Olanlara kafa yormak değil benimki; olanları anlamak!
‘Yormak’ sözcüğü, içerisinde ‘bezginlik’ de içermesi bakımından bana ‘hoş’ durmuyor!
Özellikle de bu ‘açılım’ konusunda ‘edilgenliğin’ yerinin olmamasını gerekli görüyorum!
Ama böyle değil.
Kör dövüşü tartışmaların, böylesine bir de, bir de yurttaşın üzerine abanarak, bir de aklı karıştıracak, bir de hani bir şeyleri duyumsatmama çabaları varmış gibi, bir de komplo gibi, bir de ‘bölücüler’ denerek ‘bölene’ güç oluşturmak gibi…
Anlamaya çalışıyorum işte…
* * *
Şunu açıkça söylemem gerek ki ‘Kürt Açılımı’ kavramı, her gün biraz daha incitiyor beni.
İncitmekten de öteye, anlamaya çalıştığım olayın içerisinde yitip-gitmeme neden oluyor!
Tutar, bu ülkenin başka biçimde ‘açılım’ yapma olanağı elinden alınmışçasına, Obama’nın mecliste kullandığı sözü, bir ‘yasa’ gibi karşımıza çıkardıklarında; açıkçası doğru-dürüst değerlendirmekte zorlanıyorum…
Şu bir gerçek…
Bu ülkenin birçok sorunu var.
Önce ekonomik sorunu var.
Bir iş yapabilecek güçte birçok insanımız ya kahvehanelerde, ya sokaklarda, ya da onun-bunun elinden düşecek bir parça ekmekte…
Bunlar neden buradalar?
Çalışmayan insan neler yapar?
Siz istediğinizce ‘sigara yasak’ yasasını çıkararak, bir devrim başlatıldığından söz edin, insan sağlığını koruyucu önlemler aldığınızdan söz edin, ekonomiye katkı sağladığınızdan söz edin; bunların tamamı küçük burjuva yalanları, gücün kendilerinde olduğunu gösterme biçimidir!
İnsan, taşımak zorunda olduğu ‘sorumluluk’ duygusunu edinmediği sürece bunların anlamı yoktur; yalandır!
Bireyin ‘sorumluluk’ bilinci eksiliğinin ‘o’ topluma-ülkeye zararını düşünebiliyor musunuz?
* * *
Bunun gibi sorunlarımız çok…
İşte terör…
Buna ‘ulusal kurtuluş savaşı’ gözüyle bakanların, her şeyden önce emperyalist ülkelerin gölgesinde bunu yapmalarıyla hem yanlışları, hem de tarihsel yanılgıları ortaya çıkıyor!
İşte komşularımız…
Türkiye’de ‘denilen’ açılımın yapılmasıyla birlikte, komşularımızdaki gelişmeler ne olacak? Obama, ülkemizden ayrıldığı gün ‘hiç’ ten bir de Irak’a gitmişti; bununla bağlantısı var mı? Bunlar şu an bile ‘gizem’ dolu!
İşte Ermeni sınırı…
İşte Ruhban okulları…
İşte gece yarıları çıkarılan yasalar…
* * *
Kafa yormadan, anlamaya çalıştığım; ancak zorlandığım konu şu:
Şu an mecliste bulunan siyasi partiler, bu ülke için, bu ülkenin insanları için orada olduklarını her zaman söylüyorlar!
Doğru mu?
Öyleyse…
Ülkenin sorunlarında bir araya gelip konuşup-tartışmaktan neden kaçıyorlar?
Birbirlerinden kaçırdıkları, gizledikleri bir şeyler mi var?
Gazete sayfalarındaki karşılıklı atışmalar, lümpen sosyetenin, her gün biraz daha kendine yabancılaşma dedikodularından farksız!
Başbakan şunu dedi! Baykal şunu! Bahçeli şunu!
Seksen sonrası gençliği apolitik yaptı!
Akp’de uzlaşmacılığı sildi-süpürdü; ben bilirimciliği oturtmaya çalışıyor!
Bu yaparımcılık, bu faşizm yeter ama!
YORUMLAR