Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, sorulara verdiği yanıtların öne çıkanları şöyle:
“Afganistan’a tüm imkanlarımızla gerek altyapı gerek üst yapıda elimizden gelen gayreti gösterdik, oralarda bu çalışmalarımızı sürdürdük ve halen de oralarda altyapı, üst yapı noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Trilyonlarca lira buralara kendileri aktarmışlardır. Bu trilyonlarca liranın nerelere harcandığı bu çok önemlidir. İşte eninde sonunda bütün bu atılan adımların geldiği yer belli olmuştur.
Afganistan şu anda ciddi manada adeta kendi başına bırakılmış ve Taliban’ın buradaki takınacağı tavır belli olduğu halde başından itibaren Taliban’la çeşitli görüşmeler olmuş, bu görüşmelerin neticesinde gelinen netice de ortada. Şimdi kendileri söylüyorlar. ‘Biz bütün bu silah, araç, gereç, mühimmat, bunları nereye bıraktığımız henüz belli değil.’ gibi laflar söylüyorlar. Bir taraftan örneğin Amerika bizimle de bazı görüşmeler yaptı. Taliban’la zaman zaman bizim de görüşmelerimiz oldu.
Derdimiz o ki bütün buralarda şu anda ölümden uzak bir adımın atılmış olması bana göre Afganistan’ın ön önemli kazanımıdır. Ama şunu da söyleyeyim ki Türkiye’nin ana muhalefeti hep şunu söyledi; ‘Afganistan’dan Türkiye’ye 1,5 milyon düzensiz göç oldu.’ Maalesef ana muhalefetin de muhalefetin de söylediği bu rakamların hepsi yalandır. Türkiye’ye Afganistan’dan böyle bir göç olmamıştır. Bunu nitekim dün de söyledim. Türkiye’de şu anda emniyet kayıtlarımızda ve kayıt dışı 300 bin Afganistanlı göçmen söz konusudur.
Biz ana muhalefetin ve diğerlerinin söylediği gibi de kapılarımızı kesinlikle bize topraklarından kaçkın durumunda olan veya kaçan ülkemize sığınmakta olan insanlara biz kapılarımızı kontrollü olarak devamlı açtık ve geri gönderilmesi gerekenleri de geri gönderme merkezlerinde kontrole almak suretiyle ülkelerine geri gönderdik.
Başta tabii Dışişleri Bakanlığımızın bu ülkelerle olan görüşmeleri, yarın örneğin NATO’nun böyle bir toplantısı var ve Dışişleri Bakanlığımızın orada görüşmeleri olacak. Aynı şekilde tabii Taliban’la görüşmeler noktasında da hatta şahsıma bu konu sorulduğunda yine söyledim. Biz gerekirse Taliban’la da görüşmeler yapabiliriz, buna kapalı değiliz. Ortada bir vaka var, bir gerçek var. Bu konuyla ilgili de kapı çalındığında kapımızı açar, görüşmelerimizi de yaparız.
Ondan hiç şüpheniz olmasın yani aynen Bay Kemal sıfatıyla yalancı Kemal’dir. Akşam bir başka, sabah bir başka. Ben hiçbir zaman onun dürüstlüğünü zaten yaşamadım. Yani her olayda, her hadisede yalanlarıyla temayüz etmiş olan bir zattır.
Karadeniz’deki sel afetinde, öbür tarafta Antalya, Muğla bütün bu bölgelerdeki yangın afetlerinde, aynı şekilde yine son dönemde yani Bartın, Kastamonu, Sinop bu bölgelerdeki sel afetlerinde yaptıkları her şey yalan. Dürüst bir davranışları yok. Yanlarında zaten yalan makineleri var. O yalan makineleri gayet iyi çalışıyor. Yalan üstüne yalan, yalan üstüne yalan.
Dürüst olun. Milleti yalanla bir yerlere taşıyacağınızı zannetmeyin. Taşıyamayacaksınız. Ve bu millet sizi yerleştirmesi gereken yere yerleştirdi. Böyle bir felaketin olduğu dönemde siz bu ülkeyi yönetenlerin yanında yer almanız lazım.
Yalan üstlerine bunların bir akışı var, bir gidişi var. Ama benim milletim zamanı geldiğinde bu muhalefete gereken dersi en güzel şekliyle sandıkta verecektir. Çünkü bu ülke, bu millet yalanla bağdaşık değildir. Çünkü bu millet dürüst bir millettir ve dürüstlerle bugüne kadar gelmiştir. Bundan sonra da dürüst yönetimlerle yoluna devam edecektir.”
EKONOMİ
5 saat önceYAZARLAR
6 saat önceYAZARLAR
6 saat önceYAZARLAR
6 saat önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önce