DOLAR

30,4641

0.42%
EURO

32,9365

-0.39%
ALTIN(gr)

1.992,56

-0,58%
BİST 100

-0,58%


Tarımda çözüm var…

Tarımda çözüm var…

ABONE OL
13 Kasım 2022 10:55
Tarımda çözüm var…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 1928 yılında 6,5 milyon hektar olan tarım arazilerimiz, yapılan düzenlemelerle 1950 yılında 25 milyon, 1980 yılında ise 28 milyon hektara çıktığını 2022 yılında ise 23.400 hektara gerilediğini, uygulanan yanlış tarım politikaları, tarım arazilerinin daralmasına, çiftçi sayısının azalmasına, dışalıma bağlı bir sürecin artmasına neden olduğunu belirtti.

Tarım News‘in haberine göre, 1925 yılında Atatürk Orman Çiftliğinin, 1935 yılında şeker fabrikalarının, 1933 yılında Sümerbank fabrikasının, 1949’da Çaykur’un, 1954 ‘de Et ve Süt Kurumunun kurulduğunu anımsatan Gürer, TEKEL’in, TARİŞ’in, Fiskobirlik’in, Ziraat Bankasının çiftçi bankası olmasının ve tarım kredi kooperatiflerinin yolunun açıldığını vurgulamasının ardından şunları söyledi:

“Günümüze geldiğimizde ise Özelleştirme İdaresi tarafından 275 kuruluşta hisse satışı veya varlık şirket devri yoluyla özelleştirme işlemi yapılmış, 271 kuruluşta kamu payı kaldırılmış, 1986-2021 yılları arası satış devir uygulamalarıyla 114 milyar 100 milyonluk satış yapılmıştır. 2003 -2018 arası AKP döneminde 58 milyar 400 milyon liralık özelleştirme gerçekleştirilmiş, 101 kuruluşun kamu payları, 10 liman, 80 elektrik santralı, 40 işletme, 3703 taşınmaz, binlerce kalem makine tesisat, 155 adet isim hakkı satış yapılmıştır. Son süreçte ise 10 şeker fabrikasıyla buraya ait arazilerinde satılma işlemleri birleşmiştir. Bu cumhuriyetin ilk kuruluş yıl döneminde kuruluş döneminde şeker, un, bez ithal edilirken bunlar ülkemizde üretilir noktaya gelinmiş, bu anlamda çiftçimiz desteklenmiştir.

Geçen süreç içinde 800 bine yakın da çiftçi çiftçiliği bırakmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Alpullu, Uşak Şeker Fabrikası, Bünyan Dokuma fabrikası, Eskişehir Şeker Fabrikası, Bursa Süt Fabrikası; Ankara, Konya, Eskişehir ve Sivas’ta buğday siloları, Kayseri Şeker Fabrikası, Nazilli Fabrikası, Bursa Merinos Fabrikası, Gemlik Suni İplik Fabrikası, Malatya Sigara Fabrikası, Malatya Bez Fabrikası temelleri atılarak ülkemizin o dönemki tarımsal ürünlerinin işlenmesine yönelik fabrikalar noktasına erilmiştir.

Türkiye Cumhuriyetin ilk yıllarında tarıma verdiği önem son dönemde ortadan kalkmış, tarımsal üretimde Türkiye ithalatçı bir yaklaşımla özelleştirme mantığıyla üreten bir ülke olmak yerine yurtdışından yabancı çiftçilerin ürünlerini Türkiye’ye getirmenin yolu açılmıştır.

ÇÖZÜM VAR

Türkiye’nin kendi kendine yeter ülke olmak için yeniden faaliyetlerini buna göre düzenlemesi gerektiği de açığa çıkmıştır. Yeniden tarımda planlamanın önemsenmesi, bu bağlamda ülke topraklarında hangi bölgede hangi üründen istenen verim alıyorsa, o ürünün ekilmesi desteklenmesi, milli gelirin yüzde 1’nin mutlak surette çiftçiye verilmesi, mazotta ÖTV ve KDV’nin kaldırılması, çiftçi borçların ötelenerek, faizlerin silinmesi, çiftçinin tarımla buluşacağı ve kırsala da göç edeceği yeni düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Bir yıl önceden hangi bölgede hangi ürün yetişeceği bilinmeli, taban fiyat politikası gerçekçi olarak uygulanmalı. Ayrıca çiftçilerimiz için üretim yapanlara mutlak surette destek verilerek tarımda  Türkiye katma değerli ürün üreten ve bunun da markalaştırarak yurtdışına satan bir ülke konuma taşınmalıdır. Bunun içinde karma ekonomi dediğimiz Mustafa Kemal Atatürk döneminde yapılan üretim öncesi, üretim sırası ve üretim sonrası ve katma değerli ürünlere dönüştürülecek  anlayışın geçerliliği görülüp sahiplenilmesi şarttır.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP