Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Selma Erdal

Yitirilen Yerel Demokrasi, Yerel Yönetişim Kavramları ve Kent Konseylerinin Göstermelik Yapısı

Giriş

Yerel demokrasi, halkın karar alma süreçlerinde aktif rol oynayabileceği, yönetsel katılımın merkezde olduğu bir yönetim modelini ifade eder. Ancak son yıllarda, birçok ülkede yerel demokrasinin gerileyerek sembolik bir düzeye indiği ve halkın yalnızca seçim dönemlerinde katılım sağladığı gözlemlenmektedir. Türkiye’de de bu durum, kent konseylerinin kurumsal yapılarında ve işleyişinde net bir şekilde gözlemlenmektedir. Kent konseyleri, yerel yönetimlerin halkla olan iletişimini güçlendirme iddiasında bulunurken, çoğu zaman sembolik katılım düzeyinde kalmaktadır. Bu çalışma, yerel demokrasinin ve yerel yönetişimin yitirilen işlevlerini ele alırken, kent konseylerinin bu yapısının göstergelerinin ne şekilde geliştirilebileceği üzerine bir tartışma sunacaktır.

  1. Yitirilen Yerel Demokrasi

Yerel demokrasi, halkın yerel yönetimler üzerinden karar alma süreçlerine katılabilmesini sağlamak için önemli bir araçtır. Ancak modern demokrasi uygulamalarında, yerel yönetimlerin karar alma süreçlerine halkın katılımı giderek azalmaktadır. Benjamin Barber’ın (1984) önerdiği “güçlü demokrasi” modelinde, halkın yalnızca seçimle değil, doğrudan katılım yoluyla da yönetim süreçlerine dahil olması gerektiği vurgulanır. Ancak, günümüzde halk genellikle yalnızca temsilcilerini seçmekle yetinmektedir.

Sherry Arnstein’in “A Ladder of Citizen Participation” (1969) adlı çalışmasında, katılımın çeşitli seviyeleri ele alınmakta ve yerel demokrasilerin genellikle “tokenizm” aşamasında sıkıştığı ifade edilmektedir. Tokenizm, halkın karar alma süreçlerine dahil edilmesinin yalnızca biçimsel olduğu, ancak pratikte hiçbir etkisi olmayan katılımdır. Türkiye’deki kent konseyleri, genellikle bu aşamada kalmakta, halkın karar alma süreçlerine etkisi sınırlı olmaktadır.

Carole Pateman (1970), halkın yönetim süreçlerine katılımının yalnızca temsili demokrasilerde değil, doğrudan katılım yoluyla da sağlanması gerektiğini savunur. Yerel yönetimlerde halkın karar alma süreçlerine etkin katılımı, demokrasi anlayışını derinleştirir ve toplumun daha katılımcı hale gelmesini sağlar. Ancak, temsili demokrasiyle sınırlı kalan yerel yönetimler, halkın bu tür katılımını engellemektedir.

  1. Yerel Yönetişim ve Katılımcı Demokrasi

Yerel yönetişim, halkın karar alma süreçlerine dahil olmasını sağlayan bir modeldir ve Archon Fung (2004) tarafından “empowered participation” olarak adlandırılmıştır. Fung, katılımın yalnızca sembolik olmaktan çıkıp, halkın yönetsel süreçlere etkin bir şekilde dahil olması gerektiğini vurgular. Ancak, Türkiye’deki yerel yönetişim yapıları, genellikle halkın sadece “bilgilendirilmesi” ile sınırlı kalmaktadır.

Murray Bookchin (1982) ise ekolojik bir bakış açısıyla yerel yönetişimin güçlendirilmesi gerektiğini savunur. Yerel yönetimlerin, halkı karar alma süreçlerine dahil etmeleri, bu yapıları daha sürdürülebilir kılacaktır. Fakat mevcut yerel yönetimler, merkeziyetçi yapılarla işlediği için halkın bu süreçlere gerçek anlamda katılımı engellenmektedir.

Frances Fox Piven ve Richard A. Cloward (1977), halkın katılımının sadece formal değil, toplumsal bir hareket olarak gerçekleşmesi gerektiğini ifade eder. Bu görüş, yerel yönetişimin sadece yasalarla değil, toplumsal hareketlerle desteklenmesi gerektiğini savunur. Ancak, Türkiye’de kent konseyleri ve yerel yönetimler bu tür toplumsal hareketleri göz ardı etmekte, katılımı sadece “görünür” kılmaktadır.

  1. Kent Konseylerinin Göstermelik Yapısı

Kent konseyleri, yerel demokrasinin güçlendirilmesi amacıyla kurulmuş yapılar olsa da, çoğunlukla sembolik katılım düzeyinde kalmaktadır. Sherry Arnstein (1969) tarafından geliştirilen Katılım Merdiveni, kent konseylerinin hangi seviyede yer aldığını analiz etmek için önemli bir araçtır. Kent konseyleri, genellikle katılımın düşük seviyelerinde kalarak, halkı yalnızca kararlar hakkında bilgilendirir, ancak karar alma süreçlerinde etkin bir rol vermezler.

Selma Erdal (2011) ve Fatma Kaya (2015) gibi yerel yönetimler üzerine çalışan araştırmacılar, kent konseylerinin işlevselliğini tartışırken, bu yapıların çoğu zaman sadece sembolik bir katılım sağladığını ve halkın karar alma süreçlerine gerçek bir etki yapmadığını belirtmişlerdir. Bu durum, yerel demokrasinin sağlıklı işlemesini engeller.

Kent konseyleri, yerel yönetimlerin halkla olan bağını güçlendirme iddiasında bulunsa da, bu yapılar genellikle yalnızca “görünür” bir katılım sağlamakta, halkın kararlar üzerinde gerçek bir etki yaratması engellenmektedir. Türkiye’de kent konseylerinin çoğunlukla sembolik kalmasının sebepleri arasında şeffaflık eksiklikleri, hesap verebilirlik yetersizliği ve yerel yönetimlerin merkeziyetçi yapıları öne çıkmaktadır.

Sonuç

Yerel demokrasi ve katılımcı yönetişim, halkın karar alma süreçlerine etkin katılımını sağlayan sistemlerdir. Ancak günümüzde, yerel yönetimler ve kent konseyleri çoğunlukla halkı yalnızca sembolik bir şekilde dahil etmekte ve halkın kararlar üzerinde etkin bir etkisi sağlanamamaktadır. Bu durum, yerel demokrasinin anlamını yitirmesine ve toplumun siyasi süreçlerden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Kent konseylerinin gösteriş amaçlı kurulan yapılar olmasının önüne geçmek için, halkın karar alma süreçlerinde etkin rol oynaması sağlanmalı, katılım daha güçlü ve sürdürülebilir bir biçimde teşvik edilmelidir.

Kaynakça

  1. Barber, Benjamin. Strong Democracy: Participatory Politics for a New Age. University of California Press, 1984.
  2. Arnstein, Sherry R. “A Ladder of Citizen Participation.” Journal of the American Institute of Planners, vol. 35, no. 4, 1969, pp. 216-224.
  3. Pateman, Carole. Participation and Democratic Theory. Cambridge University Press, 1970.
  4. Fung, Archon. Empowered Participation: Reinventing Urban Democracy. Princeton University Press, 2004.
  5. Bookchin, Murray. The Ecology of Freedom: The Emergence and Dissolution of Hierarchy. Cheshire Books, 1982.
  6. Piven, Frances Fox, and Richard A. Cloward. Poor People’s Movements: Why They Succeed, How They Fail. Vintage Books, 1977.
  7. Erdal, Selma; (2) Yerel Gündem 21’in İlk Uygulayıcısı Başkan Erdem Saker’le Bir Söyleşi | Selma Erdal – Academia.edu
  8. Kaya, Fatma. Yerel Yönetimlerde Halk Katılımı ve Kent Konseylerinin Rolü. 2015.

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER