtım filmini izlediniz. Neredeyse filmler yarı yarıya birbirine çok benzer. Yani iki benzer coğrafya, iki aynı coğrafya, gerçekten çok benzer yönleri var.
Elbette bunun terse dönmesiyle ilgili Belediye Başkanları olarak ciddi gayretler gösteriyoruz. Yani Vahap Bey de ben de yatırımın, girişimcinin önünü açmak, onun işini kolaylaştırmakla ilgili, belediyelerin sınırlı da olsa yapabileceği her şeyi yapmakla ilgili çok ciddi samimi duyurularda bulunduk
Yani benim Vahap Bey ile ya da Vahap Bey’in benle bir rekabeti yok, olamaz da. Biz ancak ve ancak Adana ile Mersin’in ortak faydasını düşünen, birbirini engelleyen değil birbirini destekleyen bir yönetim modeliyiz. Bunu kanıtladık”
Başkan Seçer de, iki kentin bazı ekonomik ve sosyal yönlerinin toplantıda rakamlarla dile getirildiğini belirterek, şöyle konuştu:
“İki kentin bir gerçek nüfusu var; yerli nüfusu. 2 milyona yaklaşan Mersin’in bir yerli nüfusu var. Yine Adana’nın 2.3 milyon civarında bir yerli nüfusu var ama bir de yarısı kayıtlarda görünüp yarısı görünmeyen geçici koruma altında misafir mi deriz, sığınmacı mı deriz böyle de bir nüfus var. Bu veriler; örneğin kentin cirosu, kişi başına düşen gelir, kişi başına merkezi hükümetten gelen paylar, bu reel olmayan nüfus üzerinden bölünüp, çarpılıp rakamsal olarak tablolara dökülüyor.
Türkiye ortalaması 9 bin dolarsa, Mersin 7 bin 500 dolardır, Adana’nın da 6 bin 500 dolar civarında. Şimdi böyle bir tablo var. Buradan yola çıkarak bazı şeyleri konuşmamız lazım. Bir konu daha var ki ben bunu da son derece önemli buluyorum. Mersin ve Adana çok çarpıcı bir şekilde sosyolojik ve ekonomik açıdan çok çelişki içeren iki kent.
Şimdi burada yapılan bu toplantı, Çukurova SİFED’in yaptığı, bir siyasi partinin yapacağı toplantıdan çok ötedir. Çünkü burada bütün dünya görüşünden insanlar var. Onun için sivil toplum en az siyaset kadar önemli, hatta daha çok önemli. Siyasete yön veren de zaten sivil toplumdur. Demokrasi ve hukuk devleti gelişmişlik için en önemli normlardır.
Ben Belediye Başkanıyım, ben bundan ciddi zarar görüyorum. Neden zarar görüyorum? Öyle ya da böyle sürekli şikayet eden olarak görülmeme adına da bu konulara girmek istemiyorum. Ama bu bir gerçektir. Bunun üstünü kimse örtemez. Bizim yatırımlarımızın daha süratli yapılması gerekiyor.
Eğer yatırım teşvikleri gelmezse turizm gelişmez, sanayi teşvikleri gelmezse sanayi gelişmez, tarım desteklenmezse tarım gelişmez. Demek ki hem Adana hem Mersin için asıl itici gücü olan güç, merkezi hükümetin bu bölgelere ilişkin projeksiyonları. Biz iki Belediye Başkanı olarak görev ve sorumluluk alanlarımızda zaten gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz. Ancak salavat güçten doğar. Yani birileri bana güç aktaracak ki ben onu kentime bir değer olarak yansıtacağım ve onlar iş birliği yapacak. Çünkü Ulaştırma Bakanlığı gibi benim bu bölgenin yollarını ihya etme gücüm var mı? Limanı yapan kurum Mersin Büyükşehir Belediyesi mi? Limanı yapan, yapacak olan ana konteyner limanını yapacak olan Mersin Büyükşehir Belediyesi olsa yarın hemen ihaleye çıkarız, yaparız bunu. Ama bu bende değil. Benim yapacağım yolla Mersin gelişmeyecek. İşte merkezi hükümetten projeksiyonlar ve büyük sermayeler buraya akacak ki kent arzu ettiğimiz noktalara doğru evrilmeye başlasın.”
İKİNCİ BÖLÜM
Panelin 2’nci bölümünde davetlilerin yazılı olarak yönelttiği soruları cevapladı. Başkan Karalar, “Vahap Bey ile Adana ve Mersin’in ortak yararına yapılacak her şeyin hem arkasında oluruz hem destekçisi oluruz. Yani Adana ve Mersin açısından ikimizin olması bir şans. İyi anlaşan, kentini çok seven ve 24 saat bütün imkanlarını seferber edip kentine hizmet eden, dinamik, enerjisi bitmeyen iki Başkanız. Her iki kent için enerjimizi harcamaya da hazırız. Bundan sonrası bunu devam ettirmek, güzel bir sekretarya kurmak, güzel bir çalışma grubu kurmak. İki kentin özelliklerini masaya yatırıp, ‘neyi Adana’da destekleyeceğiz, neyi Mersin’de destekleyeceğiz?’ Bunu bizim önümüze koyduğunuz zaman biz bu işin destekçisiyiz” diye konuştu.
Başkan Seçer de, yalnız iki belediyenin iş birliği ile sanatsal, kültürel ve sportif birçok etkinlik yapılabileceğini belirterek, “Turizm anlamında önemli iş birlikleri sağlanabilir. Yerel yönetimler olarak biz buna öncülük yaparız. Burada bizim şehir merkezinde bir fuar alanı var. Adana’nın ayrı bir fuar alanı var. Ama ortak bir takım çalışmalarla burada sadece yerel yönetimlerde değil, o zaman başka kurumlara da ihtiyaç duyularak ortak bir fuar çalışması yapılabilir. Sportif turnuvalar yapılabilir. Önemli olan Adana ve Mersin kelimelerini bir araya getirebilmek” dedi.
YAZARLAR
14 saat önceYAZARLAR
14 saat önceYAZARLAR
15 saat önceYAZARLAR
15 saat önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce