Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

2025 Aile Yılı…

2024 yılı “Emekliler Yılı” olarak durulduğunda, geçmiş yılları sıkıntılar içinde yaşayan “emeklinin” yüzünde ışıklar oluşmuş, daha rahat yaşayacağı umuduna kapılmıştı doğal olarak! Yaşamı çalışarak, çalıştığı sürecin sosyal güvence primlerini ödeyerek geçiren “emekli”, kimseye el açmadan gereksinmesini sağlayacaktı! Pazarda, markette tüketeceği ürünleri alabilecek, önlenemeyen “fahiş fiyatlı” ürünler için geceden sıraya girmeyecek, kirasını ödeyebilecek, yaz ayı gelince kısa bir süre de olsa dinlenceye çıkabilecekti! Çocukları sevindirebilecekti!

Umduğu olmadığı gibi, bir önceki yılın da gerisinde daralmayla karşılaştı! “Emekli Yılı” olarak duyurulmuştu oysa! “Hak” görülen onikibinbeşyüz lira, Tüik’in açıkladığı “açlık sınırı” denilen rakamın bile gerisindeydi! “Aç kalarak” 2024 yılını kutlayacaktı, nasıl olacaksa… Zorunlu gereksinmeleri bırakın, kiraya bile yetişmekte zorlandı! Elektrik, su, doğalgaz giderlerine gelen zamlardan, “doymaya” ayıracağı gücü kalmadı! Yakınları, çocukları olmasa yaşamını sürdürecek olanağı yoktu! Yıllardır tanıdığı/ bildiği kim varsa uzak durmayı yeğledi! Sosyalleşmeyi bıraktı! Çoğu zaman evin dört duvarı arasından dışarı çıkamadı! Pazarda, markette ucuz “tağşiş” ürünler tüketmek zorunda kaldı!

***

“İktidar”, yıllardır doğurganlığın azalmasına vurgu yapıyor, her ailenin “üç çocuk” yapması için ısrarla çağrısını yineliyordu, anımsarsanız… “Ailenin” geçimi, ücretli çalışana “hakkın” denerek verilen aylık ortada…  Asgari ücretli için, bir çocuğun bakım masrafları her geçen gün büyüyor, okul harcamalarının karşılanması zorlaşıyor! “İktidar” tüm desteklemeleri yandaşına aktarırken, okul çocuklarına bir öğün yemek vermeyi bile “enflasyon” gerekçesi sayıyor! Muhalefetin okul önlerinde dağıttığı çorbaya, açtığı kreşe karşı koyuyor! Çalışanları soluyamaz/ yaşayamaz duruma sürüklüyor, sonra da 2025 yılını “Aile Yılı” olarak duyuruyor! Gülelim mi, ağlayalım mı, yoksa aileler adına üzülelim mi?

***

Öyle, 2025 yılı “Aile yılı…” Nasıl olacak bu? 2025 yılı için “öngörülen enflasyon” gerekçe gösterilerek bir yıldır ufalanan “asgari ücret” yüzde otuz artırıldı! Kira, yüzde ellinin üzerinde! Temel gıdalar “kirayı” aratmayacak biçimde zamlandı! Asgari ücretlinin “alım gücü”, bir yıl öncesinin yüzde yirmi/ yirmibeş gerisine düştü! 2024 yılından daha az tüketmek, daha az doymak, daha az gereksindiğini almak, daha az sağlık harcaması yapmak, daha az çocuklarını sevindirmek, daha az sosyalleşmek zorunda asgari ücretli! Haksız kazancı yoksa, çalmıyorsa başka umarı da yok!

***

Yapılan araştırmalara göre gençlerde evlilik oranı her geçen yıl düşüyor! “İktidara” yakın bir kanalda birkaç gün önce, “her şey” için bilgisi/ birimi olan bir yandaş “işin ekonomik boyutundan daha çok, gençler sosyal kalmak istiyor” sözünü kullandı! Ekonomik boyutuna “hiç” dokunmadılar! Dişlerimi sıkmışım o anda ağzımdan kötü bir söz çıkmaması için…

Yıllarını okula adayan gençler zorluklarla mezun oluyor, sonra da bir işe girebilmek için çalmadık kapı bırakmıyor! Üniversitenin, bitirdiği bölümünden değil “ne iş olsa yaparım” başvurusuna dek şansını deniyor! Yaşı otuz/ otuz beşi bulmasına karşın “iş” bulmak için çırpınan milyonlarca gencin “evlenmemesine” gösterilecek gerekçe “sosyalleşme” oluyor! Peki, “iş” bulsa ne olacak; asgari ücretle başlaması durumunda “bir” evlilik masrafının düşünemiyor olmalılar! Birbirine pamuk ipliğiyle bağlı, doymayan, gereksinmelerini sağlayabilmek için gün yüzü görmeyen, sağlıksız çocuk büyüten, yaşamın tüm olanaklarından uzak “ailelerin” var olduğu bir toplum mu istenen?

***

2025 yılının “Aile Yılı” olması, “ailelerin” üç çocuk yapması, gençlerin evlenebilmesi için izlenecek yol bizdeki değil! Gençlerin “en verimli” yıllarını karabasanlara dolayarak, emeklilere yaşayacakları yıllarda “aç kal/ doyma” diyerek, aileleri “açlık sınırı” altında enflasyon canavarına ezdirerek “Emekli Yılı” gerçek olmadığı gibi “Aile Yılı” da yüzleri güldürmez!

Yandaş kanalların “balıklama” üzerine atlayıp, üç gündür allı/ pullu sözlerle yurttaşın içinde bulunduğu acıları/ kaygıları yok sayarak, artan kaygılarını halının altına süpürerek “Aile Yılı” kutlaması yapıyor! Yılın ilk ayının soğuk kış gününde, geçen yılı ikiye katlayan doğalgaz faturasına yaşamın içinde yer vermeyerek… Haydi bakalım… 080125

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER