Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Oktay Erol

Atatürk Parkı’nda politika…

Oktay EROL

Atatürk Parkı’nda, bir arada bulunan yedi bankın olduğu yer belli bir yaşı almış, çoğu emeklilerden oluşan bir küçük gruptur!

Oradan geçenlerin, birçoğunu her zaman orada görme olasılığı vardır!

Anımsarım, çocukluk yıllarımızda, babam parti içerisinde biri olduğundan akşamları “hep” kulüpte buluşurlar, dışarıdan gelen bakan/ milletvekili/ senatör konuklarını orada ağırlarlardı!

O yıllar çeşitli yerlerden “bunlar kulüpte yurdu kurtarırlar, meclisi kapatırlar, ekonomiyi çözerler, hükümeti düşürürler/ yeniden kurarlar” diye de tanımlanırdı!

Parkta bir araya gelenler de; eleştirirler, düzeltirler, kızarlar, en güzeli de gülüşerek ayrılırlar!

***

En son geçerken iki kişinin tartışmasına tanık oldum!

Biri, “iktidarın bir tane yaptığı güzel şey göster” dediğinde, diğeri “yollar, köprüler, hastaneler, savunma silahları” deyince, diğeri biraz daha ileri giderek “gitmediğin, bilmediğin, ancak bedelini ödediğin yerler bunlar. Hastane var ancak beş ay sonraya filme ünü veriyorlar! Yaşadığın mahalleye hiç bakma gereği duydun mu, komşun nasıl, temel gereksinmesini sağlıyor mu, ekmek alırken zorlanıyor mu. Elini vicdanına koyup düşündüğünde rahat mısın” diye sorduğunda diğeri durdu!

İki kişinin arasında geçen tartışma siyasilerin konuşmalarından daha düzeyliydi; birbirine onur kırıcı, aşağılayıcı, gönül kırıcı sözler söylemek gibi bir tavır içinde değillerdi!

Dışarıdan tartışmaya katılın biri “gerçekten insan vicdanının üstüne elini koymalı, iyi düşünmeli, yaşadıklarımız öyle yok sayılacak şeyler değil” deyince, “haklısınız ama” dedi yoları, köprüleri, hastaneleri savunan…

***

Tümcenin içerisine “ama”, bir de “haklısınız ama” girdiğinde daha anlaşılmayan, daha çok anlaşılmayan/ ders alınmayan konular olduğu öngörülebilir!

“İyi kötü bir yönetenimiz var! Ötekinin nasıl olduğunu bile bilmiyoruz! Aç değiliz, açıkta değiliz; bu hükümete oy vermeyip de bilmediğimiz/ ne olduğu bilinmeyen altı masaya mı oy vermeliyiz?”

“Öyle bir şey deme, öyle bir baskı kurma kimsenin üzerine düşmez! Oy senin, anlayış senin, bakış senin, karar da senin… Ancak şunu önemsemek gerekiyor: yirmibir yıldır bir iktidarla karşı karşıyayız. Muhalefetin ya da altılı masanın ne yapacağından çok, iktidarın yaptıklarının ekmeğini büyültüp/ küçültmediğine bakmak gerek. Gelecek için muhalefeti suçlamadan önce, şu an görevde olanın da ne yaptığına bakmak gerek! Soru şu: pazarda, markette, alış/ verişlerde gerek sen, gerekse tanıdıkların/ bildiklerin rahat mı? İçinden gelen sesin rahat mı?”

Atatürk Parkı’nda yaşanan karşılıklı anlayışı bir de mecliste “vekillerden” görebilsek her şey güzel olacak da; salt altılı masa mı birbirinden ayrı olan, sanki vekillerde o “duyu” varmış gibi…

240123

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Reklamı Geç