Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ömer Alpdogan

Birazcık politika üretin   

“Milliyetçi Sağ” ve “Merkez Sağ’da eskiden olmayan bir anlayış ortaya çıktı..

Politika üretmek yerine rakip gördüklerinin söz ve hareketler üzerinde eleştirilerle siyaset yapmak..

Aslında politika yapmıyorlar ama onlar öyle sanıyor..

Bu anlayış, neoliberallerin gözdesi Meral Akşener’in İyi Parti’yi kurma çalışmalarıyla başlamıştı..

Şimdilerde, Ümit Özdağ ve Cemal Enginyurt, Meral Akşener’in izinden gidip, başka bir liderin  sözleri üzerinden politika yapmaya çalışıyorlar..

Özdağ ve Enginyurt’a göre tek doğru hareket kendilerinin söz ve söylemleri. Onların dışındakilerin tüm söylemleri eleştirilecek ve üzerinden politika yapılarak gündemde kalınacak ve oy toplanacak şeyler..

Birileri, Özdağ ve Enginyurt’a yaptıklarının siyaset değil, ucuz politika olduğunu ve bu tür politikaların oy getirmediğini anlatmalı..

Olsa olsa, hedef alınan lider ve partiye muhalif olan kesimler tarafından biraz alkış alır. O da, onların hoşuna gitmeyecek bir söyleminize, bir hareketinize değin sürer.

Meral Akşener, partisini kurmak için yola çıktığında Cumhuriyet gibi CHP’ye yakın medyanın büyük desteğinin almış, “Asena” ilan edilmişti.

Karşılığında da, daha önceleri bol bol övgüler düzdüğü Devlet Bahçeli’ye ağır eleştiriler yöneltmiş, bu eleştirilerle MHP’nin oylarını alacağını ve MHP’nin yüzde ikilere düşeceğinin hesap etmişti. MHP yüzde iki, kendileri yüzde yirmi altı oy alacaktı hesabına göre, Ancak seçim sonuçları o ağır ifadelerin MHP seçmenin etkilemediği görüldü ve MHP yerine bizzat kendisi siyaset sahnesinden –şimdilik- silindi.

Yani yel kayadan bir şey alamamıştı.

Şimdi ise- Ümit Özdağ ve Cemal Enginyurt, Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını eleştirerek, Akşener anlayışını sürdürüyorlar..

Cemal Enginyurt’u Adana’ya geldiğinde izledim.

İdeoloji diye bir şeyi kalmamış, popülist/oportünist bir siyasetçi olarak salonu dolduran CHP’lilerin nabzına göre şerbet vermişti, pardon konuşma yapmıştı.

Özdağ da aynı yolu izliyor..

O da Cemal Enginyurt gibi Bahçeli’nin konuşmaları üzerinden politika yapmaya çalışıyor..

Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan ile ilgili açıklamaları, DEM Parti heyeti ile görüşmesi başta olmak üzere bir çok konuda eleştiriler yaparak, MHP tabanının etkilemeye çalışıyor..

Bu tür başkasının söylem ve eylemleri üzerinden yürütülen politikanın sonuç vermediğini İyi Parti deneyiminden anlamamışlar ise vay bunların haline!  Özdağ ve Enginyurt’ta politika üretmek, sorunlara çözüm önerileri sunmak, iktidar olurlarsa ekonomide, siyasette, eğitimde, sanayide, tarımda neler yapacaklarını anlatmak yerine kolay yolu seçiyorlar..

Başkasının sözlerinden politika yapmaya çalışmak aynı zamanda siyasal gündemi başkasının önceliğine bırakmaktır..

Başkasının belirlediği gündemin kuyruğuna takılmaktır.

Özdağ ve Enginyurt’un yaptıkları tam da budur..

Bırakın Bahçeli ne demiş, Erdoğan ne söylemiş, Şimşek neler anlatmış..

Siz neler yapacaksınız onu söyleyin..

Hakkını yemeyeyim, Ümit Özdağ başından bu yana Suriyeli sığınmacılar konusunda neler yapacağının söylüyor..

Onun dışında elle tutulur bir proje yok..

Enginyurt’un öyle bir derdi olduğunu da sanmıyorum. O, yeniden Meclis’e girmesinin sağlayacak bir çatı arıyor..

BU CHP olur, CHP ile ittifak yapacağı kesin olan bir parti olabilir ama, Özdağ gibi partisini kurmaz.

Hani gittiği her yerde salonu dolduran CHP’lilerin alkışı alıyor ya, o da bunun farkında ve onun için Ordu’ya gidip bağımsız aday olma cesaretini de gösteremez.

Aslında Özdağ’ı da, Enginyurt’u da yadırgamıyorum..

Her ikisi de geçmişte MHP içerisinde bulunmuş ve ihraç edilmiş iki siyasetçi.

Enginyurt’u MHP’de iken de izlenecek, birlikte yol yürünecek politikacı olarak görmezdim..

Bahçeli’nin şahıs olarak değil de parti içi uygulamaları Türk milliyetçileri tarafından eleştirildiğinde Bahçeli’yi nasıl savunduğunu, söz söyletmediğini de biliyoruz.

7 Haziran seçimlerinden önce FOX ekranlarından Bahçeli’ye övgüler yağdıran Meral Akşener’in aday gösterilmeyince Bahçeli’yi eleştirmesinin bir benzerinin de Enginyurt da gördük..

İhraç edilene dek laf söyletmediği Bahçeli’ye, ihraçtan sonra söylediklerinin hepimiz yakından biliyoruz zaten

Kişisel olarak, Ümit Özdağ’a şahsından değil ama, babası Muzaffer Özdağ’dan dolayı ayrı bir sempatim var..

Son seçimlerde, Adana’da seçim öncesi MHP’ye katılan yöneticileri de, milletvekili adayları da bana göre yanlış adlar olmasına karşın “oyum adaylara değil, Ümit Özdağ’a” diyerek Zafer Partisi’ne oy kullandım..

Ancak, Özdağ’ın yurttaşlarla projelerini paylaşmak yerine başkalarının söylem ve eylemleri üzerinden siyaset yapmaya çalışmasını doğru bulmuyorum.

Bence Ümit Özdağ’ın da, Enginyurt’un da, siyasette liderliğe heveslenen başkalarının da yapması gereken, başkalarının sözlerinin, gündeminin arkasına takılmak yerinde kendi politikalarını üretip onları halkla paylaşmaları izleyecekleri tek yol olmalıdır.

 

Arabeskin Adanalı kralına veda

Arabesk müziğin Adanalı kralı Ferdi Tayfur önceki gün saat 19.00’da yaşama gözlerinin yumdu.

Uzun süredir hastalıklarla boğuşan sanatçı dünyamıza veda edip sonsuzluğa gitti.

Arabesk müziği oldum olası dinlemem, tercihim her zaman halk müziği, türkülerimiz olmuştu ama, çevremizde arabesk müziği dinleyen çok sayıda insan vardı.

Onların sayesinde ister istemez arabesk şarkıları da dinlerdik doğal olarak..

Ferdi Tayfur’un ortaya çıkmasıyla arabeskin kralı olarak adlandırılan Orhan Gencebay’ın tahtı altından kaymıştı.

Arabeskin kralı artık Adanalı Ferdi Tayfur idi.

Şarkıları da çok dinleniyor, şarkılarının bol bol seslendirdiği filmleri bir dönem en çok izlenen filmler olmuştu.

Hürriyet Mahallesinde doğan, Yüreğir’in Taşçı Köyünden Ferdi Tayfur, yaptığı müziklerle o denli gönülleri kazanmıştı ki, İstanbul Gülhane Parkı’nda verdiği konser tam iki yüz bin kişi gelmişti.

Çok sayıda şarkısı var ama eminim ki, Huzurum Kalmadı, Merak Etme Sen, Çeşme, Emmioğlu, Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim (Fadime’nin Düğünü), Yaktı Beni, Yapıştı Canıma Bir Kara Sevda, Bana Gerçekleri Söyle, Yuvasız Kuşlar, Ben de Özledim, Mor Güller daha uzun süre dillerden düşmeyecek, bir çok dizi de film müziği olarak karşımıza çıkacaktır.

Ferdi Tayfur’un şarkı ve sinema dışında, Şekerci Çırağı, Yağmur Durunca, Bir Zamanlar Ağaçtım ve Paraşütteki Çocuk adlı romanlarıyla Türk Edebiyatına yapıtlar sunmuştu.

Sanatçı hemşehrimize Tanrıdan erinç diliyorum.

Tini şad olsun..

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER