Seray LEVENT
Bu aralar çocuk eğitimi üzerine gidiyorum. Bazen herkesin bildiğini tekrarlamak sıkıcı, kendi düşüncelerimi de yazmak sakıncalı olabiliyor. Bari yetiştirdiğimiz çocuklar, “vatana millete hayırlı iyi insanlar olsunlar” çabam, bu dünya da bir işe yaradığımı hissettiriyor bana…
Ailelerin genel olarak zorlandığı, söylendiği bir konuyu daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Zira bazen öyle devasa oyuncakları sürüklüyorlar ki ev içinde bu mesele kaosa dönüşebiliyor.
Peki, neden çocuk mutlaka kendine ait bir eşyayı yanında götürmek için ısrar eder?
Çocuklar, oyuncaklarını gittikleri yerlere götürme eğilimindedir çünkü bu oyuncaklar onlara güven ve rahatlık hissi verir. İşte bunun olası nedenleri:
Güvenlik Hissi: Çocuklar, tanıdık eşyaları yanlarında taşıyarak kendilerini daha güvende hisseder. Oyuncak, onların tanıdığı ve alışık olduğu bir nesnedir.
Bağlanma: Çocuklar, özellikle sevdiği oyuncaklara duygusal olarak bağlanır. Bu oyuncaklar, onların kendilerini ifade etmesine ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamasına yardımcı olabilir.
Hayal Gücü ve Eğlence: Oyuncaklar, çocukların hayal gücünü kullanmasına ve eğlenmesine olanak tanır. Yeni bir ortamda bile oyuncaklarla oynayarak rahatlamaya çalışırlar.
Rutini Devam Ettirme: Çocuklar, alışkanlıklarına bağlıdır. Oyuncaklarını yanlarında götürmek, onlar için bir rutin parçasıdır ve bu da kendilerini daha huzurlu hissetmelerine katkıda bulunur.
Paylaşma ve Gösterme İsteği: Çocuklar, sevdikleri oyuncakları başkalarına göstermek ya da arkadaşlarıyla paylaşmak ister. Bu, sosyal bir bağ kurma yöntemidir.
Bu davranış, çocukların gelişim süreçlerinin bir parçasıdır ve tamamen doğaldır.
Peki, çocuklar neden kreşe giderken oyuncak götürür?
Bununda ana nedeni yukarıda sırladığıma çok yakın olsa da ufak tefek farklılıklar gösterir. Burada tanımadığı büyük bir grubun içine dâhil olma kaygısı da vardır.
Çocuklar kreşe giderken oyuncak götürmeyi genellikle birkaç nedenle isterler:
Güven Hissi: Özellikle ilk kez ayrılık deneyimi yaşayan çocuklar, evlerinden bir eşya (genellikle sevdiği bir oyuncak) alarak kendilerini daha güvende hissederler. Bu oyuncak, tanıdık bir bağ oluşturur ve yabancı bir ortamda rahatlamalarını sağlar.
Aidiyet Duygusu: Çocuklar, oyuncaklarını yanlarına alarak kişisel bir alan yaratırlar. Oyuncakları, kendilerini ifade etmelerine ve ortamda bir aidiyet hissetmelerine yardımcı olabilir.
Paylaşma ve Sosyalleşme: Çocuklar kreşte diğer çocuklarla oynarken kendi oyuncaklarını paylaşabilir, bu da sosyalleşmelerine ve iletişim kurmalarına yardımcı olur.
Alışkanlık veya Rutinin Parçası: Bazı çocuklar, sevdiği bir oyuncağı yanlarına almayı bir alışkanlık haline getirirler. Bu rutin, kendilerini daha huzurlu hissetmelerine yardımcı olur.
Duygusal Bağ: Çocukların bazı oyuncaklara duygusal olarak bağlı olmaları mümkündür. Bu bağ, oyuncağı yanlarında taşıma isteklerini artırır.
Kreş döneminde bu tür davranışlar da oldukça normaldir ve çocukların adaptasyon süreçlerini destekler.
Dipnot: Her zaman dediğim gibi özellikle 2-6 yaş aralığında çocuklarınızla inatlaşmayın, kaybedecek olan siz olacağınız için kabul görülebilecek isteklerini, sakin sessizce yerine getirin. Oyuncak ya da herhangi bir eşyasını almakta ısrarcıysa bırakın götürsün. İnatçılık döneminde olan çocuklarınızı tatlı manevralarla ikna edebilirsiniz ancak aynı inatla tepki verdiğinizde kaybeden sizler olurken cazgırlığın iyi bir şey olduğunu zanneden çocuk bütün isteklerini bu şekilde size yaptırma davranışı kazanır. Çocuk yetiştirmek için önce çocuğunuzu tanımalı ve çocuk gelişimini bilmelisiniz. Bırakın o gelen eşyalarla işinde uzman eğitimciler ilgilensin. Biz gelen eşyaları, koruruz… uyuturuz… kısacası bir şekilde bütün gün, çocukla bir bütün halinde gezdirmeyiz.
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı koruyunuz!