Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

Sigaraya, içkiye “dokunmayın yanarsınız” zammı

 

Gazete manşetlerini, ya da tevi haberlerini izlerken “konunun” nereden bakıldığı çok önemli!

Hem “iktidarın” solumasından can alacaksınız, hem de “iktidarı” değil de yurttaşı anlatacaksınız; olmaz öyle şey!

Geçtiğimiz haftalarda, Merkez Bankası’nın “faiz düşürme” kararının ardından, birkaç banka da “elde kalan inşaatlardan” sattırmak için “faiz indirimine” gitti!

Bilmeyen de “bayram” yaşanıyor sandı!

Yurttaş bankaya gidecek, istediği en kadar kredi isteyecek, bankalar hazır ya “hay hay” diyecek, “uygun bir ödeme” planı oluşturulacak, kazancıyla hem yaşamını sürdürecek, hem de çektiği krediyi…

Bunlara “inandırmaya” çalışılıyor…

***

Haber şöyleydi:

“Bütçe temmuz ayında yüzde dokuz nokta dokuz fazla verdi!”

Ne güzel; gelir giderden “fazla” olmuş, böyle giderse “çıkış günü” yakın!

“İktidarın” hoşuna gidecek biçimde başlık atıp, o başlıkları yinelemek, yüzlerde olmayan gülücüğü “fazlalıkta” arama çabası bu!

Hangi ürünün katma değerinden elde edilmiş ki bu “fazlalık”?

Etten mi, sütten mi, buğdaydan mı, mısırdan mı, petrolden mi, bakliyattan mı?

İnsanlıktan “utanın” demek geliyor içimden!

Dağlarını talan ettiniz, doğal yapıyı yok ettiniz, yetmedi denize kıy bölgeleri koruyamadınız, üreticiyi sevindiremediniz, emekçiyi sevindiremediniz, esnafı sevindiremediniz, öğrenciyi sevindiremediniz…

Son günlerde küreselleşen ekonominin kent içi dinamiği olan AVM’ler de çığlık atmaya başladı; boşalan dükkanlardan, dükkan sahiplerinin sıkıntılarından, daralan iş durumundan yakınan yakınana…

Demek ki yurttaş tüketemiyor!

Nüfusun büyük çoğunluğu “açlık sınırı” altında maaşla çalışırken, onu da zorunlu gereksinmelerini öncelikleyerek harcadığından yurttaş tüketemiyor!

Verilen “fazlalıktan” daha çok, vitrin camının içine ulaşılamama durumu…

***

Geçtiğimiz hafta Alanya’daydık…

Yerli turistin olmadığı, ya da ikinci gün karşılaştığım Ankaralıların da olduğu bir dinlence kenti Alanya…

Alanya şirin, güzel, hoş bir yer de; bizden bir şey kalmamış gibi!

Suriyeli sığınmacı gençlerin bile, ellerinde çanta büyüklüğünde cidi çalarla, dillerinden şarkı eşliğinde yanımızdan geçerken, “bunların ülkesi olamaz” demek geçti içimden! Sorsanız, binbir yüzlü ülke liderlerinin yaşattıklarından anlatacaklar!

Ülkemizde “faiz düşmüş”, ülkemizde “temmuz ayı” fazla vermiş, ülkemizin yurttaşı kendi toplarında, kendi denizlerinde dinlenmekten uzak!

***

Bunları yazarken “kendi” baktığımdan yerken gözlemliyorum olanları…

Eski yerli filmlerde olurdu, izleyenler anımsar…

Özellikle Ali Şen karakteriyle bambaşka anlam katardı, sanatçı!

Her tür varsıllığı bulunmasına karşın çocuklarına harcatmayan, dışarıdan birini gördüğünde de ne yapacağını şaşıran babalar gibi…

Konuşurken “bak, oğlum neyimiz yok; evimiz, paramız, malımız… her şeyimiz var!” derken, çocuklarının gereksinmelerinde “sen bunu nasıl kazandığımı biliyon mu, bunları kazanırken neler yaptım ben, öyle kolay kolay harcatmam size” dediği gibi, değil mi yaşam aşkınıa…

Merkez Bankası “faiz” düşürüyor, bankalar “kredi” kullanımını kolaylaştırıyor, bütçe “fazla” veriyor…

Yurttaşın “keyif” aracı sigaraya, içkiye “dokunmayın yanarsınız” zammı yapılıyor!

Biz böyle “büyüyor”, biz böyle” “güçleniyoruz” değil mi?

Bir fıkra geldi aklıma. (Güldüm…)

 

ADANA’DA BİLBOARDLAR…

Başkan Karalar’ın harcamalardan kısacak bir durum:

Madem yerel basına “destek” olmak, yerel basının gözlemlemesini “artı” olarak görmek gibi bir tutum içerisinde olmayı düşünmüyorsunuz…

Başta ayda birkaç kez değiştirilen, üstelik mahallinin beğenisini değil tepkisine neden olan “BİLBORD” aşkından uzak durun!

Pınar Mahallesi’nde, Karalar’ın Seyhan Belediye Başkanı olduğu dönemde açılan küçük bir park var. Bir kıyısında hiç boş bırakılmadan yer alan BİLBOARD, o bölgeden tanıdığım birinin öyle bir tepkisini çekmiş ki “buna verilen paraya yazık, buna verene dek mahallenin temizliğine önem versin, buna bakıp da güzel şey söyleyen yok” diye yakındı, yılların partilisi.

Öyle ya aylık BİLBORD’lara ne denli ödeme yapılıyor? Bunun Adana’ya katkısı ne oluyor? Yapılmaması Adana’yı nasıl etkileyecek?

En önemlisi de;

BİLDORD alışkınlığının gelişmemiş ülkelerde bu denli yaygın olduğu da unutulmamalı…

170819

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç