Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze savaşı konusunda görüş ayrılıklarının yaşandığı dönemde Almanya’ya ziyaret gerçekleştirdi.
Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüşmesinin ardından Başbakan Olaf Scholz ile bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Scholz ile ortak basın toplantısında Almanya’ya çağrıda bulunarak “Gazze’de insani ateşkesi birlikte sağlayalım” dedi. Erdoğan, “İnsani ateşkesi, Almanya-Türkiye birlikte sağlayabilirsek, özellikle bu ateş çemberinden bölgeyi kurtarma imkanını yakalarız.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Hepimizin önceliği ateşkesin sağlanması ve insani yardımların engelsiz olarak akışının sağlanması.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “13 bin Filistinli çocuk kadın yaşlı öldürülmüştür. Neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı. Her taraf yer ile yeksan oldu. Hastaneler vuruluyor. Çocuklar vuruluyor. Tevrat’da bunlar yoktur. İnsan hakları beyannamesinde yoktur.” diye konuştu.
Erdoğan, İsrail-Filistin çatışmalarına ilişkin, “Yaşananlar 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümün artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere göstermiştir.” şeklinde konuştu.
Erdoğan’dan Holokost açıklaması
AP, Erdoğan’ın Almanya’nın Holokost nedeniyle İsrail’i eleştiremediğini kaydettiğini bildirdi.
Erdoğan konuşmasında, “Bir borçluluk psikolojisi içerisinde İsrail-Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir. Bakın ben rahat konuşuyorum. Çünkü bizim İsrail’e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Ama borçlu olanlar, rahat konuşamıyorlar. Biz Holokost cenderesinden geçmedik. Öyle bir durumumuz da yok. Çünkü insana saygımız bizim çok çok farklıdır. Başbakanlığım döneminde ben ilk defa antisemitizm noktasında tavır koymuş bir liderim. Dünyada hiçbir başbakan bu tavrı koymamıştır. Ama ben koydum. Ta o zamanda. Bundan dolayı da kimseye borcumuz yok.” ifadelerini kullandı.
Scholz: “İsrail’in kendini savunma hakkı sorgulanamaz”
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da, İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu vurguladı.
7 Ekim’de Hamas’ın gerçekleştirdiği ölümcül saldırının ardından İsrail’in “kendini savunma hakkının” “sorgulanmaması” çağrısında bulunan Scholz, “İsrail’in kendini savunma hakkını sorgulamak değil, mümkün kılmak gerekir” dedi.
Hamas’ın saldırısına karşılık verilmesi gerektiğini kaydeden Scholz, “Bu bölgeyi yöneten bir terör örgütünün inanılmaz bir askeri güçle oradan tekrar tekrar bu tür faaliyetlere girişmesi söz konusu olamaz. Bu sona ermelidir ve bu desteklenmesi gereken bir amaçtır. biz her halükarda destekliyoruz.” sözlerini kullandı.
Ankara ile Gazze konusunda farklı görüşlere sahip olduğunu belirten Scholz, “Mevcut çatışma konusunda kısmen çok farklı görüşlere sahip olduğumuz bir sır değil. Ancak özellikle zor anlarda birbirimizle doğrudan konuşmamız gerekiyor.” diye konuştu.
Rehinelerin takası
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas ve İsrail arasında konuşulan rehine takasıyla ilgili olarak da “Rehinelerin takası deniliyor. Eyvallah, biz buna da varız. Fakat rehine dediğiniz zaman, rehine sayısı itibarıyla İsrail’deki rehinelerin sayısı nedir? Öbür tarafta, Hamas’ın veya Filistin’in elindeki rehinelerin sayısı nedir? Buna da baktığımız zaman katbekat fazlasıyla İsrail’in elinde rehine var. Yılların rehineleri, tutsakları İsrail’in elinde. Bunu da görmemiz lazım. Bunu görmezsek bu da haksızlık olur. Biz bütün bunlara varız.” ifadelerini kullandı.
“Antisemitizme karşı mücadeleyi dünyada ilk veren lider ben oldum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alman bir gazetecinin “İsrail’in ‘faşist bir devlet olduğunu’ söylediniz, hangi gerekçelendirmeniz var bunun için? İsrail ordusunun Hamas’a karşı saldırısına neden ‘soykırım’ diyorsunuz? Tüm NATO ittifakı tarafından terör örgütü olarak tanınan, yüzlerce insanı İsrail’de katleden bir örgütü nasıl bir ‘kurtuluş örgütü’ diye tanımlayabilirsiniz?” şeklindeki sorusuna, “Binlerce Filistinliyi şu anda İsrail öldürdü mü, öldürdü. Hastaneleri yok etti mi, etti. İbadethaneleri, kiliseleri vuruyor mu, vuruyor. Ben bir Müslüman olarak bundan rahatsızım. Peki sen bir Hristiyan olarak bu kiliselerin vurulmasından rahatsız olmuyor musun? Bunlara karşı niye bir tavır koymuyorsunuz? Bunlara karşı da bir tavır koyun. Bizim için bu noktada bölgede Musevi, Hristiyan, Müslüman bu ayrımın olmaması gerekir. Antisemitizme karşı da bir mücadele verildiyse, bu mücadeleyi dünyada ilk veren lider ben oldum. Ve şu anda da bakın Almanya ‘İsrail’e şu kadar maddi destek verdiğinden’ bahsediyor.” şeklinde cevap verdi.
