Oktay EROL
Sosyal medya “her şey gibi”; kullanılması bilinirse topluma “çok güzel” şeyler kazandığı gibi, bilinmemesi durumunda toplumu germekten/ zarar vermekten ya da “boşa zaman” harcamaktan başka bir anlam taşımıyor! “Her şey gibi” derken, doğanın tüm ergilerinden söz ediyorum! Çalışmaktan, üretmekten, yemekten, paradan, alkollü içecekten, eğlenceden, uyumaktan…
Gereğinden çok çalışırsan vücudu yorarsın, çok üretirsen bir de o denli tüketen aramak zorundasın, çok yerken sindirmekte güçlük çekersin, çok paran varsa harcayacak yer bulmalısın, alkolde kaldırabileceğinin üzerine çıkarsan yığılıp kalırsın, zamanının büyük bölümünü eğlenmeye ya da uyumaya ayırırsan tembelleşirsin! Seçenekleri uzatmak zor değil!
***
“Sosyal medyada” en kolay söz söylenen/ eleştirilen/ düzeyi aşan paylaşımlar CHP için yapılır! Bu biraz da, CHP’nin oldu/ bitti “kişiliğe/ insan onuruna” zarar vermeyecek biçimde gösterilen tepkilere anlayış göstermesinden kaynaklanır! Bu yaklaşımın “tüm partilerde” öncül olması gerekir! İçerisinde “hakaret” içeren sözcükler olmadıkça, özellikle seçimle işbaşına gelenlerin tümü CHP’nin allayışını göstermeli! Düşünürün dediği gibi, “eleştiri, teoriye katkıdır” tezinin anlam bulmasıdır!
“Kral çıplaksa”, yurttaşa karşı yapması gerektiğini yerine getirmiyorsa, koltuğu salt kendini yükseltmek, toplantılarda “protokol” sayılmak için kullanıyorsa, tüm bunların konuşulması gerekir; konuşulmasının anlayışla karşılanması gerekir!
***
CHP’de neler oldu? On yılı aşkın süredir genel başkan olan Kemal Kılıçdaroğlu, bir yıl önce gerçekleşen kurultayda koltuğu Özgür Özel’e bıraktı! Kimler bırakmadı ki, kimler gelip/ geçmedi ki? İkinci Adam İsmet İnönü bile genel başkanlığı Bülent Ecevit’e bırakmıştı! Özgür Özel “iyi bir” genel başkanlık yapıyor mu; tartışılır! Ancak son yıllarda genel başkanlık yapan Deniz Baykal’da, Kemal Kılıçdaroğlu’da tartılır! Baykal’ın “iktidarcı” yanı, Kılıçdaroğlu’nun yurttaşı “tıpış tıpış” duruma sürüklemeye çalışması unutulmadı! Özel’in göreve gelmesinden bu yana “bir yıl” geçti; o günden bu yana sosyal medyadaki belli bir grup susmak bilmeden “komplo teoriler” üretiyor! CHP’ye oy vermeyeceğini söylüyor, istifa etmesini istiyor, yeniden Kılıçdaroğlu’nun gelmesi için çağrılar yapıyor; susmuyorlar!
***
Biliyorum; CHP’de herkes genel başkan, bir o kadar da herkes seçmen! Çok tartışılır, çok konuşulur, çok sorgulanır! Bu olguların “hiçbirini” diğer partilerden hem bekleyemezsiniz hem de “neden” diye de soramazsınız! Örneğin, daha düne değin DEM Parti’nin yanından geçeni, selam vereni, tokalaşanı, konuşanı “hayın” sayarken, üstelik bu söylemle yurttaştan oy istenirken, Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ı mecliste konuşması için çağrı yapmasına hep birden alkış tutulduğu gibi “bir bildiği var” denilmekle yetinildi! Buna karşın, ödünççü (kayyım) atamaların ardından CHP’nin DEM Partiyle birlikte duruş sergilemesi parti içindeki bazı gruplar, gerekse “iktidara” yakın partiler tarafından tepkiyle karşılandı! Sosyal medyada “iktidar” yanlılarıyla birlikte, CHP’li olduklarını ileri süren bazı hesaplarca bitmek bilmeyen “suçlamalar” yapıldı/ yapılıyor da!
***
En son CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında “kararlarıyla yürütülen parti politikalarının, partimizin her kademesinde ve seçmenlerimiz arasında açtığı tartışmayı üzülerek gözlemliyorum” diyerek genel başkan Özel’e tepki gösterdi. Partililer arasında normalleşme sürecinin rahatsızlığa neden olduğunu, kurultayın konuşulabileceğini, oy kaybı yaşandığını ileri sürdü!
Özel’in değil yalnız, hangi parti genel başkanının “eksikleri” olmadığı söylenebilir? Bunların parti içerisinde konularak düzeltilmesi gerekirken, uluorta sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlara taşınmasıdır asıl “eksiklik”, sosyal medyayı “zararlı” duruma getirmektir “eksiklik”! Ancak buna karşın, yapılan son anketler CHP’nin ön sırada yer aldığını gösteriyor! Yurttaş, karşılıklı diyalogdan yana; kavgayı, gürültüyü, yaşananlardan kaçmayı, küs durmayı, “muhalefet/ iktidar” arasındaki umursamazlığı istemiyor! Bunu tüm politikacıların görmesi/ bilmesi gerek! 101124
YORUMLAR