“Yaşanan açlık, adil olmayan gelir dağılımından kaynaklanmaktadır…”

“Yaşanan açlık, adil olmayan gelir dağılımından kaynaklanmaktadır…”

ABONE OL
15 Ekim 2021 11:07
“Yaşanan açlık, adil olmayan gelir dağılımından kaynaklanmaktadır…”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu’nca ‘Dünya Gıda Günü’ dolayısıyla basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda,  şu an dünyada 800 milyonun üzerinde insanın yatağa aç girdiği, ülkemizde ise insanlarımızın yüzde 22’sinin dengeli ya da yeterli beslenemediği, yüzde 8,5’inin ise açlık sınırında yaşadığı vurgulandı.

TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu tarafından ‘Eylemlerimiz Geleceğimizdir’ ana teması ile düzenlenen basın toplantısına Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Başkanı Ümit Türkmen Gürışık, Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut ile TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ahmet Uncu katıldı.

Kurumlar adına ortak basın metnini okuyan Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, etkisini hala sürdüren Covid-19 pandemisi döneminde en fazla gündeme gelen kavramların gıda egemenliği, gıda güvencesi ile gıda güvenliği olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Bu süreçte insanların sağlık hakkı kadar, yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte bağışıklık sistemini güçlendirebilmesi için temiz su ile yeterli ve sağlıklı gıdaya erişiminin gerekliliğini bir kez daha görmekteyiz.

Unutulmamalıdır ki dünya üzerinde üretilen tarım ve gıda ürünleri 7,5 milyarı geçen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktardadır. Yaşanan açlık, bitkisel ve hayvansal ürünlerin yetersizliğinden değil, adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanmaktadır.

Toplumun önemli bir kesimi temel gıda maddelerinde dahi kısıtlamalara gitmekte, dengeli beslenme bir yana açlıkla yüz yüze kalmaktadır. Ülkemizin tarımsal üretiminde yaşanan yapısal sorunlara kalıcı çözümler bulunmadan, sorunları dış alımcı politikalarla çözmeye yönelik kolaycı yaklaşımların hız kesmeden devam etmesi haklı gerekçelerle kâr elde edemeyen çiftçilerimizin üretmekten vazgeçmesi sonucunu doğurmaktadır. Tarım alanlarının, tarımsal üretimin, çiftçi sayısının, kırsal alan nüfusunun sürekli düştüğü bu süreçte en büyük pay aracılara, tüccarlara ve sözleşmeli tarımla çiftçiyi taşeronu olarak kullanan büyük şirketler, market zincirleri ile ithalatçı firmalara gitmektedir.

Ülkemizde gıda krizi riskinden kurtulabilmek ancak üretim ekonomisini, sermayenin öncelikleri yerine kamusal çıkarları, kamu harcamalarında lüks ve savurganlığa dayalı yönetim anlayışı yerine tasarrufları, gündelik politikalar yerine planlı kalkınmayı önceleyen “Kamucu Tarım ve Gıda Politikaları”nın ivedilikle yaşama geçirilmesiyle mümkün olacaktır.

Kamu sağlığını gözetmeyen merdiven altı üretim yanında, stokçuluk ve fahiş fiyatlar ile doğru, etkin ve hızlı şekilde mücadele edilmelidir. Gıda denetim sistemi bütünüyle ele alınıp yaşanan sorunların ivedilikle çözülmesi gerekmektedir.”

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP