Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ömer Alpdogan

Sahte içki- kaçak içki

Yıllardır başta Adana olmak üzere ülkemizde bir “sahte içki” haberleri patlaması yaşanıyor..

Bazı haberlerde servis edilen fotoğraflardan sahte içki ele geçirildi başlıklı habere konu içkilerin sahte olmadığı anlaşılıyordu.

Genelde üzümden fermentasyon aşamasında ele geçirilen henüz şarap olma aşamasındaki içkiler “sahte içki” olarak kamuoyunu aktarılıyordu..

Oysa o içkiler olsa olsa kaçak içki olurlardı.

Kaçak içki,- sahte içki ayrımını bu köşede kezlerce yazmıştım.

Yılbaşı gecesi sosyal medyada haberlere bakarken “adanahaber.net” haber portalında “Sahte içkide ürküten sonuç! numunelerin yüzde 95’i sahte” (Kaynak Linki = https://www.adanahaber.net/haber/sahte-ickide-urkuten-sonuc-numunelerin-yuzde-95i-sahte-34566) başlıklı haber dikkatimi çekti.

Haber, Çukurova Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Üniversitedeki alkollü içki analiz laboratuvarı Müdürü Prof. Dr. Turgut Cabaroğlu dayandırılmıştı.

“Sahtealkol”lü içki üretiminin arttığına dikkat çeken Prof.Dr. Turgut Cabaroğlu, “sahte içkinin metil alkol karıştırılarak veya metil alkolden üretilmesi” durumunda insan sağlığını tehdit edip ölümlere yol açtığını söylemiş..

Metil alkol ile üretilen içkilerle ilgili söylediklerine tümüne katıldığın sayın Cabaroğlu’nu, “sahte içkinin metil alkol karıştırılarak veya metil alkolden üretilmesi” sözlerine çok şaşırdım..

Üzümden ya da başka meyvelerden üretilen şarap ve o şarapların damıtılmasıyla elde edilen yüksek alkollü içkilerin (Boğma, votka), damıtılan içkilerin anasonlanarak yeniden damıtılmasıyla elde edilen rakının sahte olması olası değil. O içkilere ancak yasa gereğince “kaçak içki” denilebilir..

Sahte içki zaten metil alkolden üretilerek yapılan içkilerdir.
Belki bir de, etil alkole aroma eklenerek rakı, viski diye üretilen içkilere sahte alkol denilebilir. Onlarda da alkol gerçek ama, eklenen aromalar içki kaçak içki olmaktan çıkarıp sahte içki olarak değerlendirilmelerine yol açar.

Bildiğim kadarıyla, Çukurova Üniversitesi’nde “Şarap ve Distile İçkiler Teknolojisi” dersi veren Prof. Dr. Turgut Cabaroğlu’nun, “sahte içkinin metil alkol karıştırılarak veya metil alkolden üretilmesi durumunda” biçiminde bir açıklama yaptığına inanman istemiyorum..

Umarım doğru değildir ve meslektaşımızın dikkatinden kaçan bir kalem sürçmesidir!..

 

Arapçayı Türkçe diye anlatıyorlar

Bazı üniversitelerin yabancı öğrencilere Türkçe öğretmek için kurdukları Türkçe öğretim merkezleri var..

Bunlara genellikle üniversitenin adıyla birlikte TÖMER diye adlandırılırlar..

Bu merkezilerde, şimdilerde Arapça sözcük ve deyimleri Türkçe diye yabancı öğrencilere öğretiyorlarmış..

Ülkücülerin düşünen ve yazan adlarından Alper Aksoy, bu konuda sosyal medyada ilginç bilgiler içeren bir yazı yayımladı..

Öğretmenlerin Arapça sözcük ve deyimleri Türkçe olarak yabancı öğrencilere kabul ettirmeye çalışmalarına bir Macar kardeşimiz tepki göstermiş, öğretmene gerekli dersi vermiş.

Öğretmene ağzının payını verirken, Türkçe bilgisinin ortaya koymuş.

Ders alınacak o güzel yazı aynen şöyle:

“Tömer’de görevli Türkçe öğretmeni bir arkadaşım anlattı:

‘Tömer olarak biz yabancılara Türkçe öğretiyoruz. Dil kursumuzda bir Macar genci vardı. Derste ben “Ayan beyan”ın anlamını anlatıyorum.

— Ayan beyan demek açık seçik anlamını taşır.

— Peki öğretmenim ayan beyan hangi dilden?

— Arapçadan Türkçeye geçmiştir.

— Türkçe karşılığı daha güzel, daha anlaşılır. Ben Türkçe kursuna geldim siz bana Arapça öğretmeye çalışıyorsunuz. Arapçanız sizde kalsın, bize Türkçe öğretiniz. Bir kavramın hem Arapçasını hem Türkçesini öğretince bizim de aklımızı karıştırıyorsunuz. Türkçede “açık seçik” varken niye Arap’ın “ayan beyan”ına gereksinim duydunuz?.. Niye “kesinlikle” dururken bize “kat’a”yı da öğretiyorsunuz. Sonuç varken niye “netice” kullanıyorsunuz. Biz Arapça öğrenme kursuna gelmedik.’

‘Başka dilden aldığımız kelimeler Türkçemizi zenginleştirir’ diyen diğer taraftan ülkücülük, milliyetçilik yapan Türkler için yazdım bunları. Yeni kuşakların aklını da Arapça ve Farsçalarla karıştırmayın. 50’li, 60’lı, 70’li yılların eski ezberleri ne yazık ki beynimize saplanan paslı çivilerdir.

Alper Aksoy”

 

Türkçeyi iyi konuşan Afrikalı öğrenciler

Yılbaşı akşamı eve gitmek için 122 nolu Büyükşehir Belediyesi toplu taşıma aracına bindim.

Hemen arkamda iki Afrikalı üniversite öğrencileri oturuyordu..

Arka koltukta oturdukları için konuşmalarına yol boyunca ister istemez kulak misafiri oldum..

Bazı hukuk ve uluslararası ilişkilerle ilgili derslerle ilgili konuşuyorlar, dersler, vize sınavları ve derse giren öğretim üyeleri ile değerlendiriyorlar, bahar döneminde seçecekleri derslerle ilgili görüşlerini paylaşıyorlardı..

Her iki Afrikalı öğrenci çok güzel ve akıcı bir Türkçe ile konuşuyorlardı..

Kullandıkları sözcükler Türkçe idi..

Arapça sözcükler ve deyimler yoktu..

Türkçeyi öğrendikleri merkez ya da okuldaki öğretmen görevinin tam yapmış, gençlere gerçekten Türkçe öğretmiş, akıcı bir konuşmalarını sağlamıştı..
Onlar konuşurken, Alper Aksoy’un yazısı aklıma geldi, içimden “Bu çocuklara Türkçeyi öğreten öğretmen görevinin tam olarak yerine getirmiş. Çocuklara Türkçe diye Arapça kelimeleri anlatmamış” dedim. Türkçe adına teşekkür etmekten kendimi alamadım..

İki yabancı gencin sohbetlerinin Fransızca, İngilizce ya da kendi dillerinde yapmak yerine Türkçe yapmaları, duru Türkçe kullanmaları ne yalan söyleyeyim ayrıca çok hoşuma gitti.

Çevremizde Türkçe yerine Arapça sözcükleri kullanmaya özen gösteren Türk gençlerini düşününce, Afrikaları gençlerin duru Türkçe konuşmaları her türlü övgüye değer.

Var olasınız gençler. Umarım bazı Türk gençleri de sizin değin akıcı ve duru Türkçe konuşurlar bir gün..

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER