Amerikalılar, bugün yapılacak seçimde bir sonraki başkanlarını belirlemek için oy kullanacak.
Seçimlerde Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump ve Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris karşı karşıya gelecek.
Peki ABD, ilk kadın başkanını mı seçecek, yoksa ikinci bir Donald Trump iktidarına yeşil ışık mı yakacak?
Ekonomist Dergisi’nin haberine göre, Harris ile Trump arasındaki yarış haftalardır başa baş gidiyor. İki aday, 10 Eylül’de Pennsylvania eyaletinde canlı yayınlanan bir televizyon tartışmasında karşı karşıya geldi. Tartışmayı 67 milyon kişi izledi. Tartışma sonrası yapılan ulusal anketlerin çoğuna göre Harris, performansı sayesinde oylarını az da olsa artırdı.
Demokrat Parti adayı, tartışma günü yüzde 2,5 olan oy farkını bir hafta içinde yüzde 3,3’e yükseltti. Bu kısıtlı artışın büyük kısmı, Trump’ın oylarındaki düşüşten kaynaklandı.
Trump’ın oy ortalaması tartışma öncesi artıştaydı. Ancak tartışmayı takip eden hafta yüzde 0,5 düştü.
Birkaç saat de sürebilir birkaç hafta da
Ulusal anketler bir adayın ülke genelindeki popülerliğine ışık tutma konusunda faydalı, ancak seçim sonuçlarını tahmin etmek için isabetli bir yöntem değil.
Çünkü ABD seçiciler kurulu adı verilen bir sistem kullanıyor. Bu sistemde ülkedeki 50 eyalete nüfusuna oranla seçiciler atanıyor.
Ülke genelinde toplam 538 seçici kurul oyundan 270’ini toplayan aday kazanıyor. Eyaletlerin çoğu neredeyse her seçimde aynı partiye oy verdiği için iki adayın da kazanma ihtimali olan eyalet sayısı oldukça düşük.
Seçimi kimin kazanacağını kritik eyalet olarak görülen bu bölgeler belirliyor. Şu anda 5 Kasım seçimi için salıncak eyalet olarak kabul edilen yedi eyalette adaylar başa baş gidiyor.
Bu eyaletlerde Harris ve Trump arasında oy farkı yüzde 1-2 civarında. Salıncak eyaletlerden Pensilvanya, yedi eyalet arasında en fazla nüfusa sahip.
Dolayısıyla en fazla seçici kurul oyuna da sahip olan eyaleti kazanan aday, başkanlık için gerekli 270 oya daha kolay ulaşabilecek.
Sonuçların belli olması, yarışın ne kadar yakın olacağına bağlı olarak birkaç saat, birkaç gün ve hatta haftalar sürebilir.
Kim ne vadediyor?
Harris iktidara geldiği ilk günden itibaren önceliğinin çalışan aileler için gıda ve barınma fiyatlarını düşürmek olacağını söylüyor.
Trump “enflasyonu bitirme ve Amerika’yı yeniden uygun fiyatlı hale getirme” sözü verdi. Cumhuriyetçi aday faiz oranlarını düşürmeyi vadediyor, ancak ABD başkanlarının böyle bir yetkisi yok.
Trump ayrıca yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesiyle barınma sektörü üzerindeki baskının azalacağını da savunuyor.
Harris büyük şirketlere ve yılda 400 bin dolardan (13,6 milyar lira) fazla kazanan kişilere yönelik vergileri artırmak istiyor. Harris ayrıca çocuklu ailelere vergi desteğinin genişletilmesi gibi aileler üzerindeki vergi yükünü hafifletecek yöntemler de duyurdu.
Trump trilyonlarca dolarlık vergi indirimleri getirmeyi öneriyor. Bunlar arasında 2017’de çoğunlukla zenginlerin faydalandığı vergi indirimi programını genişletmek de var. Trump bunları ekonomik büyümeyi artırarak ve ithalat üzerindeki vergileri artırarak fonlamayı planlıyor.
Harris Ukrayna’yı “ne kadar gerekiyorsa” destekleme sözü verdi. Seçilirse “21. yüzyıl mücadelesini” Çin’in değil ABD’nin kazanmasını sağlamayı taahhüt etti.
Yıllardır İsrailliler ve Filistinliler arasında iki devletli çözümü destekleyen Harris, Gazze’deki savaşın bitmesi için çağrı yaptı. Trump ABD’yi uluslararası siyasetten soyutlayacak bir dış politika izliyor ve Washington’ın dünyadaki çatışmalardan kendini ayrı tutmasını istiyor.
Ukrayna’daki savaşı Rusya ile müzakere ederek 24 saat içinde bitirme sözü veren Cumhuriyetçi aday kendini İsrail’in sıkı destekçisi olarak konumlandırıyor.
YAZARLAR
1 saat önceTARİH
1 saat önceYAZARLAR
2 saat önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
2 gün önce