Tarımda yaşanan sorunları tarihsel süreciyle birlikte değerlendiren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kuralık, pandemi ile döviz kurlarındaki hesaplanamayan artışların, tarımda , tarımsal ürünlerde, fiyat artışlarına önemli yansımalarının olabileceğini , ancak işin özünün AKP zihniyetinin tarımda 20 yıldır uyguladığı yanlış politikalarla oluştuğunu belirtti.
CHP’li Gürer, açıklamasında şunları söyledi:
“Bu yıl Mayıs ayında TÜİK Tarım ve Orman Bakanlığı verilerini açıklıyor. Ve diyor ki bir önceki yıla göre buğday üretimi %7.3 oranında azalarak 19 milyon ton olacak, arpa üretimi %6. %6 oranında azalarak 7.8 milyon ton olacak, çavdar üretimi 3.6 oranında azalarak 285 ton olacak, yulaf üretimi %6.5 oranında artarak yaklaşık 335 bin ton olacak diye ön görüde bulunuyor. Mercimek için ise %6.6oranında artarak 350 bin ton olacak, deniliyor.
Hasat döneminde Ekim ayına gelince bu sefer rakamları güncelleyerek şu açıklama yapılıyor:
‘Buğdayın bir önceki yıla göre üretimi %13.9 oranında azalarak yaklaşık 17.7 milyon ton, arpa üretimi %30.7 azalarak yaklaşık 5.8 milyon ton, çavdar üretimi %32.4 oranında azalarak 200 bin ton, yulaf üretimi 9.1 oranında azalarak 286 bin ton olacağı açıklanıyor. Olaya bakar mısınız? Mayıs ayında 19 milyon ton Türkiye’nin buğday üreteceği tahmin edilirken, Ekimde bu tahmin 17.7 milyon tona çekiliyor.
450 bin ton arpa açığı olduğu söyleniyor ama ithal edilen arpa miktarı 2 milyon tona yakın. TMO arpada 1750, ekmeklik buğdayda 2250 ve makarnalık buğdayda 2450 lira taban fiyat açıkladı. Bakan, ‘çitçi bu fiyatlardan memnun’ dedi. Ancak TMO bu fiyatlardan buğday alamadı. Çünkü serbest piyasada fiyat daha yüksekti.
Ekmeğin 4 lirayı da kısa süre içinde görme ihtimali var. Vatandaş gerçekten çok mağdur. Bu konuda iktidar gerekli düzenlemeleri yapmalı. TMO Nasıl ki arpayı yurtdışından 3 bin 900- 4 bin lira vererek alıp yurt içinde 2 bin 50 liradan besici, sanayiciye satıyor ve bir dengeleme sağlıyorsa, una gelen zammı da fırıncının faturası ile bakanlığa ilettiğinde devlet bu zammı karşılamalıdır. Vatandaş ekmeği ile oynanmamalıdır.
Vatandaşın tüketebileceği bir tek ekmek kaldı, ekmekle oynanmasın. Un fiyatlarından fırıncıya düşen yük neyse devlet onu en az 1 yıl süreyle karşılayarak ekmek fiyatındaki artışı önlesin. Vatandaşın alım gücü bir tek ekmeğe yeter durumda. Ekmek fiyatının artmamasının yolu fırıncıya gereken desteğin sağlanmasından geçer.”
EKONOMİ
12 saat önceYAZARLAR
13 saat önceYAZARLAR
13 saat önceYAZARLAR
14 saat önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce