Nöbetçi Eczaneler
Geçen gün bir cemiyette arkadaşlardan biri beni kendi arkadaşlarına tanıtırken “hâlâ yazıyor” dedi.
“Hâlâ” sözcüğünü cümleden çıkarınız” dedim ve şunları ekledim. “Bizim, asıl bu yaşlarda (Bazı okurların bildiği gibi 81 yaşındayım) yazmamız gerekir. Yasadıklarımızdan çıkan dersleri, hayattan süzüp biriktirdiğimiz görüşleri başkalarıyla paylaşmaktan daha doğal ne var?
YENİ YAYINLANANLAR
2014 yılının son aylarında iki kitabım peş peşe yayımlandı. Dosyaları geçtiğimiz yıllarda hazırlanmış bulunuyordu. 68 Rüzgârı, Ankara’da İzan Yayıncılık tarafından yayımlandı. Kürt Sorunuyla ilgili 50 yazımı bir araya getirdiğim Kart Kurt Kürt kitabını da kendim 300 adet bastırdım. Bunlar gibi hazır birkaç dosyam daha var. Bunlardan biri muhtemelen haftaya basılmış olacak. Bir kitabım da yeni baskısını yapmış olacak.
İMZA GÜNLERİ
2024’te yedi imza gününe katıldıysam da bunlardan verimli bir sonuç alındığını söyleyemem. Yaş kuşağımız gibi düşünce kuşağımız da hayattan çekiliyor ve yeni kuşaklar, kendi eğilimlerine yanıt veren yeni yazarlara yöneliyor. Aynı zamanda yayıncılık tekelleşiyor ve kitapların okuyucuya ulaşması için yazarların kendilerini yayın ve dağıtım tekellerine teslim etmesi gerekiyor. Benim çabam, hâlâ dünyayı emekçiler ve aydınlanma lehine değiştirmek isteyenlerin kervanından geri kalmamak için görüşlerimi ve yaşadıklarımdan çıkan dersleri toplumun belleğine sunmaktan ibaret.
YAZILARIMI NİÇİN AZALTTIM?
2024’te okuduğum kitaplar hakkında bilgi verirken bir buçuk yıl boyunca dört ciltlik Kurtuluş Savaşı Günlüğü kitabımı yeni baskıya hazırlamaya uğraştığımı anlatmıştım. Bu nedenle yazı hayatımda geçen yıllara göre bir azalma oldu.
2024’te 51 yazı paylaştım. (Geçen yıl bu sayı 62 idi.) Bunları şu mecralarda paylaşıyorum: 1. Facebook hesabımda, 2. “Dün Bugün Yarın” adını taşıyan bloğumda, (zekisarihan.com) 3. 1500 kadar adresin kayıtlı olduğu google grubunda. 4. İnternet haber sitelerinde.
HABER SİTELERİNDE
Gogool grubuna gönderilen yazıların okuyucu tarafından ne ölçüde açılıp okunduğuna ilişkin bir veri alınamıyor. İnternet gazetelerinde ise her yazı ortalama 6 yerde yayımlandı. Bu internet gazeteleri şunlardır: Bağımsız Özgür Medya, Olaynet.net, Fatsa Güneş, Gazete Kalem, Milas Önder, Siirt Gazetesi, Karadeniz Ekspres, Aydın Ses, Ada Dergi (Mavi Ada), Gündem, yaklaşık iki aydır yeniden yazmaya başladığım Independent Türkçe ve Iğdır’a Bakış’ın yerini alan Iğdır Doğuş. Bu mecralarda da yazıların ne ölçüde okunduğu konusunda bilgi yok. Bu siteleri yöneten arkadaşlara beni nefessiz bırakamadıkları için buradan açık bir teşekkür gönderiyorum.
FACEBOOK PAYLAŞIMLARI
Facebook’ta yazılarım ortalama olarak 101 beğeni almış, Ortalama 15 kişi tarafından yoruma uğramış ve 4.4 kişi tarafından da paylaşılmıştır. Bu her üç sayı da geçen yılkilere oranla düşüktür. Bunun nedenlerini araştırmak gerekir. Ben yerimde sabit durduğuma göre, okur profilinin değişmesi, toplumda genel olarak bir bezginlik, kabuğuna çekilme olabilir mi? “Arkadaş” olarak kayıtlı isimlerin bir kısmının hesaplarına baktığımda ya hesaplarını kapattıklarını ya da aylardır herhangi bir şey paylaşmadıklarını gördüm. Tabii yeni arkadaş olmak isteyenlere yer açmak için onları sildim.
Bir çeşit arşivleme görevi de yapan bloğuma son bir yılda koyduğum yazıların okunma sayısı ise ortalama 26.
Bu sayısal sonuçları verdikten sonra Facebook’ta en çok beğenilen üç yazıyı vermek isterim: 1. İnci Taneleri (346) 2. Kiminin Parası Kiminin Duası (328), 3. Eskişehir’de İki Gün (313), En çok paylaşılan üç yazı: 1. İnci Taneleri (32), 2. Zeki Sarıhan Ertan Sarıhan’ı Anlattı (Mehmet Menekşe’nin Haberi) (23), 3. Suriye Yağma Hasan’ın Böreği mi? (19.)
Bu yazılardan başka, Facebook hesabımdan 35 kadar notlu fotoğraf paylaştım ve bunlar ortalama 181 kişi tarafından beğenildi.
Umarım gelecek yıl da “hâlâ yazıyor” olacağım.
Zihin sağlığımız yerinde olduğu ve elimiz kalem tuttuğu sürece… (4 Ocak 2025)