Görüşmede öne çıkan diğer konular
“52 senedir Türkiye, Avrupa Birliği kapısında bekletilmektedir”
Görüşmelerin ana gündemlerinden birini de Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin oluşturduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Biliyorsunuz bu sürecin yeniden ivme kazanmasını samimiyetle arzu ettiğimizi daha önce de açıklamıştım. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi gibi konularda uzun süreden beri haklı beklentilere sahibiz. Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkelerinden olan Almanya’nın bu bağlamda vereceği katkıları önemsiyoruz. Kolay değil 52 senedir Türkiye, Avrupa Birliği kapısında bekletilmektedir. Vize serbestisi sağlanıncaya kadar vatandaşlarımızın vize işlem süreçlerinin kolaylaştırılması ve hızlandırılmasını bugün ele alacağız.” diye konuştu.
Eurofighter savaş uçakları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eurofighter savaş uçaklarına ilişkin ise “Eurofighter konusunda Almanya verir veya vermez. Dünyada savaş uçaklarını üreten sadece Almanya mı? Birçok yerden bunların çalışmasını yaparız, temin ederiz. Şu anda insansız savaş uçakları noktasında da Türkiye önde gelen ülkelerden bir tanesi durumuna gelmiştir. Bir basın mensubu olarak, bizi bununla tehdit etmeyin. Bize öyle sorular sorun ki bu sorular vicdani olsun, insani olsun, cevaplarını da biz size o şekilde verelim.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın ziyareti öncesinde Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Türkiye’nin 40 adet Eurofighter Typhoon jeti satın almayı planladığını ancak Almanya, İngiltere, İspanya ve İtalya tarafından üretilen savaş uçaklarının satışına Almanya’nın engel olduğunu söylemişti.
Steinmeier ile görüşme
Erdoğan, 2020’den bu yana Almanya’ya yaptığı ilk ziyarette ilk olarak Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile bir araya geldi.
“İsrail’in Gazze’deki saldırılarına son vermesi gerektiğini” vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “insan hakları ihlalleri konusunda tüm dünyadan gelebilecek tepkinin önemli olduğunu” söyledi.
Alman Cumhurbaşkanı’nın sözcüsü X hesabından yaptığı açıklamada, Steinmeier’in 7 Ekim’de Hamas tarafından gerçekleştirilen ölümcül saldırının ardından “İsrail’in var olma ve kendini savunma hakkını vurguladığını” kaydetti.
Bellevue Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile bir araya gelen Erdoğan ziyaret anısına hazırlanan şeref defterini imzaladı.
İki lider, iki devletli yapının kalıcı barışın tek çözümü olduğu konusunda aynı fikirde olduklarını belirtirken, insani yardımların bir an önce bölgeye ulaştırılması için birlikte çalışma konusunda mutabık kaldı.Görüşmede Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da hazır bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Scholz ile akşam yemeğine katıldıktan sonra Türkiye’ye hareket edecek.
Scholz, çarşamba günü parlamentoda yaptığı konuşmada Erdoğan’la yapacağı görüşmelerde “farklı görüşlerin ele alınacağını, bu konuda netlik olması ve bizim de kendi pozisyonumuzu net bir şekilde ortaya koymamızın çok önemli olduğunu” söyledi.
Görüş ayrılıkları
İki ülke arasında İsrail-Hamas savaşı konusunda görüş ayrılıkları bulunuyor.
Erdoğan’ın İsrail’i savaş suçu işlemekle suçlamasının ardından Tel Aviv geçen ay Türkiye’deki diplomatlarını Ankara da İsrail’deki büyükelçisini geri çağırdı.
İsrail’in “sadık bir müttefiki olan” Almanya, ateşkes çağrılarına karşı çıkarken, Gazze’deki sivillere yardım edilmesi için “insani duraklamaları” savunuyor.
Erdoğan ise İsrail’i Gazze’yi tüm sakinleriyle birlikte yok etmeye niyetli bir “terörist devlet” olarak nitelendirdi; Hamas militanlarını ise topraklarını ve halklarını korumaya çalışan “özgürlük savaşçıları” olarak tanımladı.
Hamas, İsrail, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor.