19 Mayıs kutlanırken…
Bir ulusun “varoluş” uğraşı ile birlikte, o günün koşullularında bu çabanın içerisinde yer alan isimlerin anılması, bugün yaşananlar adına kaçınılmazdır.
Bundan tam yüz yıl önce, Mustafa Kemal Atatürk’ün, 19 Mayıs 1919’da başlattığı Kurtuluş Savaşı’ndan söz ediyorum…
Bugünlerde yurdun dört bir yanında, çeşitli etkinliklerle kutlamalar yapılırken, üzücü olaylara da tanık oluyoruz…
“19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik-Spor Bayramı” olarak anılıyor.
Bazı bölgelerden gelen haberlerde, bayramın içerisine ‘Atatürk’ konulmuyor!
Yine bazı yerlerde ‘İzmir Marşı’ okutulmuyor!
19 Mayıs ‘Gençlik Bayramı’ olarak anılıyor, o günün önemi ile o güne önem kazandıran isimler üzerinde durulmuyor!
Şu ana dek Adana’da bu ya da benzerine tanık olmadık; bu bizim için sevindirici olabilir, ancak Adana gibi olmayıp, Kurtuluş Savaşı’nın özüne dokunmayan etkinliklerin yaşandığı kentler için sevindirici olmayacağı gibi, ‘bilgi’ yönünden de eksik olacaktır!
Bu yurdun insanının atası, bu topraklarda, sömürücü devletlerin bu ülkeyi paylaştıklarına tanık oldu!
Şimdi rahatça gezdiğimiz kara parçası, soluduğumuz Akdeniz havası, Çukurova sıcağı böyle olmayacaktı!
Bu topraklara silah zoruyla gelip yerleşenlerin estirdiği bir sistemin içerisinde ne denli var olabilirsek, ne denli kendimizi yaşamak istersek isteyelim; böyle olmayacaktı!
Gülüşlerimiz, sevmelerimiz bile…
Bunlara karşın…
Geçtiğimiz günlerde ölen, yaşamı boyunca da ‘bu ülkenin tutsaklığını’ benimseyen fesli, bir konuşmasında ‘Kurtuluş savaşını keşke Yunanlılar kazansaydı’ diyebiliyor, onun böyle konuşması ‘iktidarca’ hoş bulunabiliyor, ‘Mustafa Kemal’e zerre muhabbeti olan cenazeme gelmesin’ demesine karşın ‘iktidarın’ sözcüleri ön sıralarda yer bulabiliyor…
Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı uğraş; elbet dışarıda olduğunca, içeride de ‘hazımsızlıklar’ oluşturmuş, aralarındaki işbirliğinden oluşacak kazanımların önü kesmişti!
Baltalamak, ‘kurtuluş çabasını’ zora sokmak, sömürücü güçlerin yanında olmak, tüm bunlara karşın Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında yer alanların ‘katli vacip’ fetvalarını yurdun dört-bir yanına yaymak ‘yerli işbirlikçiler’ için o günün koşullarında nasıl önem sayılabiliyorsa artık…
- yılında yaşananlar hoş değil!